AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, İstanbul’a yönelik projelerini açıkladı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu” programında konuşan Kurum “AK Parti Belediyeciliği, 30 yıl önce bir yıldız olarak, ilk defa İstanbul’da parladı.
Tıpkı Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde gökte parlayan o yıldız gibiydi. İstanbul’un 1994’te başlayan bu parlak ilerleyişi, maalesef 2019’da talihsiz bir fetret dönemine girdi. Yarı zamanlı belediyecilik anlayışıyla İstanbul; bir problemler yumağı haline geldi. İstanbul'da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir. Ve bu karmaşa, bugün bu şehri tamamen sarmış durumdadır. Ama İstanbul, çaresiz değil. Güzel şehrimizin tüm sorunlarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendiren; insanı merkeze alan yepyeni bir yönetim yaklaşımını, siz İstanbulluların hizmetine sunuyoruz.
İstanbul’un yıldızını yeniden parlatacak olan bu yönetim yaklaşımının adı; Siztem İstanbul! Siztem İstanbul’un merkezinde sadece, siz varsınız. İşte biz, bu şehri yeniden dengeye kavuşturacak çözümlerimizi; Siztem İstanbul’un 4 boyutuyla açıklayacağız: İstisnasız her projemizde; İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız” ifadelerini kullandı.
Uğraştıran değil ulaştıran bir İstanbul vaat ettiklerini vurgulayan Kurum mevcut İBB yönetimini eleştirerek, “Çünkü bugün İstanbul’da; her bir vatandaşımız, yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Trafik çilesi, ömrümüzden tam 3 buçuk yılı çalıyor. Hepimiz trafikte yıpranıyoruz, zaman kaybediyoruz, enerjimizi yitiriyoruz. Trafikte kaybettiğimiz vakti; artık ailemize, sevdiklerimize, işimize; en çok da kendimize ayırmak istiyoruz. Ama önümüzde trafik çilesi denilen bir engel var. Bakın İstanbul’da; 2019’da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu; bugün yüzde 64’e yükselmiş durumda. Zirve saatlerde bu yoğunluk yüzde 90’ları bile aşıyor. 2019’daki ortalama trafik hızımız saat başına 60 kilometreyken; bugün saat başına sadece 42 kilometre ilerleyebiliyoruz. Bunun sebebi mevcut yönetimin ihmalkârlığıdır, iş bilmezliğidir, duyarsızlığıdır. 5 yılda 230 kilometre metro yapma sözü verdiler. Bırakın bu sözü yerine getirmeyi; 2019 öncesinde başlanan 10 metro hattının 3’ünün yapımını durdurdular. ‘Biz açtık’ dediler. Boy boy reklamlarını bile yaptılar. Ama açtık dedikleri 47,3 km’lik metro hattının gerçekte sadece 8 km’sini bile zor yapabildiler. Devam eden metro projelerini iptal ettiler. Daha da vahimi; iptal ettikleri yetmezmiş gibi, kazısı yapılan, temelleri atılan alanlara kamyon kamyon hafriyat döktüler. Bütün dünyanın imrendiği; Çam ve Sakura Şehir hastanemiz! Bu niteliksiz yönetim; hastanemizin yolunu yapmaktan bile imtina etti. Dolmabahçe-Levazım tünel projesi! Büyükdere caddesindeki trafik yükünü azaltacak bu güzel projeyi bile iptal ettiler” şeklinde konuştu.
“İstanbul trafiği 10 yılın sonunda bir daha geri dönmemek üzere son bulacak”
İstanbul’u trafik çilesine mahkum etmeyeceklerini vurgulayan Kurum “Şu anda toplu ulaşımda karayolunun ağırlığı yüze 72’lerde. Raylı sistemlerin payı yüzde 26’larda. Denizyolununki ise maalesef hala yüzde 2 seviyesinde. İşte 2029 hedefimiz! Karayolunun payı yüzde 60’a düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 37’ye çıkacak! Denizyolunun seviyesi yüzde 3’e çıkacak. 2034’te karayolunun ağırlığı yüzde 48’e düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 48’e yükselecek, denizyolu ulaşımı yüzde 4’e çıkacak. Ortalama yolculuk süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşecek. Bu oranlar ışığında İstanbullulara söz veriyorum. İlk 5 yılın sonunda azalacak olan İstanbul trafiği; 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son bulacak” açıklamalarında bulundu.
“Mevcut 328 kilometre metro hattını 2029’a kadar 650 kilometreye çıkaracağız”
Raylı sistemlerde yapılacak projeleri açıklayan Kurum, “Mevcut 328 kilometre metro hattını 2029’a kadar 650 kilometreye çıkaracağız. 10 yıl sonra, yani 2034’te de bu uzunluğu 1004 km’ye ulaştıracağız. Yenikapı-İncirli- Sefaköy hattını tamamlayarak, Küçükçekmece ve çevre ilçelerdeki kardeşlerimizi rahatlatacağız. Yine Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü-Tüyap hattıyla, park et devam et duraklarıyla, bu bölgedeki araç trafiğini olabildiğince azaltacağız. İncirli-Gayrettepe-Söğütlüçeşme hattımızı da yapacağız. Beylikdüzü’nden, Avcılar’dan metroya binen bir yolcumuz, boğazın altından geçecek; Söğütlüçeşme’ye güvenle ulaşacak. Yıllardır bekleyen Sultanbeyli metrosunu tamamlayacağız. Sultanbeyli-Kurtköy hattını tamamlayarak; Sultanbeyli ve Pendik arasındaki trafiği azaltacağız. Yine Sabiha Gökçen-Kurtköy metro hatlarını tamamlayarak, vatandaşımızın havaalanı bağlantısını sağlayacağız” dedi.
“İstanbul’da 2 yakaya 2 büyük tünel yapıyoruz”
İstanbul’un iki yakasına iki büyük tünel yapacaklarını açıklayan Murat kurum, şunları söyledi:
“Bu tünellerin uzunluğu; Avrupa yakasında 88,2 km, Anadolu yakasında 34 kilometre olmak üzere; toplamda 122,2 kilometre olacak. İlk olarak; Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini yapacağız. Dolmabahçe’den başlayıp Kilyos'a uzanan tünel zincirini halkımıza armağan etmiş olacağız. Mevcut Sarıyer- Çayırbaşı Tüneli’nin devamı niteliğindeki Sarıyer- Kilyos tünelinin de tamamlanmasıyla; Kilyos-Dolmabahçe arasında kesintisiz bir ulaşımı insanımıza sunmuş olacağız. Kuzey Marmara otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de kolaylıkla erişimi sağlayacağız. Bunun yanı sıra, İstanbul’un doğu-batı istikametinde Kağıthane - Büyükçekmece arasındaki tüneller zinciri ile yeni bir koridor daha oluşturacağız. Bu projenin ilk etabı olarak 11,6 km’lik Kâğıthane ve Bayrampaşa etabını tamamlayacağız. Yenisahra-Bostancı etabında 10,2 kilometrelik tüneller süratle bitecek. Bu proje ile Göztepe’den doğuya doğru, D-100 Karayolu ile Sahil Yolu arasında kesintisiz bir bağlantı yolu oluşturacağız. D-100 Karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacağız. 2034 yılına kadar ise; Bayrampaşa-Büyükçekmece etabında 50,9 kilometrelik tünelimizi açacağız. Ayrıca, Harem-Çengelköy-Kavacık etabında 23,8 kilometrelik tünelimizi hayata geçireceğiz.
Tüm bu tüneller sayesinde; iki yakada da boğaz sahil yollarının tıkanmış damarlarını açacağız. Aynı zamanda trafik yoğunluğu üst seviyelerde olan D-100, 03 ve TEM otoyolunun yoğunluğunu azaltacağız. Göreve gelir gelmez, Göztepe-Çayırova güzergâhında 30 kilometrelik yan yol düzenlemesi yapacağız. Böylelikle Anadolu Yakasındaki D-100 güzergâhının yoğunluğunu azaltacağız. Aynı zamanda Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir ilçelerine erişimi kolaylaştıracağız. 20 adet katlı kavşak ve 151 kavşak düzenleme planımızı hemen uygulamaya geçeceğiz. İstanbul’da fayda-maliyet analizi yaparak; ortaya koyacağımız projelerle Mahmutbey kavşağı gibi çok fazla trafik sıkışıklığı olan bölgeleri rahatlatacağız. Hizmet seviyesi düşük olan ve D100 karayolunda Trafik yoğunluğu oluşturan Ataköy Kavşağındaki tıkanıklığı ortadan kaldıracak projemizi ivedilikle hayata geçireceğiz. Böylece, D-100 Edirne-Ankara istikametlerindeki trafik akışı kesintisiz hale gelirken, Şirinevler ve Ataköy bağlantı kolları çok daha konforlu olacak”
“Esenler ve Harem otogarlarını taşıyacağız”
Esenler ve Harem otogarlarının taşıyacaklarını belirten Kurum, “İstanbul trafiğini olumsuz etkileyen Esenler ve Harem otogarlarını taşıyacağız. İki yakada 6 yeni lojistik merkezi kuracağız. Bu iki proje ile, kent içi trafiğinde bulunan yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Planlı bir dağıtım modeliyle şehir içi ulaşımında seyahat süresini yüzde 20 düşüreceğiz. Biz, İstanbulluların evlerine, işlerine, okullarına mutlu bir şekilde ulaşmalarını istiyoruz. Bu nedenle filolarımıza her yıl 100 metrobüs ve 250 otobüs katacağız” şeklinde konuştu.
“Silivri’ye Metrobüs geliyor”
Mevcut metrobüs hattını uzatacaklarını söyleyen Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buradan da müjdemizi veriyoruz. Evet, Silivri’ye Metrobüs geliyor! Amacımız İstanbul’da şehrin her yanına aynı hizmetleri götürmek, şehrin merkezindeki yoğunluğu olabildiğince çeperlere taşımaktır! Bu hedefle de; D-100 karayolunu düzenleyerek metrobüs hattımızı TÜYAP - Silivri hattına kadar uzatacağız”
“250 bin araçlık otopark kazandıracağız”
İstanbul’un otopark sorununa ilişkin adımlar atacaklarının altını çizen Kurum, “Sokaklarımızı, otopark olmaktan kurtaracağız. İstanbul’umuza ilk 5 yılda; üstü park altı otopark olacak, vatandaşımızın arabasını bırakarak toplu ulaşıma bağlantı kuracağı tam 250 bin araçlık otopark kazandıracağız.
İSPARK’ın durumu ortada. Bu kurum liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ediyor.
Aracını evinin önüne park eden insanlardan bile para aldığı halde zarar ediyor. Ama kimse şüphe etmesin biz bu kurumu da ayağa kaldıracağız. Buradan da söz veriyoruz. Biz göreve gelir gelmez, kendi evinin önüne aracını park eden vatandaşlarımızdan; gece gündüz kesinlikle bir lira bile park ücreti almayacağız. Aynı zamanda; İSPARK’ta uygulanan tarifelerde tam yüzde 25 oranında indirim yapacağız! Vatandaşımız için; ilk yarım saati ücretsiz yapacağız” ifadelerini kullandı.
Murat Kurum İstanbul’da 20 bin taksinin günde 1.6 milyon yolcuya hizmet verdiğine dikkat çekerek “Ama bu sayı, mevcut talebe yetmiyor. İşte İstanbullulara müjdemizi veriyoruz. Taksi sorununu tamamen çözeceğiz. Öncelikle doğru bir işletim sağlayacak olan tüm sistemleri; Merkezi Taksi Sistemi çatısı altında birleştireceğiz. Mevcut sistemin en hızlı, en güvenli şekilde işlemesini sağlayacağız. Ve taksi sayısında bir eksiklik varsa, ihaleler yaparak taksi eksiğini şehrimizin ihtiyaçlarına göre gidereceğiz” dedi.
Deniz ulaşımına büyük önem vereceklerini belirten Kurum, kurulacak mini iskelelerle sabah ve akşam yoğun saatlerde sık seferler yaparak deniz ulaşımının payını iki katına çıkartılacağını kaydetti.
“5 yılda 650 bin konut inşa edeceğiz”
Deprem gerçeğine dikkat çekerek İstanbul’u afetlere hazır hale getireceklerinin sözünü verene Murat Kurum, şunları söyledi:
“Bizim şu an 39 ilçemizde toplam 7,5 milyon evimiz ve işyerimiz var. Bunun 1,5 milyonu maalesef risk altında. 600 bin konutumuzun bugünden tezi yok acilen dönüştürülmesi gerekiyor. 2019 yerel seçimlerinden önce; ‘deprem seferberliği ilan ediyoruz’ denmişti. ‘İstanbul’u 5 yılda depreme hazırlayacağız’ denmişti. ‘Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüştüreceğiz’ hedefi konulmuştu. Aslına bakarsanız bizim kayıp 5 yıl olarak tarif ettiğimiz durum işte budur; söz verdiğinin yüzde 5’ini bile yapamamaktır. Dönüşüm meselesi ciddiyet ister, sorumluluk duygusu ister. Çünkü bu, insanımızın barınma hakkıdır, güvenli yaşama hakkıdır. Milletimizin bu haklarını bugüne kadar kimsenin insafına terk etmedik, bundan sonra da asla terk etmeyeceğiz. İstanbullulara söz! İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar çalışacağız. Bunun için de; ülkemizin geleceğini değiştirecek kentsel dönüşüm hamlemizi süratle başlatacağız. 5 yılda 39 ilçemizde; yatay mimari eksenli, komşuluk ilişkilerini odağına alan, nüfusu tek bir kişi bile artırmayacak olan tam 650 bin konut inşa edeceğiz. Yeni güvenli, huzurlu yuvalarımızın 300 binini, adeta bilinçli bir şekilde durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız.
15 Nisan’da hemen başvuruları alacağız. Yarısı bizden diyerek; 700 bin lira hibe destek vereceğiz. İlave olarak; 700 bin lira kredi desteği, 100 bin lira taşınma yardımı vereceğiz. 18 ayda tamamlayacağız. Yine 250 bin yuvamızı da; vatandaşımızı ve özel sektörümüzü destekleyerek dönüştüreceğiz. Dönüşecek evin bulunduğu alana dair, ‘Kolaylaştırıcı Dönüşüm Planı’ dediğimiz gerekli imar düzenlemelerini hemen hayata geçireceğiz. Kentsel dönüşüme özel 100 bin sosyal konut üreterek, dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlarla kiralayacağız. Bu projemizden 39 ilçemiz faydalanacak. Konutlar kesinlikle satılmayacak; ihtiyaç duyan tüm hemşerilerimize çok uygun bedellerle kiralanacak. Böylece; İstanbul’da yaşanan yüksek kira fiyatlarına karşı, düşük gelir grubundaki kardeşlerimizi korumuş olacağız”
İstanbul’da merkezi Afet Risk Yönetimi Sistemini hayata geçireceklerini söyleyen Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sistemle; Allah korusun, afet olduğunda hangi adımları atmamız gerektiğini anlık olarak bileceğiz.
İstanbul’un her sokağını, her binasını görebildiğimiz ‘İstanbul Dijital İkizi’ ile tüm afet sürecini yöneteceğiz. Şu anda 39 ilçemizde bulunan toplanma alanlarının; alt ve üst yapılarını afete hazır hale getireceğiz. Yaptığımız tüm planları, çok amaçlı bir bakış açısı ve işlevsel özelliklerle tasarlayacağız. 6 saat içinde afet sonrası hizmetlerin kurulacağı bu alanlar; şimdi birer yeşil alan, dinlenme alanı olarak hizmet verse de; afet anında buralar insanımız için geçici ve güvenli yaşam alanlarına dönüşecek. Yani vatandaşımız normal zamanlarda kreş ya da kütüphane olarak gördüğü bu yerleri; afet zamanında mobil sağlık araçları, jeneratör, yemekhane ve barınma üniteleriyle birlikte birer geçici yaşam alanı olarak kullanacak. İstanbul’un her yerinde yapacağımız tüm toplanma alanlarında 2 milyon kişiye hizmet vereceğiz. Atatürk Havalimanı’na yeni bir afet yönetim merkezi kuracağız. Bu merkezde; mevcut tam donanımlı hastane kompleksimizden yardım ve tıbbi malzemenin lojistiğine; afet anında en çok ihtiyaç duyulan hava, kara ve deniz yollarına bağlantı noktaları yer alacak.
Atatürk Havalimanı Millet Bahçemiz, normal zamanlarda İstanbulluların dinlendiği, nefes aldığı bir mekân iken; afet zamanlarında yüzbinlerce vatandaşımızı aynı anda ağırlayacak toplanma alanı olarak hizmet verecek. Bunun yanında; İstanbul’umuza; 6 yeni lojistik destek merkezi de ekleyeceğiz. Afet durumunda; İstanbul’un tüm gıda ve tıbbi malzeme ihtiyacını kesintisiz olarak buralardan sağlayacağız. İstanbul’umuzu mevcut 2 acil durum hastanemize ek olarak biri Arnavutköy’de diğeri Pendik’te olmak üzere 2 yeni acil durum hastanesine daha kavuşturacağız”