Suriyeli göçmen Hüsam İbrahim, Ekim 2019’da Taksim’de bir eğlence mekânından çıktıktan sonra trafik uygulamasında 2,00 promil alkollü çıktı. Trafik uygulamasından sonra İbrahim hakkında adli işlem başlatıldı ve İstanbul Valiliği tarafından da ‘trafik güvenliğini tehlikeye attığı’ gerekçesiyle sınır dışı edilmesi kararı verildi. Hüsam İbrahim’in avukatı Müslüm Yıldız, ‘tedbir’ kararı doğrultusunda sınır dışı işleminin durdurduktan sonra Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM de 9 Ocak’ta İbrahim hakkında ‘kötü muamele yasağının’ ihlal edildiğine, yargılamanın İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından yapılmasına ve sınır dışı edilmemesi gerektiğine karar verdi. Hüsam İbrahim’in avukatı Müslüm Yıldız, Türkiye’deki siyasal atmosferin göçmenlere yönelik yargı kararlarında etkili olmaya başladığını belirterek, müvekkili hakkında sınır dışı kararı verilemeyeceğini kaydetti.

‘GEÇİÇİ KORUMA ALTINDAKİ GÖÇMEN SINIR DIŞI EDİLEMEZ’

Hüsam İbrahim Suriye iç savaşından kaçarak 2012 yılında Türkiye’ye geldi. Savaştan kaçtığı için Türkiye’de ‘geçici koruma statüsünde’ olan İbrahim, Uluslararası Hukuk’a göre hiçbir koşulda sınır dışı edilemez. Trafik güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle hakkında 2019 yılında sınır dışı edilme kararı verilen İbrahim, ülkesi Suriye’de can güvenliği sorunu olduğunu belirtmişti. AYM de verdiği kararla, Uluslararası Hukuk kurallarını hatırlatarak, sınır dışı etme kararının ‘yanlış’ olduğuna ve yeniden yargılama yapılması gerektiğine hükmetti.

‘İDARE HANGİ BİLGİ VE BELGEYE DAYANDIĞINI ORTAYA KOYMADI’

AYM, Suriye’de rejim güçleri ile çeşitli silahlı gruplar arasında çatışmaların devam ettiğini, ülkenin genelinde iç karışıklık ve istikrarsızlık olduğunu, muhalif olduğu varsayılanlar da dâhil olmak üzere geri dönenlerin kamusal güçler tarafından kötü muamele biçimlerine maruz bırakıldığının uluslararası raporlara da yansıdığını belirtti. Hüsam İbrahim’in geçici koruma altında olduğuna vurgu yapan Yüksek Mahkeme, geri gönderme işleminde kötü muamele riskinin somut veri ve değerlendirmelerle kamu makamlarınca ortaya konulmasının beklendiğini ifade etti:

"Öncelikle belirtilmelidir ki geçici koruma sağlanmasına neden olan riskin ortadan kalkması nedeniyle bu statünün kamu makamlarınca iptal edildiğine yönelik bir bilgi dosyada bulunmamaktadır. Başvuru konusu olayda sınır dışı etme kararını veren idari makamlar başvurucunun geri gönderme yasağı kapsamındaki kişilerden olmadığını değerlendirmiş, İdare Mahkemesi de bu değerlendirmeye gerekçesinde yer vermiştir. Ne var ki nasıl bir araştırma yapıldığı veya hangi verilerden hareketle bu sonuca varıldığı sınır dışı etme kararından anlaşılamamıştır. Bununla birlikte İdare Mahkemesi de kamu makamlarının ulaştığı bu sonucu neden kararına dayanak aldığını, hangi bilgi ve belgeleri gözettiğini gerekçesinde ortaya koymamıştır.”

‘YARGI GÖÇMENLERE YÖNELİK KARARLARDA SİYASAL ORTAMDAN DAHA ÇOK ETKİLENİYOR’

Avukat Müslüm Yıldız, “AYM ihlal kararı verdi, daha önce verilen kararın iptal edileceğini düşünüyorum” dedi. Yıldız, müvekkili hakkında verilen kararın ‘sert’ olduğunu kaydederek, yargı makamlarının göçmenlerle ilgili davalarda siyasal atmosferden etkilenmeye başladığını söyledi:

"Yasal olarak ‘kalış hakkı’ olan birinin ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılması gerekiyor. Yasalarda sınır dışı işlemlerinin hangi şartlarda yapılacağı bellidir. Kişi hakkında hüküm kesinleştikten sonra şahsın sınır dışı işlemleri için idareye bildirimde bulunulur. Masumiyet karinesi de bu uygulanmadığında çiğneniyor. Daha önce de Suriyelilerle ilgili aldığımız benzer kararlar vardı. 2020 yılında idare tereddütlü kararlar veriyordu. Baskı kurulan, Geri Gönderme Merkezleri’nde (GGM) tutulan göçmenler kendileri gitmeyi tercih edebiliyor. Ümit Özdağ’ın sosyal medyada paylaştığı bir göçmen vardı. Benim müvekkilimdi, belinde kılıçla bir video paylaşılmıştı. Daha sonra takipsizlik verildi ancak 6 ay GGM’de tutuldu. Eskiden bir ay ya da birkaç hafta GGM’lerde tutup bırakıyorlardı. Artık bu süre uzuyor ve yıldırmaya çalışıyorlar. Yargı da atmosferden etkileniyor.”

Kaynak: Gazete Duvar