Kurban Bayramı dolayısıyla siyasi parti heyetleri bayram ziyaretleri yapıyor. CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Çiğdem Gegegoğlu ve Gençlik Kolları Genel Saymanı'ndan oluşan CHP heyeti, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde bayramlaşmaya gelen siyasi parti heyetlerini ağırladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, MYK Üyesi Umut Vedat Açar ve PM Üyesi İhsan Seylan'dan oluşan heyet ile gerçekleşti. CHP ve DEM Parti arasında "kayyum" konusu gündeme geldi.
Deniz Yücel, şöyle konuştu:
"Demokrasi orada yaşayan insanların iradesi sandığa yansıdıysa, oradan nasıl bir sonuç çıktıysa buna saygı duyabilme becerisidir. Geçmişte örnekleri var. Ne oldu? Yani 31 Mart seçimlerinde yine siz belirli illerde o başarıyı sağladınız. Şu da var; kimse soruşturulamaz, yargılanamaz değil. Birtakım iddialar varsa, bir takım deliller varsa hani işin hukuki sürece ayrı, o hukuki süreç kendi mecranda ilerler. Ama o 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında belediye kanununda yapılan değişiklik neticesinde bu kayyum uygulaması geldi biliyorsunuz. Halbuki orada seçilen belediye meclis üyeleri var. Normal şartlarda bir belediye başkanvekili seçiliyordu o değişiklikten önce. Ama bunu kaldırdılar. Yani bir yargı kararı olmadan hatta dava olmadan sadece bir soruşturma açarak bile bunu yapabilmeleri açıkçası demokrasi adına utanç verici."
'HAYATLARI AKADEMİDE GEÇMİŞ İNSANLAR BİLE AĞIR CEZADA YARGILANDI'
Sevilay Çelenk ise şunları söyledi:
"Açıkçası gerçekten darbe niteliğinde bu. Sonuçta böyle devam eden dosya meselesine baktığımız zaman biraz önce Gelecek Partisi'nde de konuştuk. Bizim gibi hayatları 30 yıl, 20 yıl akademide geçmiş insanlar bile ağır cezada yargılandı. Ve Türkiye'de öyle bir coğrafyada neredeyse eski bir dosyası olmayanı bulmak zor. Bu da hani sonuçta onaylanarak bütün bu adaylıkların olduğu düşünülürse YSK tarafından vesaire aslında hiçbir şey söylemiyor bize. Dediğiniz gibi zaten belediye meclisleri kendi içinden bunu yapabilir diyelim ki böyle bir olağanüstü bir durumla karşılaşıldı ama hepimiz görüyoruz ki bu böyle bir deneme gibi...İşte Van'da denendi geri adım atıldı ama vazgeçilmedi. Sanırım kendi içlerinde klikleşmenin bir sonucu. Bunu da hepimiz okuyabiliyoruz. Keşke bayram günü bunu değil, daha başka şeyleri konuşuyor olsaydık ama bir bakıyorsunuz eğitim alanında dün belki siz de gördünüz. Skandal bir ifade öğretmenlerimizle ilgili, öğretmenler bayrama böyle girdi. 'Kamunun fonladığı çalışanlar' gibi. Bilemiyorum ne düşünüyorsunuz ama çok talihsiz bir açıklamaydı Bakan'ın yaptığı."
"Diyalog, ortak akıl, uzlaşı demokrasinin olmazsa olmazı. Ama tabii bu birilerini de rahatsız etti"
Yücel ise şöyle devam etti:
"31 Mart yerel seçimleri sonrasında Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in attığı bir takım olumlu adımlar var Türkiye'nin normalleşmesi adına. Demokrasilerde iletişim, diyalog, ortak akıl, istişare, uzlaşı bunlar demokrasinin olmazsa olmazları. Ama tabii bu birilerini de rahatsız etti. Onu da gözlemliyoruz hepimiz. Tabii bir taraftan bunlar olurken, bir taraftan tuhaf şeyler olmaya devam ediyor. Sizin söylediğiniz Milli Eğitim Bakanı'nın açıklamaları. Yani ilk değil, müfredatla ilgili süreçte yaşadıklarımız var. ÇEDES diye bir proje çıkarıp Milli Eğitim'i tamamen belli grupların tarikatları, cemaatlerin güdümüne sokacak Atatürkçü o özgür düşünceden aklın ve bilimin yolundan çıkaracak bir mecraya sokan ve hala büyük bir rahatlıkla benzer açıklamalar yapıyor. Benzer çıkışlar yapabiliyor. Ama düzelteceğiz. Hep beraber."