Merkez Sur ilçesindeki Demirciler Çarşısında 84 yıl önce babasının Ermenilerden öğrendiği sıcak demir ustalığını 24 yıldır sürdüren 44 yaşındaki Eşref Koç, kentteki sıcak havalara rağmen ateş önünde demir döverek işini devam ettiriyor.
Sıcak demir dövme zanaatında yetiştirecek eleman bulamadığını söyleyen Koç, yakın zamanda mesleğinin yok olmasından yakınıyor.
Belirli bir mesailerinin olmadığını, sabahları saat 08.00 gibi işe başlayıp gün batıncaya kadar işe devam ettiklerini söyleyen Koç, günlük ortalama 10 adet “tahra”, tarım aleti ve çekiç yaptıklarını dile getirdi.
Koç, “Sıcak demir dövme işine babamın yanında çalışarak başladım, daha önce yarı zamanlı çalışarak yaptığım bu işi, 24 yıldır tam zamanlı olarak devam ettiriyorum. Baba mesleği olduğu için bu işi sürdürüyorum. Burada çiftçilerin ihtiyaçlarına göre tarım aletleri: kazma, çapa, balta ve satır gibi dövme aletleri yapıyoruz. Mesleğimiz zor, ocak başında ateşin önünde çalışıyoruz ama mesleğimizi devam ettirmekte kararlıyız” dedi.
Babasının 8 yaşında sıcak demir dövme işine başladığını ifade eden Koç, “Babamın anlattıklarına göre bu işi 7-8 yaşlarında bin bir zorluklarla Ermenilerin yanında çalışarak öğrenmiş. Babam 68 yaşında vefat etti. Ortalama 60 yıl bu işi yaptı. Bu mesleğin sırt kemiği olan babamın işini şu an ben yürütüyorum. 15 metrekarelik bir yerimiz var alanımız küçük ama yaptığımız iş için yeterli. Günlük üretimimiz ortalama 10 adet tahra dediğimiz alet ve 5 adet çekiç yaparak geçiyor. Belirli bir mesai saatimiz yok sabah 08.00’de işe başlayıp karanlık çökünceye kadar çalışır veya o gün yapacağımız işleri yapar çıkarız. Zor bir iş, havalar çok sıcak, bazen bayılacak duruma da geliyoruz ama mecburuz. Bir diğer yandan ise vücudumuz alıştı ve saatlerce çalışabiliyoruz” diye konuştu.
Tarihi Demirciler Çarşısının son temsilcileri olduğunu söyleyen Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Demirciler Çarşısı tarihi bir çarşı, bizde son temsilcileriyiz. Zaten 4-5 kişi kaldık fazla bir sayımız kalmadı. Demirciler çarşısı Diyarbakır için önemli bir değer ve bu değer kaybolmaya yüz tutmuş durumda çünkü yeni gelen eleman yok. Çalışan eleman bulmakta zorlanıyoruz. Babam öldü bende ölürüm ve bu meslek sahipsiz kalır.”