Van YYÜ, Maden Tetkik ve Arama (MTA), AFAD ve Belediyeler Birliği işbirliğinde hazırlanan"Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi amacıyla özelikle Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, kapsamında çalışma yürütülüyor.
Çalışma kapsamında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Van YYÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Selçuk ve Van YYÜ Afet Yönetimi ve Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sacit Mutlu’dan oluşan araştırma ekibinin gözetiminde Nisan 2024 tarihinde tehlikeli olarak görülen Hakkari'deki fay hattında kazı çalışmaları başlatıldı.
Çalışma kapsamında Fayın geçtiği güzergahta yapılan ve 30 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde, 4 metre derinliğindeki kazılarda, eski deprem izlerinin tarihlendirilmesi amacıyla örnek toplandı.
TÜBİTAK’a gönderilen örneklerin 2025 yılı içerisinde sonuçlanmasıyla Yüksekova- Şemdinli fay zonu ile ilgili yapılan çalışmalarda elde edilen bilgilerin bölgedeki riskin boyutlarını ortaya çıkarması bekleniyor.
Van YYÜ Afet Yönetimi ve Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sacit Mutlu yaptığı açıklamada 11 Mart 2025 tarihinde merkez üssü Irak’ın Erbil kentine bağlı Mergasur ilçesinde 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini depremin Yüksekova’da da hissedildiğini söyledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre sığ odaklı gerçekleşen bu depremin, Bitlis-Zagros Sutur Zonu üzerinde konumlandığını aktaran Mutlu şunları kaydetti:
“Bahse konu Bitlis-Zagros Sutur Zonu, Arabistan ve Avrasya levhalarının çarpışma kuşağını temsil eden, bölgedeki en önemli tektonik sınır olup, aktif deformasyonun yoğun olarak izlendiği bir hattır.Bu zon, Şemdinli-Yüksekova Fay Zonu gibi doğrultu atımlı aktif faylarla etkileşim hâlinde çalışmakta ve tarihsel süreçte de birçok yıkıcı depreme kaynaklık etmiştir.
Nitekim, bu deprem, daha önce arazi çalışmalarıyla haritaladığımız, paleosismolojik kazı yaptığımız ve aktif karakteri ortaya konmuş olan Şemdinli-Yüksekova Fay Zonu'nun hemen güneyinde, Bitlis-Zagros Sutur Zonu üzerinde gelişmiş olup, bölgenin devam eden sıkışma rejiminin ve aktif tektonizmasının güncel bir göstergesidir. “
Bölgede özellikle tehlike oluşturan Yüksekova- Şemdinli Fay zonudur
Mutlu, Yüksekova- Şemdinli fay zonuna dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak”Bu fayın aletsel dönem içerisinde yıkıcı deprem kaydı bulunmamaktadır. Dolayısıyla bilimsel literatürde sismik boşluk olarak değerlendiriyoruz.
Yapmış olduğumuz arazi gözlemleri ve kazı çalışmaları ile fayın tektonik aktivitesini morfolojide ve hendeklerde net bir şekilde belirledik. Özellikle Yüksekova’nın zemin özellikleri de dikkate alındığında tehlikenin büyüklüğü artmaktadır. Dolayısıyla söz konusu bölge için acilen deprem risk değerlendirmelerinin ve önceliklendirmelerin yapılması ve önleyici ve iyileştirici çalışmaların eylem planlarına eklenmesi hayati önem taşımaktadır.
Bu depremler sık aralıklarla meydana gelebilir
Bölgedeki aktif faylar göz önüne alındığında, bu tür depremler artan gerilimin bir sonucu olarak sık aralıklarla meydana gelebileceğini vurgulayan Mutlu,Bu nedenle, yerel yönetimlerin ve halkın bu tür depremlere karşı hazırlıklı olması, yapı stokunun depreme dayanıklılığı ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Depremin ardından yapılan ilk saha gözlemlerine göre, ciddi bir hasar bildirimi olmamakla birlikte, sarsıntının Yüksekova merkezi ve çevre köylerde güçlü şekilde hissedildiği bilgisi alınmıştır. Bölgedeki gerilim birikiminin devam ettiği dikkate alınarak, artçı sarsıntıların da olabileceği göz önünde bulundurulmalı, halkın resmî uyarılara dikkatle kulak vermesi gerekmektedir.”ifadelerini kullandı.