Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün Soçi'de bir araya gelecek. Soçi'de gerçekleştirilecek toplantıda ana gündem maddesinin Karadeniz Tahıl Anlaşması olması beklenirken, Ukrayna'daki savaşın sonuçlarının yanı sıra Ankara-Şam ilişkilerinin de görüşülmesi planlanıyor.
Erdoğan, Putin'in ağustos içerisinde Türkiye'ye geleceğini açıklamış ancak görüşme gerçekleşmemişti. Bundan önceki süreçte olası bir görüşme için tarih vermekten kaçınan Kremlin, geçtiğimiz günlerde iki liderin Soçi'de bir araya geleceğini açıkladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Görüşmeler 4 Eylül'de Soçi'de yapılacak" derken, iki lider arasındaki temasların öğle saatlerinde başlayacağı belirtiliyor.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
24 Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna savaşının küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak için Birleşmiş Milletler (BM), Rusya, Türkiye ve Ukrayna, 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da düzenlenen törenle Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nı imzalamıştı. Rusya, girişimi sonlandırma aşamasında olduğunu mart ayında dile getirmiş, Ankara ve BM'den gelen talepler sonucu anlaşmayı iki kez iki aylığına uzatma kararı almıştı.
Rusya, girişimin sürmesi şu koşulları öne sürmüştü:
🔸Tolyatti-Odesa amonyak boru hattının çalıştırılması,
🔸Rosselkhozbank’ın SWIFT sistemine dönmesi,
🔸Rus ziraat şirketlerinin yurtdışında el konan varlıklarının ve hesaplarını serbest bırakılması,
🔸Gemilerin sigorta sorunlarının çözülmesi.
Moskova, anlaşmadan çekildiğini resmen 17 Temmuz'da duyurmuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, anlaşmayla ilgili taleplerinin karşılanmadığını belirtirken anlaşma kapsamındaki son geminin günü Odessa limanından ayrıldığı açıklanmıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov "Rusya'yı etkileyen şartlar yerine getirilirse Rusya hemen anlaşmaya geri dönecektir" demişti.
RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ: KOMUTANLARIN İADESİ, NATO'NUN GENİŞLEMESİ...
Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarını uygulamamakla suçlanan Ankara ile Moskova'nın ilişkilerinde, son dönemde öne çıkan gelişmelerden bazıları ise şöyle:
Türkiye, Rusya’nın 'savaş suçluları' olarak nitelediği Azov Taburu komutanlarını Ukrayna'ya iade etmişti. Temmuz ayında İstanbul'u ziyaret eden Zelenskiy, Rusya ile yapılan esir takası gereği Türkiye'de kalması gereken Ukraynalı komutanlarla birlikte ülkesine döndü. Söz konusu adımı 'anlaşma ihlali' olarak niteleyen Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "Azov komutanlarının Türkiye'den Ukrayna'ya dönüşü, mevcut anlaşmaların doğrudan ihlalinden başka bir şey değildir" demişti. Rusya, aşırı milliyetçi olarak bilinen Azov alayını 'neo-Nazi' olarak niteliyor.
Komutanların iadesinden önce ise İstanbul'da Vahdettin Köşkü’nde Zelenskiy ile görüşen Erdoğan, Ukrayna'nın NATO üyeliğini hak ettiğini söylemişti: "Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Ukrayna'nın yeniden ayağa kaldırılmasında her türlü desteği vereceğiz. Ukrayna'da lider konumda olan müteahhitlik şirketlerimiz Ukraynalı dostlarına yardımcı olacaktır."
Zelenskiy ise, "Türkiye'nin barış planımıza olan desteği için minnettarım. Bu barış planını hayata geçirmek için çalışıyoruz. NATO zirvesini de görüştük. Sayın Erdoğan'ın Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği hak ettiğini söylemesi bizi memnun etti" açıklamasında bulunmuştu.
Son olarak Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasıyla beraber, 'Türkiye'nin Batı'ya yaklaştığı' yorumları gündeme geldi. 11-12 Temmuz’daki Vilnius Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir araya gelmişti. Toplantının ardından Stoltenberg, Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyesi olması için destek verdiğini duyurdu.
Erdoğan ise daha sonra yaptığı açıklamada, katılım protokolünü onaylayacak yerin TBMM olduğunu söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Şimdi bizim iki aylık bir meclis tatili var. Tabii ekim ayında bu tatilden çıkma durumu söz konusu değil. Zira birçok uluslararası sözleşmeler var birçok görüşülmesi gereken yasa önerileri var. Tabii bunların önem sırasına göre bu attığımız adım da burada yerini alacak. Ama mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu işi bitirmek hedefimiz."
Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasının ardından Kremlin'den de “Rusya ve Türkiye’nin bazı fikir ayrılıkları var fakat bazı ortak çıkarları da paylaşıyor. Rusya, Ankara ile ilişkilerini geliştirmek istiyor” yorumu gelmişti.
ANKARA-ŞAM İLİŞKİLERİ
Geçtiğimiz günlerde Moskova’ya bir ziyaret düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi sürecine arabulucu rolünü üstlenen Rusya, 'Adana Mutabakatı' çağrısında bulunmuştu. Mutabakatın hâlâ yürürlükte olduğunu hatırlatan Lavrov, şu ifadeleri kullanmıştı: "Gayriresmi temaslarda anlaşmanın imzalandığı 1998 yılındaki değerlere dönmeyi teklif ettik. Bu anlaşma, terör tehdidinin bulunduğunu ve bu tehdidin ortadan kaldırılmasını, Türkiye'nin Şam'ın onayıyla terörle mücadele yapılarını Suriye topraklarının belirli bir derinliğine kadar gönderme hakkına sahip olmasını öngörüyordu. Bu anlaşma yürürlüğünü sürdürüyor ve kimse bunu feshetmedi."
Öte yandan Suriye-Türkiye arasındaki normalleşme önündeki en büyük engelin ABD olduğunu söyleyen Lavrov, "Normalleşmenin önündeki bir başka engel ABD'nin, Suriye'nin kuzeydoğusundaki yasa dışı faaliyetleri. ABD, Türkler tarafından güvenlik tehdidi olarak görülen radikal Kürt örgütlerin ayrılıkçı yaklaşımını körüklüyor. Bu süreçler birbiriyle bağlantılı" açıklamasında bulunmuştu. / gazete duvar