Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM adına bir heyetin Filistin’e gitmesini önerdi. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder de kendisine mahkeme tarafından,15 HEDEP milletvekiline ise bakanlık tarafından yurtdışı yasağı konulduğunu hatırlattı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin Meclis Genel Kurulunda söz aldı. Filistin’e yapılan saldırılara ilişkin Gelecek Partisi-Saadet Partisi ortak grubu olarak önerilerini sunan Şahin, “Dünkü yaşanan olay sonrasında ülkemizde derhâl millî bir yas ilan edilmelidir. Bu ülkede Suudi Arabistan Kralı Kral Abdullah vefat ettiğinde dahi millî yas ilan edildi, binlerce insanın da sanırım Kral Abdullah kadar hatırı vardır diye düşünüyoruz. Gelecek Partisi-Saadet Partisi Grubu olarak Filistin’deki gelişmelerden dolayı bir günlük de olsa millî bir yas ilan edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir heyet oluşturulmasını ve bu heyetin Türkiye adına bölgeye gitmesini öneriyoruz. Dışişleri Bakanlığı, Mısır ve Birleşmiş Milletlerin bilgisi dâhilinde Refah Sınır Kapısı ve Gazze'deki bombalanan hastane de dâhil olmak üzere bölgeyi yerinde inceleyecek bir heyetin bölgeye gitmesini öneriyoruz” dedi.
"BİR BÜROKRAT KENDİNİ YARGININ ÜZERİNDE GÖRÜYOR"
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ise, TBMM heyetinin Gazze’ye gitme önerisinin ardından kendisi dahil milletvekillerine getirilen yasağı hatırlattı. “Gitmeyi çok isterim gerçekten, bütün kalbimle” diyen Önder, “O acıları yerinde görmek, onlara ses olmak ama yurt dışı yasağım var. Ve bu Meclisin Başkanvekiliyim. Benimkini mahkeme koydu, Meclis diyebilir ki ‘Mahkemenin iradesine biz karışamayız.” Fakat grubumuzun 15 milletvekili de İçişleri Bakanlığındaki bir bürokratın imzasıyla, hakkında hiçbir mahkeme kararı olmaksızın bu seyahate katılamayacak. Onların pasaportlarında tahdit var, sadece kendilerinin değil, çocuklarının, eşlerinin, birinci derece yakınlarının da pasaportlarında tahdit var. Bir bürokrat kendini yargının da üzerinde konuşlandırarak buradaki vekilin seyahat özgürlüğünü kısıtlayabiliyor -hani şahsiyattan çıkarıyorum, benimkini mahkeme koymuş; yargılamanın durması, vekil dokunulmazlığı, bu tartışmalara girmeyeceğim- bunun bütün Meclisin sorunu olması gerektiğini düşünüyorum, böyle bir hissiyatımı paylaşmak istedim. Özellikle böylesi günlerde bunun absürtlüğü daha da fazla görünür oluyor.” (Ankara/EVRENSEL)