İnsan ve Medeniyet Hareketi,Yüksekova Gençlik Merkezi,Genç İHH Yüksekova,Yüksekova Kızılay Şubesi,Türkiye Gençlik Vakfı,Hayrat Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti,ve Önder İmam Hatipler Derneğince ortaklaşa yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bugün, dünyanın gözü önünde eşine az rastlanır bir şekilde halkı yok edilen, vatanları gasp edilen Filistinli kardeşlerimize destek olmak, uğradıkları soykırımı haykırmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.

 Bu soylu eylem ve yapılan insanlık yoklamasında “ben de varım” diyerek, kardeşlerine, insanlığa ve tarihe karşı sorumluluğunu yerine getiren her birinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. 
Değerli Filistin dostları! Bugün, soykırımcı İsrail rejimini yaptıklarını anlamak için sapkın bir anlayışın ürünü olan Siyonist ideolojinin tarihini bilmek gerekir. 1897 yılında I. Siyonist kongresinde temeli atılan Siyonist işgal devletinin uzun vadeli hedefi Arz-ı Mevud olarak ifade edilen tüm coğrafyayı işgal etmektir. 

1917 Balfur Deklerasyonu ile resmen başlayan işgal ve katliam, 1948 yılında kurulan Siyonist terör rejimi ile sistematik bir hale dönüşmüştür. Yahudiler, İsrail'in kuruluş sürecinde Filistin topraklarının % 5,6’sına sahipken BM tarafından 1948 yılında Filistin topraklarının % 56'sı gasp edilerek Siyonist çeteye verilmiştir. Bugün İsrail, İslam dünyasının kalbine saplanmış gayrimeşru bir işgal yönetimidir. 
365 gündür kesintisiz devam eden saldırılar sonucu on binlerce çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve engelli ve yüzlerce gazeteci, doktor,hemşire, insani yardım çalışanı katledildi. İsrail'in terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi, İsrail'i koruyup kollamaktadırlar. AB’ne üye ülkeler İsrail’e silah ve para desteğinde bulunurken; BM Güvenlik Konseyi, İsrail terör örgütünün dokunulmazlığını tescilleyen bir rol üstlenmiştir. Uluslararası ilişkilerde “İsrail istisnacılığı” olarak tanımlanan bu tavır, uluslararası mekanizmaları, hukuku, insan hakları sözleşmelerini işlevsizleştirmiş, uluslararası sistemin ana aktörü olan emperyalist batı ülkeleri bu Siyonist soykırımın ortağı olmuşlardır.

Öte yandan katil İsrail’i en çok cesaretlendiren durum ise İslam ülkelerinin bu vahşete karşı birlik içinde caydırıcı bir tepki göstermemeleridir.

küresel Siyonist akademik işgalin sona erdirilmesi için derhal harekete geçirilmelidir. Her geçen gün stratejik önemi artan dijital sektörler başta olmak üzere, gıda, tıp, teknoloji ve savunma sektörlerinden başlanarak, her alanda Siyonist terör tehdidine karşı yerli ve millî adımlar atılmalıdır.

Değerli Filistin dostları! Vicdan sahibi değerli Yüksekovolılar! İnsanlık tarihi iyilerle kötülerin mücadelesinden ibarettir. Bizler tüm insanlığın can, mal, akıl, nesil ve inanç emniyetlerinin sağlandığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz. Bugün bu inancımızın ve duruşumuzun gereğini yaparak bir araya geldik, adımlarımızı yeryüzünü cehenneme çeviren kötülerin ittifakına karşı isyan etmek için attık. Bu kararlı tutumumuzu, Siyonist İsrail yaptıkların bedelini ödeyinceye kadar devam ettireceğiz. İnsanlığa karşı sorumluluğumuzun gereğini yapacak,
Siyonist düzen ve onun işbirlikçilerine karşı direnişimize devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.

07-69

09-26

Muhabir: ULAŞ GÜVEN / YÜKSEKOVA HALKIN SESİ