Hakkari’nin Irak ve İran’a açılan Üzümlü, Derecik ve Esendere sınır kapılarında, kapasite yetersizliği ve çalışma saatleri nedeniyle uzun kuyruklar oluşuyor. Halk, saatlerce veya günlerce bekletiliyor. Sınır kapılarında taciz ve darp olayları da gündemde. Hakkâri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Muharrem Tekin, yaşanan sorunları Artı Gerçek'e anlattı.
Yaklaşık 275 bin nüfuslu Hakkari ülkenin en yoksul kentlerinden biri. TÜİK'in 2022 verilerine göre kentte nüfusun yüzde 22,8'ini gençler oluşturuyor. Ancak çoğu işsizlikle boğuşuyor. Düzenli olarak göç veren kentte tarım ve hayvancılık da her geçen gün geriliyor. Sanayinin neredeyse olmadığı Hakkari'de, halkın umut bağladığı faaliyetlerin başında ticaret geliyor.
Hakkari’nin Irak ve İran’a açılan Üzümlü, Derecik ve Esendere sınır kapılarında, kapasite yetersizliği ve çalışma saatleri nedeniyle uzun kuyruklar oluşuyor. Halk, saatlerce veya günlerce bekletiliyor. Sınır kapılarında taciz ve darp olayları da gündemde. Hakkâri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Muharrem Tekin, yaşanan sorunları Artı Gerçek'e anlattı.
Yaklaşık 275 bin nüfuslu Hakkari ülkenin en yoksul kentlerinden biri. TÜİK'in 2022 verilerine göre kentte nüfusun yüzde 22,8'ini gençler oluşturuyor. Ancak çoğu işsizlikle boğuşuyor. Düzenli olarak göç veren kentte tarım ve hayvancılık da her geçen gün geriliyor. Sanayinin neredeyse olmadığı Hakkari'de, halkın umut bağladığı faaliyetlerin başında ticaret geliyor.
UZUN KUYRUKLAR OLUŞUYOR
Hakkari’deki sınır kapılarından Derecik’te araç geçişlerine izin verilmiyor. Bu nedenle buradan geçmek isteyenler uzun bir yolu yürümek zorunda kalıyor. Esendere Kapısı’nda da kota ile araç geçişlerine izin veriliyor ve bu nedenle uzun araç kuyrukları oluşuyor. Kent sakinlerinin çoğu bu kapılardan bavul veya çantalarla küçük çaplı ticaret yapmaya çalışıyor. Halk, aynı zamanda, İran ve Irak’taki akrabalarını ziyaret etmek, düğün veya taziye katılmak amacıyla da sınır kapılarını kullanılıyor.
'SINIR KAPILARI TAM KAPASİTEYLE ÇALIŞMIYOR'
Kentin ekonomik durumuna dikkat çeken Hakkâri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Tekin, “Dünyanın başka yerlerinde sınır illeri refahı yüksek, zengin iller olur ama maalesef Hakkari’de böyle bir durum yok. Türkiye’nin en yoksul insanları burada. Sanayi yok, tarım yok. Haliyle insanlar yüzünü sınır kapılarına çeviriyor. Günlük küçük kapasiteli ticaret yapılmaya çalışılıyor. Kentte ticaret potansiyeli olmasına rağmen bunu yakalayamıyor. Bunun sebebi de sınır kapılarının düzenli ve tam kapasite çalışmaması. Buralar etkili kullanılsa kentin, bölgenin hatta ülkenin ekonomisine önemli etkileri olur. Üstelik sınır kapıları iki ülkeye açılmasına rağmen ithalat ve ihracata kapalı. Günübirlik, muafiyet kapsamında olan ürünler üzerinden ticaret yapılıyor" dedi.
'HALK 45 DERECE SICAKTA BEKLETİLİYOR'
Kapılardaki çalışma saatlerine, alt yapı ve tesislerin yetersizliğine dikkat çeken Tekin, şunları anlattı:
"Hakkâri'nin iki ülkeye sınırı ve üç sınır kapısı bulunuyor. Şu an hiçbir kapımız tam kapasite çalışmıyor. Özellikle Üzümlü ve Derecik Sınır Kapılarında çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Kapasite sorunu, alt yapı eksikliği gibi nedenlerle büyük yoğunluklar yaşanıyor. Sadece mesai saatlerine çalışıyor bu kapılar. İnsanlar akrabalarını ziyarete, taziye ve düğüne gidiyor. Küçük çapta ticaret için gidenler de var. Tuvalet ve yemek ihtiyaçlarını giderecekleri yer yok. Bir pasaport gişesi ile çalışılıyor, ciddi bir yoğunluk var. 45 derecenin üstüne çıkan bir sıcaklık da var. Bu insanlar, bu denli bir sıcaklıkta bekletiliyor. Tel örgülerle dar bir koridor oluşturulmuş, üstü de saçla kapatılmış, sıcaklık daha da artıyor. Keyfi yapılan bu uygulamalar sonucu insanlar her anlamda mağdur ediliyor." / artı gerçek