YÜKSEKOVA- İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Kayıp yakınları Yüksekova’da 111’inci haftada Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. İHD öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun, failler yargılansın’ şiarıyla adalet arayışında olan kayıp yakınları, Mehmet Yaşar’ın faillerini sorup, adalet talebinde bulundu.
Kayıp yakınlarının eylemine Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, DEM Parti Yüksekova Belediye Eş Başkan adayları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri, DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan katıldı.
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan İHD Hakkari Şube Başkanı Sibel Çapraz, “ Bugün 1994 yılında katledilen Mehmet Yaşar için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Öncesinde 1994 yılında katledilen Mehmet Zeki Yılmaz ve 1995 yılında İzmir’de kendi elleriyle oğlunu teslim eden Hanife Yıldız’ın oğlu Murat Yıldız’ın yıldönümü. Buradan ikisini de saygı ve minnetle anıyoruz. Devletin doğal olmayan her ölüm olayını araştırmakla hükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 1994 yılında katledilen Mehmet Yaşar’ın kemikleri dahi ulaşılamamıştır. Bu anlamda devletinde yine yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz” dedi.
Basın açıklamasını okuyan İHD Hakkâri Şubesi Sekreteri Pınar Şen ise, Mehmet Yaşar’ın hikayesini okudu. Şen, “Bu hafta henüz 32 yaşında katledilen ve akıbeti inkar edilen Mehmet Yaşar için buluştuk. Türkiye de 90’lı yıllarda gözaltında katledilenlerin sayısı azımsanamayacak şekilde çoğalmıştı. Cumartesi annelerinin güçlü duruşu Galatasaray meydanından dünyaya doğru açılan bir umut kapısı olmaya başladı. Bu umut gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin hukuksal zeminde aranması ve sorumluların gerçek bir adalet olgusu ile yargılanmaları umuduydu. Bu gün gözaltında katledilen Murat Yıldız’ın ve Zeki Yılmaz’ın da yıl dönümü. Mehmet Yaşar Zeki Yılmaz’ın akıbetini sormak için evden çıktıktan sonra bir daha geri dönmedi” ifadelerini kullandı.
“ MEHMET YAŞAR İÇİN YAPILAN TÜM BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI”
Şen, ”Mehmet Yaşar, gözaltında katledilen yakın dostu Zeki Yılmaz’ın cenaze törenine katıldı. Cenaze sırasında Mehmet Yaşar göz hapsine alındı ve takip edilmeye başlandı. Bir akrabasının evine sığınan Yaşar’ın bulunduğu ev ablukaya alındı ve akşam saat 20.00 sularında evde kimlik sorgulaması yapan polis ekipleri ‘bizimle emniyete geleceksin’ diyerek Mehmet Yaşar’ı gözaltına aldı. Gözaltına alındığı inkar edilen Mehmet Yaşar için yapılan tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Herhangi bir soruşturma başlatılmadığı gibi ailenin adalet arayışı tehdit ve inkar ile sekteye uğratıldı. Bir dönem bölgede bir çok insanımızı katleden yapının unsurlarından olan ve daha sonra yazdığı bir kitap ile tüm cinayetler açısından bilgiler veren Kahraman Bilgiç isimli itirafçı, Mehmet Yaşar’ın gözaltına alınarak katledilmesi olayı ile ilgili olarak yazmış olduğu itiraflarında 'Mehmet Yaşar Tabur Komutanı Mehmet Emin Yurdakul talimatıyla alınıp tabura getirildi. Çok ağır işkence yapıldı, işkence sonucu dirsek kemikleri görünüyordu. Daha sonra helikoptere bindirip götürdüler ve geri getirilmediğine tanık oldum, büyük ihtimalle helikopterden atılmıştır dedi. Bu açıklamalara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmedi. Tüm adli merciler bu inkar siyasetinin bir parçası oldular. Mehmet Yaşar henüz 32 yaşında insanların gözleri önünde gözaltına alınarak kaybedildi. bizler Mehmet Yaşar’ın gözaltına alınıp kaybedildiği gerçekliğini bu meydandan tüm insanlığa haykıracağız. Mehmet Yaşar’ın çiçeklerle donatılacağı bir mezarının olması için mücadele etmekten ve kayıplarımızın akıbetini sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından kitle 1 dakikalık oturma eylemi düzenledi.