İHD Hakkari Şubesi ve Kayıp Yakınları Yüksekova'da Sanat Sokağı’nda bir araya geldi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın’ talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 148'inci haftasında Yüksekova'da 8 Kasım 1985 işlettiği otelde gözaltına alınan ve 3 saat sonra kalp krizi geçirdiği iddiasıyla ölen Hamza Tutan’ın akıbetini sordu.
Basın açıklamasına Kayıp Yakınları, Dem Parti ilçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, İHD üyeleri ve Tutan ailesi katıldı.
Açıklama öncesi İHD Hakkari Şube üyesi Pınar Yılmaz 9 Kasım Şemdinli Umut Kitabevinin bombalandığı yıl dönümü olduğunu hatırlatarak faillerin cezalandırılana kadar eylemlerini devam edeceklerini belirtti.
Daha sonra olay örgüsünü okuyan İHD Hakkari Şube üyesi Eren Baskın şu ifadelere yer verdi: “Bu gün 8 kasım 1985 yılında gözaltına alınarak katledilen Hamza Tutan’ın akıbetinin ortaya çıkarılması için bir araya geldik. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi 22 yaşındaki Hamza Tutan babasına ait Doğu Palas Otelini işletiyordu. Yüksekova Emniyet Amirliğince yapılan bir operasyon kapsamında otelinde insanların gözleri önünde gözaltına alındı. Hemen akabinde Hamza Tutan’ın annesini evinden alan polis ekipleri anneyi emniyete götürdü. Burada bir odaya götürülen annesine bir cesedi teşhis etmesi istendi. Oğlunu katledilmiş olarak gören annesi baygınlık geçirdi”
“İŞKENCE İLE KATLEDİLEN HAMZA TUTAN’IN AKIBETİ AÇIKLANSIN”
Hamza Tutan’ın cenazesinin 3 saat sonra kalp krizi geçirdiği iddia edilerek evinin önüne bırakıldığı aktaran Baskın, “Hamza Tutan’ın vücudunda ağır darp izleri olduğunu tespit eden Tutan ailesi Yüksekova Cumhuriyet başsavcılığına başvurdu. Yapılan başvuru sonrasında cenaze İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Adli tıp kurumu kollarda ve bacaklarda yüksek voltajlı elektrik akımına bağlı yanıkların olduğu tespitinde bulunmasına rağmen ölüm sebebinin verilen elektrik akımı olup olmadığının tespitinin yapılamadığına ilişkin bir rapor yayınladı. Bu bağlamda 6 polis memuru görevinden uzaklaştırıldı. Dönemin Hakkari sıkı yönetim komutanlığı ise ilgili mercilerle iletişime geçerek açığa alınan polis memurları için ‘kolaylık gösterilmesi’ ricasında bulundu. Böylelikle tüm polis memurları başka şehirlerde görevlerine iade edildi. Hamza Tutan davası ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar ile kapatıldı. Tutan ailesinin ısrarlı başvurularına rağmen herhangi bir soruşturma açılmadı Buradan yakınlarını kaybedenler ve insan hakları savunucuları olarak bir daha haykırıyoruz; Hukuksuz bir biçimde işkence ile katledilen Hamza Tutan’ın akıbeti açıklansın. Sorumlular yargılansın. Türkiye’de yargı erkinin gözaltında katledilenler için bir aklama unsuru olarak ‘zaman aşımı’ defini ileri sürmesi bir hukuk garabetidir” ifadelerini kullandı.
“HAK ETTİKLERİ CEZALARI ALMALARINI TALEP EDİYORUZ”
Baskın, Arjantin de, Kolombiya da, Fransa da gözaltında insan kaybetme suçuna ortak olanlar ‘insanlığa karşı suç’ kapsamında tam 40 yıl sonra yargılanıp ağır cezalar aldığını hatırlatarak, “ Bizlerde sevdiklerimizin katledilmesine sebep olanların bir an önce insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesi ile yargılanıp hak ettikleri cezaları almalarını talep ediyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından 1 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.