Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (ÇOSB) Konferans Salonunda düzenlenen “Endüstriyel binalar için deprem analizi” başlıklı panelde açıklamalarda bulundu.
Beklenen büyük İstanbul depremini değerlendiren Prof. Dr. Görür böyle bir depremin yaratacağı ekonomik şokun büyük olacağını söyledi.
Görür "Ben hem ekonomik hem de siyasi olarak bağımsızlığının tehlikeye gireceğini düşünüyorum. Yani diyebilirsiniz ki bir yer bilimci olarak, bir bilim adamı olarak neden Türkiye'nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını tehdit edebilecek bir durum oluşacağını düşünüyorsunuz” dedi.
“Maksimum 7.6 deprem olacak”
İstanbul'da yaşanacak olası bir depremde üretimin zarar göreceğini ifade eden Naci Görür şu ifadeleri kullandı:
"Bütün üretim tesislerimiz fabrikalarımız bu bölgede toplanmış. Yani bütün yumurtalar aynı sepette ve üstelik de Türkiye gayri safi milli hasılanın yüzde 60’na yakın veya daha fazlası içeren bir bölge. Marmara Denizi’nden geçen canlı bir fay sistemi ortalama olarak her 250 senede bir deprem görmüş. En son deprem 1766 yılında görülmüş. Kabaca üstüne 250 sene koysan 2016 yapar. Demek ki deprem üretecek zamanı bulmuş.”
“Maksimum 7.6 deprem olacak. Ve bunu da Kumburgaz Fayı üzerinde bekliyoruz. Marmara Denizi’nde büyük bir deprem bekliyoruz, olmak zorunda" diyen Naci Görür 1999 senesinden bu yana bölgede deprem olmaması nedeni ile sismik boşluğun arttığını ve büyük depremin her an olabileceğini ifade etti.
İstanbul'dan ayrılanların sayısı artıyor
Öte yandan İstanbul Gazetesi’nin haberine göre, kentte yaşayanlar olası bir depremden kaçışın yollarını arıyor. Kimi yeni ve dayanıklı binalara yöneliyor. İstanbul'dan göç son yirmi yılın zirvesine ulaştı.
Haberde, İstanbul'daki binaların çoğunun deprem öncesinden kalma olduğu ve ev bulmanın da iyice zorlaştığı belirtildi.
Haberde, “Birçok İstanbullu çareyi göç etmekte buldu. Ancak kiralar ve fiyatlar uçtuğu için kimileri de İstanbul'u terk ediyor” denildi.
İstanbul'dan göç son yirmi yılın zirvesine ulaştı. Sektör temsilcilerine göre çare göç değil, konut üretimini arttırmak. / rüdaw