Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu 15:00 bültenine katılan Canan Demir, “Yerel seçimlerde kadınların seçilmesi önünde birçok engel var. Neden böyle?” sorusunu cevaplayan Nevin İl, “Parlamentoda kadın sayısı 121. 593 milletvekilinden 121'i kadın. Bu sayı geçmiş yıllara oranla artmış durumda. Ancak yerel siyaset kadınlar üzerinden götürülmeye başlandığı anda bu sayı düşmeye başlıyor. Yerel seçimlerde kadınların siyaset yapma şansı hala yüzyıl önceki durum gibi, öyle seyrediyor. Siyaset değişse de kadının durumu değişmiyor. Bunun temel sebepleri hem toplumsal yapıdır hem de kadınların cinsel kimlikleri ile kendilerini ifade edememeleri, var edememeleridir” dedi.
“Bölgemiz nispeten daha iyi”
Diyarbakır’daki durumu da kadınlar açısından değerlendiren Nevin İl, “Türkiye genelinde değerlendirdiğinizde bölgemiz nispeten daha iyi Diyarbakır, Kürdistan bölgesi çok daha iyi durumda yine de buna rağmen çok düşük. Bugün yerel seçimlerde eş başkanlık sistemi ile bu desteklenmekte. Diğer partilerden de kadın adayları az görmekteyiz. Seçilemeyecek yerlerin tamamında kadınlar gösteriliyor. Yani bizim siyasetin kimliğini değiştirebilecek politikalar üretmemiz gerekir. Kadın adayların çok olması onların seçileceği anlamına gelmiyor. Seçilemeyecek yerlerden aday gösteriyorlar. Eşitlikçi olduğunu söyleyen partilerde bile arka planda bir erkek zihniyeti işlemekte. Şu an partiler fermuar sistemini uygulamaya başlasa bile o partilerde erkek itirazlara yükselmeye başladı” diye konuştu.
İlçe Seçim Kurullarına yapılan başvurularda kadın adayların yüksek olmadığını, İlçe Seçim Kurullarına başvurularda erkek adayların sayısının daha fazla olduğunu belirten Nevin İl, kadınların ekonomik özgürlüğünün altını çizdi.
“Kadınlar ekonomik açıdan güçlenirlerse şiddete karşı durabilirler”
Nevin İl şöyle devam etti:
“Ben zaten işin temelinden ekonomi olduğunu düşünüyorum. Bu güç ve iktidar ilişkilerinin orada kendisini gösterdiğini ve sahaya yansıdığını görüyorum. O yüzden kadınların ekonomi ile ilgili, ekonomik kurumlarda yer alma, yönetici olma, orada yetki mekanizmalarında yer alma ile ilgili çok ciddi politikalarımız olmalı. Biz Diyarbakır olarak bu konuda çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz ve bu anlamda kadınları sürekli hassasiyete de çağırıyoruz. İşinizin başında olun, işinizi yapın diyoruz. Sadece buna yönelik değil istihdama yönelik de çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kadınlar eğer ekonomik açıdan güçlenirlerse şiddete karşı durabilirler, cehenneme dönen evi terk edebilirler, yeni bir hayat kurabilirler.”
CHP Kayapınar Belediye Başkan adayı Canan Demir: Partide kadın sayısı az
CHP Kayapınar Belediye Başkan adayı Canan Demir de partilerdeki kadın aday sayısının düşük olması hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Hêvîdar Zana’nın sorularını yanıtlayan Canan Demir, “Partide kadın sayısı az. Bu iyi bir durum değil. Bu yıl sayımızı arttırdık ancak buna rağmen yine de CHP içerisinde kadın sayısı az. CHP kadınların sayısının yeterli olduğunu söylemiyor ancak pratikte bunu değiştiren pek bir şey yok. Bu sorun sadece partinin sorunu değil biz kadınların da sorunu. Bizim de bunu aşmak için adımlar atmamız gerekiyor, daha çok bizim eksikliğimiz” diye konuştu.
“Sanırım biraz korkuyoruz”
Kadınların hayata atılırken cesaretli davranmadığını belirten Canan Demir, “Sanırım biraz korkuyoruz, korkmamamız gerekiyor. Birçok konuda daha avantajlıyız ama ekonomik alanlarda dezavantajlarımız var. Ama bu da erkek egemen sitemin sorunu” dedi.
Belediye başkan adayı olmaya karar verdiği zaman babasının endişelendiğini ancak kendisinin, “Baba ben bunun üstesinden gelirim” dediğini belirten Demir, “Babam ‘Bana sorarsan aday olmanı istemiyorum’ dedi. Kadın olduğum için incineceğimi, zorlanacağımı söyledi. Ancak ‘Baba ben bunun üstesinden gelirim’ dedim” diye konuştu.
“Bölgede huzurevi yok diyorlar, peki niye yok?”
Kadınların evlerde çok ağır yüklerin altında olduğunu ifade eden Demir şöyle devam etti:
“Bölgede huzurevi yok diyorlar. Peki niye yok? Çünkü yaşlılarımıza evde hep kadınlar bakıyor. Bu nedenle kadınların yaşamından kaç yıl gidiyor? Bazen 10 yıl, bazen 20 yıl. İş hayatında da kadınların az olduğunu görüyorum. Niye, çünkü hem cesur değiliz hem de erkekler önümüzü kesiyor. Ev işleri, çocuk bakımı, evde yemek yapma ve benzeri işler kadınların hayatında önemli engeller. Eve döndüğümüzde de ev işleri yapıyoruz, yine erkeklerin kölesiymişiz gibi… Çocuklara bakamazsak, yemek yapamamış olsak vesaire bunlar sorun oluyor. Biz erkekleri dünyaya getiriyoruz sonra onlar bize zulmediyor. Bunlara izin vermememiz gerekir. Belediye başkanlığını kazanmak için ev ev, sokak sokak dolaşıyoruz. Evlere gittiğimizde kadınlar çok olumlu yaklaşıyor. ‘İstiyoruz ki bir kadın başkan olsun. Daha iyi iletişim kuruyor. Ancak bir kadın bizi anlar’ diyorlar.”