CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından gündeme dair açıklamalar yaptı.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu,, "Türkiye'nin ahlaki meşruiyet sorunu var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişinin ahlaki meşruiyet sorunu var" diye konuştu.
Montaj videolara ilişkin Kılıçdaroğlu, "Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır. Siyasetçi elbette belli konuları abartabilir, bunda hiçbir mahsur yoktur. Abartırsınız, eksecere edersiniz ama yalan söylemezsiniz, iftira atmazsınız karalama yapmazsanız" ifadelerini kullandı.
Partisinin başında olup olmayacağına dair ise Kılıçdaroğlu, "Ona parti karar verir tabi doğal olarak" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Söyleyeceklerim şu: Bir seçim süreci yaşadık. Hayatım boyunca ilk kez bu kadar yalan üzerine inşa edilen, karalama üzerine inşa edilen bir seçim süreci yaşadık. Dolayısıyla bu karalama üzerine, yalan üzerine, montaj videolar üzerine seçim stratejisini oturtan bir kişi şu an cumhurbaşkanı oldu. Dolayısıyla burada bir ahlaki meşruiyet sorunu var. İki siyasal meşruiyet sorunu var. Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır. Siyasetçi elbette belli konuları abartabilir, bunda hiçbir mahsur yoktur. Abartırsınız, eksecere edersiniz ama yalan söylemezsiniz, iftira atmazsınız karalama yapmazsanız. Eğer yalan söylüyorsanız, iftira atıyorsanız ve bunu da çıkıp kendiniz itiraf ediyorsanız o zaman siz cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturamazsanız. Çünkü sizin ahlaki meşruiyetiniz tartışılır. Şu an Türkiye'de ahlaki meşruiyet sorunu var.
'CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNA OTURAN KİŞİNİN AHLAKİ MEŞRUİYET SORUNU VAR'
Biz isteriz ahlaktan, erdemden dem vuran birisinin cumhurbaşkanlığı koltuğunda otursun. Rakip evet, herkes bir başka partiden siyasi rakibidir. Biz bunu da anlayışla karşılarız. Ama yalan üzerine, iftira üzerine, karalama üzerine, montajlar yaparak, yalan yanlış montajları da itiraf ettikten sonra hala kalkıp bunu sürdürmek, ahlak sorunu gündeme getirir. Siyasetçi her şeyden önce ahlaklı olmak zorundadır, erdemli olmak zorundadır. Türkiye'nin böyle bir sorunu var. Türkiye'nin ahlaki meşruiyet sorunu var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişinin ahlaki meşruiyet sorunu var. Dolayısıyla ahlaki olmayan, ahlakı savunmayan bir kişinin yalan üzerine, iftira üzerine kalkıp da belli bir koltuğa oturan kişinin ahlakı her zaman sorgulanır. Başka ne söyleyeyim.
'GELENEKLERİ, ÖRFÜ, ADETİ OLAN BİR PARTİYİZ'
CHP Parti Meclisi üyeleri her seçimden sonra olduğu gibi, bu seçim sonrası da doğal olarak kendileri istifa dilekçelerini verdiler. Daha önceki seçimlerde de veriyorlardı. Bu partimizde geleneksel bir durum. Parti Meclimiz de bugün (Cumartesi) toplanacak. Doğal olarak seçim sürecini konuşacağız. MYK da arkadaşlar görüşlerini ifade ettiler. Partimizin seçim süreci, yapılan harcamalar ve diğer konularla ilgili Merkez Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlara bilgi verildi. Her konu bütün ayrıntılarıyla ele alındı, konuşuldu. Onların soruları, görüşleri alındı. Artılarımız eksilerimiz değerlendirildi. Şimdi bunu Parti Meclisi'ne bir rapor olarak sunacağız. Doğal olarak Parti Meclisi ile de görüşeceğiz. Biz, 100 yıllık bir partiyiz. Dolayısıyla böyle her şeyi inceden inceye araştıran, sorgulayan, eksiğimiz nerede, hatamız varsa hatamız nerede, bütün bunları bir şekilde masaya yatıran, gelenekleri, örfü, adeti olan bir partiyiz. O çerçeve içinde değerlendirme yapılacak."
'PARTİNİN BAŞINDA OLACAK MISINIZ?'
Hakkındaki eleştiriler nedeniyle partinin başında kalıp kalmayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu “Ona parti karar verir tabi doğal olarak. Partinin kendi gelenekleri vardır. O gelenekler içerisinde hareket edilir” karşılığını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile görüşmeleriyle ilgili soruyu da şöyle cevaplandırdı: "Canan Hanım, İstanbul'daki gelişmeleri aktarmak için ayda bir gelirdi. Ekrem İmamoğlu da büyükşehir belediye başkanımız. O da geliyordu. Dolayısıyla o çerçevede zaman zaman Mansur Yavaş Bey'le de bir araya geliriz. Artılar, eksiler sorun varsa nasıl çözeriz konuşuyoruz. Bunlar olağanüstü olay değil bildiğimiz rutin, sıradan olan gelişmeler bu olağan. Oturup, konuştuk. Ben İstanbul'a gittiğimde orada da beraber oluruz. Onlar belli aralıklarla Ankara'ya gelirler, Ankara'da beraber oluruz. Karşılaştıkları sorunlar varsa onları anlatırlar. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz."
Partisinin olağan kurultayını seçim nedeniyle ertelediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bundan sonraki süreci ise şöyle anlattı:
"Olağan kurultayımızı yasalara göre yapacağız. Ona da Parti Meclisimiz karar verecek. Bunun için hukukçu arkadaşlarımız bir tarihlendirme yapıyor. O tarihlendirme içerisinde belli aşamalarda ilçe, il kongreleri, sonra kurultay yapılacak. Belli bir süreç var ve o süreç içerisinde bunları tamamlayacağız."
Kılıçdaroğlu, MYK üyelerine seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya da “Şimdi, MYK'da konuşulan bir konuyu benim ayrıntılara girerek anlatmam doğru değil. O toplantıda ittifak da dahil olmak üzere her konu bütün ayrıntılarıyla sağduyu içerisinde, büyük bir sorumluluk içerisinde konuşuldu. Yüklendiğimiz sorumluluğun ağırlığı, o sorumluluğun gereklerinin yerine getirilmesi bütün bunların hepsi konuşuldu” yanıtı verdi.