Siyaset

Kılıçdaroğlu veda etti, CHP’de bir devir kapandı, Kılıçdaroğlu ve 13 yılı!

CHP’nin 38.Olağan Kurultayı’nda bir dönem kapandı. Özel’in zaferi sonrası Kılıçdaroğlu 2010 yılında oturduğu genel başkanlık koltuğuna veda ederken erken siyasi kariyerinde ve CHP’yi yönettiği 13 yılda Türkiye siyasetinde derin izler bıraktı.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38.Olağan Kurultayı’nda 13 yıllık bir dönem kapandı. CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partiyi 13 yıldır yöneten Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği genel başkanlık yarışından galip ayrılması parti ve Türkiye siyasetinde önemli milat oldu. Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılında oturduğu genel başkanlık koltuğuna veda ederken erken siyasi kariyerinde ve CHP’yi yönettiği 13 yılda Türkiye siyasetinde derin izler bıraktı.

2010 yılından bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) genel başkanlık görevini yürüten 75 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu 2002-2015 yılları arasında yapılan genel seçimlerde İstanbul 2. Bölge milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi. Haziran 2015'te İzmir 2. Bölge milletvekili olarak yeniden meclise girmiş, Mayıs 2023'e kadar bu görevini sürdürdü. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ekonomi maliye bölümünden 1971 yılında mezun olan Kılıçdaroğlu, siyasete atılmadan önce 1992-1996 ve 1997-1999 yılları arasında Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) genel müdürlüğü yaptı.

2002 yılında CHP'ye katıldı ve ilk defa 2002 Türkiye genel seçimlerinde İstanbul 2. Bölge milletvekili olarak meclise girdi. Ardından 2007 Türkiye genel seçimlerinde de CHP milletvekili olarak meclise girdi, aynı zamanda partisinin grup başkanvekilliği görevini üstlendi. 2009 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul belediye başkan adayı oldu ancak oyların yüzde 37'sini alarak AK Parti adayı Kadir Topbaş karşısında seçimi kaybetti. 2010 yılında Deniz Baykal'ın kaset skandalı sonrası genel başkanlık görevinden istifa etmesinin ardından yapılan 33. Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı'nda genel başkan seçildi.

2011 Türkiye genel seçimlerinde partisinin yüzdelik oyunu 5,11 puan artırdı. CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesinden sonra parti içinde kendisine karşı yöneltilen eleştiriler arttı. 2014, 2016, 2018 ve 2020'de yapılan kurultaylarda da yeniden genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu, CHP'yi büyük çadır koalisyonu Millet İttifakı çatısı altına soktu.

CHP, 2018 cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinde de ana muhalefet statüsünü korudu. 2019 yerel seçimlerinde partisi, 17 yıl sonra ilk defa AK Parti'ye karşı başkent Ankara'da aday Mansur Yavaş ile ve en büyük şehir İstanbul'da aday Ekrem İmamoğlu ile kazandı. 2023 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı oldu, ikinci turda rakibi Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kaybetti.

KEMAL KILIÇDAROĞLU KİMDİR?

Kemal Kılıçdaroğlu, Zaza-Alevi bir ailede tapu memuru Kamer Kılıçdaroğlu (1921-1990) ile ev hanımı Yemuş Kılıçdaroğlu'nun (1922-2009) yedi çocuğundan dördüncüsü olarak 17 Aralık 1948 tarihinde Tunceli'nin Nazımiye ilçesine bağlı Ballıca köyünde doğdu. Kendisinden on dakika önce Adil adlı bir ikizi doğdu. Eski soyadı olan "Karabulut", 1950'li yıllarda babası tarafından, yaşadıkları köydeki herkesin soyadının aynı olması nedeniyle "Kılıçdaroğlu" olarak değiştirilmiştir.

İlk öğrenimine Erciş'te başladı ve ilk üç yılını burada okudu, dördüncü sınıfı Tunceli'de, beşinci sınıfı ise Genç'te tamamladı. Ticaret lisesinde eğitimini almak üzere Elazığ'a taşındı. Elazığ Ticaret Lisesi'nden 1967 yılında birincilikle mezun oldu. Lisans eğitimini 1971 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinin ekonomi-maliye bölümünde (günümüzdeki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü) tamamladı.

MESLEKİ KARİYER

1971 yılında girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığı'nda göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, bir yıl Fransa'da kaldı. Askerliğini İzmir'de 53. Er Eğitim Tugay Komutanlığında yaptı. Hesap uzmanlığını 1983 yılına kadar sürdürdü ve aynı yıl Gelirler Genel Müdürlüğüne atandı. Burada önce daire başkanı olarak görev aldı, daha sonra aynı kurumun genel müdür yardımcılığını yaptı. 1991 yılında Bağ-Kur'a atandı. Burada genel müdür olarak görev yapan Kılıçdaroğlu, 1992 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu genel müdürü oldu. Daha sonra kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından "Yılın Bürokratı" seçildi. 1996 yılında, Refah Partili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik tarafından görevden alındı.

Mahkemeye giderek yürütmeyi durdurma kararı, temyiz üzerine de Danıştay Genel Kurulu'ndan yineyürütmeyi durdurma kararı çıkartmasına rağmen Temmuz 1997 yılına kadar görevine başlayamadı. 1999 yılında kendi isteğiyle SSK genel müdürlüğünden emekli oldu. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarında Kayıt dışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu′na başkanlık eden Kılıçdaroğlu, Hacettepe Üniversitesi aktüerya bilimleri bölümünde bir süre ders verdi. Daha sonra Türkiye İş Bankası′nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.

ERKEN SİYASİ KARİYER MİLLETVEKİLLİĞİ

SSK genel müdürlüğünden emekli olduktan sonra adı "DSP′nin yıldızları" arasında anılan Kılıçdaroğlu'nun, 1999 Türkiye genel seçimlerinde genel başkanlığını Bülent Ecevit'in yaptığı DSP'den milletvekili adayı olacağı belirtildi ancak Ecevit tarafından aday gösterilmedi. Bir süre Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği'nin genel başkanlık görevini üstlendi. CHP’li Bülent Tanla’nın isteği üzerine CHP Bilim Yönetim Kültür Platformu’na "yolsuzluk raporu" hazırladı. Genel başkan Deniz Baykal’ın dikkatini çeken bu rapor Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP'nin kapılarını açtı; Baykal Kılıçdaroğlu’nu partiye davet etti ve yine aynı dönemde CHP kontenjanından Türkiye İş Bankası’nın yönetim kuruluna girdi. 2002 Türkiye genel seçimlerinde CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi.

2004 yerel seçimleri sonrasında; Baykal yönetimine karşı partide yeniden yapılanma ve olağanüstü kurultay çağrıları dile getirilmeye başlandı. Arasında Kılıçdaroğlu'nun da olduğu 30 milletvekili “İktidara Yürüyüş Hareketi“ başlıklı bir bildiri yayımladı. Bu hareket daha sonrasında "30'lar hareketi" olarak da adlandırıldı. Bildiri; partide tüzük, söylem ve yapılanma değişikliğine gidilmesini ve seçimli kurultay yapılmasını talep ediyordu. Bu bildiriyi imzalayanların çoğu parti yönetimi tarafından tasfiye edilirken Kılıçdaroğlu, yönetimin "kara listesine" girmemeyi başardı.

2007 Türkiye genel seçimlerinde tekrar CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. Kemal Kılıçdaroğlu bu dönemde Deniz Baykal’ın isteği üzerine grup başkanvekilliğine seçildi, artık görevi nedeniyle daha görünür olacaktı. CHP grubunda Kılıçdaroğlu, düzenlediği basın toplantılarında “yolsuzluk iddialarını” gündeme getirdi. Eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Dengir Mir Mehmet Fırat ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, hedefindeki isimler oldu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya milletvekili Şaban Dişli'yi, Silivri'de bir arsanın imar durumunu değiştirme karşılığında 1 milyon dolarlık iş takibi ücreti talep etmekle suçladı. Bu iddiasını daha sonra Başbakan Erdoğan'a yönelik bir soru önergesiyle meclise taşıdı. Dişli, iddialar karşısında partisindeki görevinden istifa etti. Almanya'nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri davasının Türkiye ayağına ilişkin bazı belgeler açıkladı.

Kılıçdaroğlu, 22 Eylül 2008 tarihinde düzenlediği bir basın toplantısında, "Baron" olarak adlandırdığı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat hakkında çeşitli iddialar ortaya attı. Fırat'ın en büyük ortağı olduğu Menas adlı şirketin ürünlerini yurt dışına götüren tırda 89 kilogram eroin yakalandığını ve Menas'ın hayali ihracat yaptığını iddia eden Kılıçdaroğlu, bu kez de 25 Eylül 2008 tarihinde gazeteci Uğur Dündar tarafından yönetilen tartışmadaDengir Mir Mehmet Fırat ile bir araya geldi. Tartışma, televizyondan canlı olarak yayımlandı. Fırat, sağlık durumunu gerekçe göstererek 8 Kasım 2008 tarihinde istifa etti. 2

008 yılı Ekim ayında, İsveç'te faaliyet gösteren ve ABD'de yer alan Johns Hopkins Üniversitesi ile iş birliği içinde çalışan Merkezi Asya ve Kafkaslar Enstitüsü İpekyolu Çalışmaları Programı isimli kuruluş tarafından Prospects for a "torn" Turkey ? A secular and unitary future? başlığıyla yayımlanan raporda, "Deniz Baykal nihayet CHP genel başkanlığından istifaya ikna edildiğinde, yerini 2008'de AK Parti'nin önde gelen isimlerinin karıştığı yaygın yolsuzluğun ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu kamuoyunun dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu aldı." ifadesi yer aldı.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI

CHP İstanbul milletvekili ve grup başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu, 2009 yerel seçimlerine partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak katıldı. Seçimi, 28 Mart seçimlerinden beri İstanbul Belediye Başkanlığı görevini üstlenen AK Parti adayı Kadir Topbaş yüzde 44,7 oy alarak kazandı. Kılıçdaroğlu elde ettiği yüzde 36,80'lik oy yüzdesiyle,[40] partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı için aldığı oy oranını 2004 yerel seçimlerinde yüzde 25'in üstünde bir oranda artırdı. Türk halk müziği sanatçısı Onur Akın, Ahmet Kaya'nın Acılara Tutunmak albümünde yer alan "Kadınlar" şarkısını Kılıçdaroğlu için seçime uyarlamıştır.

CHP’YE GENEL BAŞKAN SEÇİLMESİ

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi grup başkanvekili iken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yaşadığı kaset kumpasının ardından istifa etmesi sonrası yaptığı açıklamada parti olağan kurultayında aday olmayacağını belirtse de Önder Sav'ın ikna etmesiyle daha sonra 17 Mayıs 2010 tarihinde grup başkanvekilliği görevinden istifa ederek kurultayda aday olacağını açıkladı. 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan kurultayda, Kılıçdaroğlu 1.249 delegeden 1.200'ünün imzasını alarak ve tek aday olarak girdiği kurultayda geçerli 1.189 oyun tamamını alarak CHP'nin 7. genel başkanı oldu.

CHP GENEL BAŞKANLIĞI

Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçildiği kurultay sonrasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliklerinin hayata geçirilmesini istedi. Bu durum, partide genel sekreterlik konumunu zayıflatıyordu. Bu nedenle parti yönetimi anlaşmaya varamadı ve CHP, aynı yılın aralık ayında olağanüstü kurultaya gitti. Genel sekreter Önder Sav başta olmak üzere Sav ve arkadaşları önce yönetim kurulu dışında bırakıldı, sonrasında parti meclisine alınmadı.

2011 GENEL SEÇİMLERİ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı döneminde girdiği ilk seçim olan 2011 seçimlerinde, yüzde 25,98 oy alarak AK Parti'nin ardından ikinci oldu ve ana muhalefet görevini sürdürdü. Kılıçdaroğlu, CHP'nin kısa sürede milletvekili sayısını artırdığını açıklayarak "moralimizi bozmayacağız" dedi. 2012'de yapılan olağan kurultayda yeniden genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu, yeni yönetim kadrolarını açıklarken parti içi değişimi temsil eden "Y-CHP" terimini ilk defa kullandı. 2014

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çatı aday olarak MHP'ye, İslam Konferansı Örgütü eski genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdi. CHP ve MHP'nin Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı için sunulan dilekçelerde CHP'den 109, MHP'den 52 milletvekilinin imzası vardı. AK Parti'nden istifa eden bağımsız milletvekilleri İdris Bal ve Hami Yıldırım da CHP'nin sunduğu dilekçeye imza attılar.

Cumhurbaşkanlığı için CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ismi, birçok kesim için beklenmedik olarak karşılandı. Adaylık kararı, İhsanoğlu'nun geçmişi nedeniyle bir kısım CHP'liler tarafından eleştirildi. 23 Haziran 2014'te yapılan bir anket, CHP seçmenlerinin sadece % 32'sinin çatı adaydan memnun olduğunu, buna karşın MHP tabanında bu oranın % 75 olduğunu gösterdi. Seçmenlerden gelen muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na yönelik tepkilerinin artması üzerine 14 Temmuz 2014 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nu savunarak gelen eleştirilere sert tepki gösterdi ve "Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" ifadelerini kullandı.

İhsanoğlu'nun 2014 cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesinden sonra parti içinde kendisine karşı yöneltilen eleştiriler arttı. Özellikle de CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan, cumhurbaşkanlığı seçiminde "başarısız" olunduğunu savunarak 12 Ağustos'ta TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifasını ve olağanüstü kurultayın toplanmasını talep etti. Tarhan'a, İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler, Eskişehir milletvekili Süheyl Batum, Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, İstanbul milletvekili Nur Serter ve Mersin milletvekili İsa Gök de destek verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu bunun üzerine tüzükteki yetkisini kullanarak olağanüstü kurultay için çağrı yaptı. 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda kendisine rakip olan eski grup başkan vekili ve Yalova milletvekili Muharrem İnce'yle yarıştı. Kılıçdaroğlu 740 oyla tekrar genel başkan seçilirken, İnce 415 oy aldı.

HAZİRAN 2015 GENEL SEÇİMLERİ

CHP'nin Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri için kullandığı seçim kampanyası sloganı ''Anadolu'nun Kemal'i'' oldu. 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimde partisi % 24,95 oy oranıyla tekrar ikinci sırada kaldı. CHP'nin oy oranı ve milletvekili sayısı 2011 genel seçimlerine göre azalış gösterdi. Seçim sonuçlarına göre, hiçbir siyasi parti tek başına  iktidar olabilmek için gerekli olan 276 sandalye sayısına ulaşamadı. AK Parti, iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra ilk kez parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti.

Seçimlerde AK Parti oyların % 40,8'ini alırken, oy oranı % 13,1'e yükselen HDP ilk kez meclise girerek 80 milletvekili çıkardı. Kılıçdaroğlu, bu sonuca ilişkin “Seçimin kazananı ‘Demokrasi’, mağlubu ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan” dedi ve istifa etmeyeceğini açıkladı. Seçimlerin ardından CHP-MHP’nin kuracağı ve HDP’nin güvensizlik oyu vermeyeceği koalisyon seçeneği gündeme geldi. 1 Temmuz 2015 tarihinde yapılan 25. dönem TBMM başkanlığı seçimleri sırasında MHP’nin Deniz Baykal’ı HDP’yi gerekçe göstererek dördüncü turda desteklememesiyle olası "üçlü muhalif blok" ihtimali kesin olarak çökmüş oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çözüm sürecine göndermede bulunarak; AK Parti-HDP ya da AK Parti-CHP-HDP koalisyon hükümeti ya da bunlar olmazsa en erken tarihte seçim olmak üzere üç formül önerdi.

9 Temmuz 2015 Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 63. Hükûmeti kurma görevini AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na verdi. Görevlendirmenin ardından, AK Parti ve CHP yöneticileri arasında, kamuoyuna "istikşafi görüşmeler" olarak duyurulan, bir ayı aşkın bir süre devam eden bir dizi koalisyon hükûmeti görüşmesi gerçekleşti.[68] 13 Ağustos 2015 tarihinde Kemal Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından, koalisyon hükûmeti konusunda anlaşılamadığını ve görüşmelerin sona erdiğini kamuoyuna ilan etti. Hükûmetin kurulamaması üzerine seçimlerin yenilenmesi kararlaştırıldı ve erken seçim tarihi 1 Kasım 2015 olarak açıklandı.

KASIM 2015 GENEL SEÇİMLERİ

CHP'nin Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri için kullandığı seçim kampanyasının sloganı “Milletçe alkışlıyoruz" ve "Önce Türkiye" şeklinde oldu. Kılıçdaroğlu'nun şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın Memleket İsterim şiirini okuduğu reklam filmi televizyon kanallarında yayınlanmaya başlandı. 1 Kasım seçimleri için revize ettiği bildirgesine ekonomik temelli bir dizi yeni vaat ekledi. CHP bu seçimde % 25,32 oy oranıyla yine ikinci sırada kaldı.

AK Parti, % 49,5 oy alarak 317 milletvekilini parlamentoya göndererek yeniden tek başına iktidar olacak çoğunluğa ulaştı. Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında kendisine yöneltilen istifa sorusuna şu şekilde yanıt verdi: "CHP'yi diğer partilere benzetmeyin. Demokrasiyi bu ülkeye getiren partiyiz. Kurallar neyi gerektirirse, o kurallar aynen çalışır. Oyumuz arttı, milletvekillerimiz arttı ama kendimizi başarılı görmüyoruz. Bizden çok ilgili partilerin kendi alanına girer oy düşüşleri. Önümüzdeki süreçte oy alanımızı göreceğiz."

2017 REFERANDUMU

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 2017 referandumu için 'hayır' kampanyası yürütmüştür. 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sonrasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "fiili duruma hukuki boyut kazandırılmalıdır" diyerek, AK Parti'nin 2011 yılından başlayarak zaman zaman savunduğu başkanlık sistemine geçilmesine destek verdiğini açıkladı. AK Parti ve MHP arasında yapılan görüşmelerden sonra 2017 yılı başında TBMM'ye sunulan değişiklik paketi önerisi, yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesini, başbakanlık makamının ortadan  kaldırılmasını, meclisteki vekil sayısının 550'den 600'e çıkarılmasını ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklikler yapılmasını içermekteydi.

Teklif, TBMM'de kabulünün ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından referanduma götürüldü. 16 Nisan 2017, referandumun tarihi olarak belirlendi. Anayasa değişikliğine karşı çıkan ve partisiyle birlikte "Hayır" seçeneğini destekleyeceğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, "propaganda koşullarının eşit olması gerektiğine" dikkat çekerek 'hayır' diyeceklere sansür uygulanacağını öne sürdü. 

OHAL koşullarında gidilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bizzat meydan meydan gezerek yürüttüğü kampanya sonunda, seçmenin yüzde 51'i referandumda "Evet" oyu verirken "Hayır" % 49'da kaldı. Referanduma YSK'nin mühürsüz zarfların dışardan getirildiği kanıtlanmadığı sürece geçerli kabul edilmesi ve bu şekilde kullanılan oyların geçerli sayılması kararı tartışma yarattı. YSK, Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcisinin talebi üzerine, ülkenin doğusunda oy sayımı devam ederken, batıda ise sandıkların kapanmasına 10 dakika kala mühürsüz pusula ve zarflarda kullanılan oyların geçerli kabul edileceğine dair bir karar aldı. YSK, ilk defa bir halkoylamasında oylama devam ederken yeni bir karar almıştı. Kemal Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada "Maçın yapılırken kurallar değişmez" diyerek karara karşı çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de 1,5 milyon geçersiz oyun geçerli sayıldığını söyleyerek sandıkların terk edilmemesi çağrısında bulundu. "Evet" cephesinin fiili lideri konumunda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da pazar akşamı yaptığı konuşmada, muhalefetten gelen tepkiler üzerine, "Atı alan Üsküdar'ı geçti" dedi. Perşembe günkü değerlendirmesinde de YSK'nın kararının kesin olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bazı kesimler tarafından YSK'nın kararına karşı pasif kaldığı için eleştirildi. Gazeteci Zafer Arapkirli, Kılıçdaroğlu'na destekçilerini neden protestoya çağırmadığını sordu. Kılıçdaroğlu ise karşı tarafta silahlı kişiler olduğuna dair duyumlar aldığını ortaya attı. Protesto için sokağa çıkma çağrısı yapılması durumunda bu silahlı kişilerin "çok vahim olaylar" çıkarabileceğini söyledi.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ

Millî İstihbarat Teşkilatı'na ait TIR'ların görüntülerini Cumhuriyet gazetesinin eski genelyayın yönetmeni Can Dündar'a verdiği suçlamasıyla yargılanan CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu'nun 14 Haziran 2017 tarihinde yirmi beş yıl hapis cezası alması ve tutuklanmasına kararı verildi. Aynı gün CHP meclisi terk etti ve parti grubuyla olağanüstü gündemle toplanan Kemal Kılıçdaroğlu 15 Haziran'da Ankara'daki Güvenpark'ta saat 11.00'de bir araya geleceklerini duyurdu.

Çeşitli isimlerin ve grupların katılımıyla büyüyen ve Ankara'dan İstanbul'a kadar "adalet" talebiyle gerçekleşen sivil yürüyüş olan "Adalet Yürüyüşü"nü başlattı. Yürüyüşün nedenleri arasında 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında yaşanan darbe girişiminden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin uzun süreli olması, bu yetkinin FETÖ ile mücadelenin önüne geçilip bütün muhalif kesimlerle mücadeleye dönüşmesi, milletvekillerin tutuklanması, üniversite hocalarının (barış bildirisine imza atanlar dahil) meslekten atılması da gösterildi. Yürüyüş, 15 Haziran 2017'de Ankara'da Güvenpark'ta başladı ve 9 Temmuz 2017'de Maltepe'de sonlandı.

420 kilometrelik yolu 25 günde yürüyen Kılıçdaroğlu, yürüyüşün sonunda Maltepe'de bir miting düzenledi. Yürüyüş; cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından eleştirilirken Halkların Demokratik Partisi (HDP), yürüyüşe destek verdi. Soma faciası ve Gezi Parkı protestoları gibi olaylarda ölenlerin aileleri, birçok gazeteci, sanatçı ve dernek yürüyüşe katıldı.

Yürüyüş boyunca yürüyüş rotasına gübre dökülmesi, yürüyenlere taşlı saldırıda bulunulması gibi çeşitli olaylar yaşandı. Adalet Yürüyüşü bittikten sonra yürüyüşle ilgili iki kitap yayımlandı. Ayrıca CHP tarafından "toplumun her kesiminden çok önemli çağrılar geldiği" söylenerek 26-30 Ağustos 2017 tarihleri arasında Çanakkale'de "Adalet Kurultayı" düzenlendi.

2018 CUMHURBAŞKANLIĞI VE GENEL SEÇİMLERİ

3-4 Şubat 2018 tarihleri arasında gerçekleşen kurultayda genel başkanlığa adaylığını açıklayan beş kişi arasından sadece Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce, delege üyelerinden resmî olarak adaylık için gereken 127 imzayı topladılar. 3 Şubat günü yapılan genel başkanlık seçiminde mevcut genel başkan ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu 790 oy aldı ve yeniden genel başkan seçildi. Yalova milletvekili Muharrem İnce ise 447 oy aldı.

24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine giden süreçte; 24 Nisan 2018 tarihinde, CHP Parti Meclisi, seçim ittifakları kurmak ve cumhurbaşkanı adayını belirleme yetkisini Kemal Kılıçdaroğlu'na verdi. 4 Mayıs 2018 tarihinde CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin grup kararı ve oybirliğiyle partinin cumhurbaşkanı adayı olduğu; Kemal Kılıçdaroğlu tarafından resmen ilan edildi. Parlamento seçimlerine ise CHP ve İYİ Parti arasında kurulan Millet İttifakı çerçevesinde girildi. Seçim sonuçlarında İnce % 30,6 oyla ikinci sırada gelip ilk turda seçimi Erdoğan'a kaybederken, genel seçimlerde CHP % 22,7 oy aldı ve Kılıçdaroğlu ana muhalefet lideri olarak görevine devam etti.

2019 YEREL SEÇİMLERİ

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, İYİ Parti ile olan iş birliğini devam ettirdi ve 2019 yerel seçimlerine Millet İttifakı içerisinde girdi. CHP, oy oranını %30'un üstüne çıkarırken 7 yıl sonra ilk kez AK Parti'ye karşı Ankara'da aday Mansur Yavaş ile ve en büyük şehir İstanbul'da aday Ekrem İmamoğlu ile kazandı. İstanbul ve Ankara'nın dışında, çoğu Cumhur İttifakı'nın elinde olan Antalya, Adana, Mersin, Bilecik, Bolu, Kırşehir, Artvin ve Ardahan belediye başkanlıklarını da elde etti.

Yerel seçimlerde CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı seçimler, 6 Mayıs 2019 günü Yüksek Seçim Kurulu tarafından, "kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimde görevlendirilmesi" gerekçesiyle 4'e karşı 7 oyla iptal edildi. 23 Haziran 2019 tarihinde tekrar edilen seçimlerde, oyunu daha da artıran İmamoğlu, elde ettiği yüzde 54,22 oy oranıyla AK Parti adayı Binali Yıldırım'a karşı önceki seçimden çok daha büyük farkla kazandı. AK Parti'nin muhalefet karşısındaki başarısızlığı, bazı ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarında "Erdoğan için sonun başlangıcı" olarak nitelendi.

İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI VE İKTİDAR KURULTAYI

25-26 Temmuz 2020 tarihlerindeki olağan kurultayda Kılıçdaroğlu, tek aday olarak girdiği başkanlık seçimini geçerli oyların tamamını oluşturan 1251 delegenin oyuyla kazandı. "İktidar Kurultayı" adını alan kurultayda CHP, iktidara geldiğinde uygulayacağı politikaların temellerini açıklayan ve kurultay delegelerinin oybirliğiyle kabul edilmiş "İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi" başlıklı belgeyi halka ilan etti.

2023 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

13 Kasım 2021 tarihinde kendine ait sosyal medya hesabı üzerinden ve CHP sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı "Helalleşme çağrısı" ile CHP'nin geçmişte hatalar yaptığını, buradan yola çıkarak bir helalleşme yolculuğuna çıkmaya karar verdiğini kamuoyuna duyurdu. 12 Şubat 2022 tarihinde 6 muhalefet partisi liderinin katılımıyla oluşturulan ve "Altılı Masa" olarak adlandırılan siyasi birlik, güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakat metni üzerinde konuşmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısı üzerine ilk kez Ankara, Ahlatlıbel'de bir araya geldi. Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakat metni 28 Şubat 2022 tarihinde kamuoyuna duyuruldu.

 Kemal Kılıçdaroğlu 5 Eylül 2022 tarihinde FOX TV'de Altılı Masa'yı işaret ederek, “Üzerimde uzlaşma olursa adaylığa hazırım" sözleriyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma iradesini ilk kez net olarak ortaya koydu. Altılı Masa, 26 Ocak 2023 tarihinde 11. toplantısında ilk kez ortak cumhurbaşkanı adayı konusunu görüştü. Ortak adayın 13 Şubat 2023 tarihinde açıklanması planlanırken 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle aday belirleme süreci ertelendi.

2 Mart 2023 tarihinde Altılı Masa toplantısında ortak aday konusunda uzlaşmaya varıldığı ve adayın 6 Mart 2023 tarihinde açıklanacağı duyuruldu. İYİ Parti yönetiminin Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkması üzerine Genel Başkan Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a adaylık çağrısı yaptı.

İmamoğlu ve Yavaş bu çağrıya olumsuz yanıt verdiler ve Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini açıkladılar. Daha sonra İmamoğlu ve Yavaş'ın Altılı Masa'daki beş genel başkan ile birlikte cumhurbaşkanı yardımcısı olması karşılığında İYİ Parti Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekledi. 6 Mart'taki toplantı sonrasında Millet İttifakı'nın ortak adayının Kılıçdaroğlu olduğu ilan edildi. Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı dış basında da yer aldı.

BBC, Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Türkiye'nin Gandi'si" benzetmesini yaptı. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde, partisi CHP oyların %25,35'ini alarak 169 milletvekili (39 tanesi ittifakın diğer partilerine ait) çıkardı. Millet İttifakı 212 vekil çıkararak parlamentoda salt çoğunluğu (300+1) sağlayamadı. Aynı gün genel seçimlerle birlikte yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Recep Tayyip Erdoğan oyların %49,52'sini; Kemal Kılıçdaroğlu ise %44,88'ini aldı. Salt çoğunluk elde edilemediğinden en yüksek oyu alan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ikinci tura kaldı. 28 Mayıs tarihinde yapılan ikinci turda Kılıçdaroğlu oyların %47,84'ünü alarak seçimi kaybetti.

(Bilgiler Vikipedi'den derlenmiştir)