Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi yönetiminin "yol haritası"nı anlattı, "En zorlu süreci geride bıraktık" diyerek vatandaştan yine 'sabretmesini" istedi.   

CNN Türk yayınına katılan Bakan Şimşek'in açıklamaları özetle şöyle: 

- Birincil önceliğimiz ülkenin dış kırılganlığını azaltmak. Bu bizim ana hedeflerimizden biriydi. İkinci başlığımız da enflasyonu kontrol altına almak. Geçen sene başlarken "makro finansal istikrar" derken bunu kastettik. Geçen sene mayıs ayı itibarıyla 57 milyar dolarlık cari açığımız vardı. Cari açığı 19 milyar dolar civarına indirdik. Çok önemli bir kazanım. Uluslararası rezervlerimiz bugün itibarıyla 147 milyar dolar civarına çıktı. 153 milyar dolar üzerinde rezerv olacak. Net rezervlerimiz 78 milyar dolar iyileşti. Yaklaşık 90 milyar dolar üzerinde cuma günü itibarıyla iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Ülkemizin uluslararası rezervleri arttı.

- Ülkemizin mayıs ayında risk primi çok yükselti. 700 baz puanın üzerindeydi. Şu an itibarıyla 270'in altına düştü. Risk primimizdeki düşüş bize benzer ülkelere göre çok daha iyi. 700 baz puandan 270 baz puanın altına düşürdük. Hala yüksek ama doğru yoldayız. Dış borçlanma maliyetimiz düştü.

- İkinci olarak ülkenin rezervlerini iyileştirdik. Uluslararası rezervlerimiz geçen sene Mayıs ayında brüt olarak 98,5 milyar dolar. Bugün itibariyle açıklanan, yani geçen Perşembe günü açıklanan resmi rakamlar 147 milyar dolar civarına çıktı. 98,5 milyar dolardan 147'ye çıktı.

'TÜRKİYE GRİ LİSTEDEN ÇIKTI'

- Türkiye gri listeden çıktı. Bu önemli bir kazanım. Yurtdışında hesap açmak zorunda kalırsanız o zaman gri listedeki ülkelerin vatandaşların şirketlerine özel bir inceleme süreci var. Bizim itibarımız arttı. Türkiye'nin itibarı arttı. Bunlar dış kırılganlığımızı azaltan, dayanıklılığımızı artıran unsurlar.

- Enflasyonda ilk yılı geçiş yılı olarak kabul ettik. Biz de finansal istikrarı önceliklendirdik. Çünkü kırılganlıklarımız vardı. Onları giderdik. Bakın politika yaparken, çerçeve çizerken, her zaman en kritiğinden başlarsınız diğerlerini zamana yararsınız. Koşullar önce enflasyonu yükseltecek nitelikte. Daha sonra biz indirebilecek para politikası gecikmeyle geliyor. Biz KKM riskini yönettik, kur riskini yönettik, bütçe açığını kontrol altına aldık. Bunları yapmasaydık, enflasyon çok farklı düzeyde olabilirdi.

'MARKETE, PAZARA UĞRUYORUM...'

- En zorlu süreci geride bıraktık. Finansal riskleri yöneterek, önemli bir eşiği aştık. Sıkıntıların farkındayız, vatandaşlarımız şikayette haklı. Markete pazara gidiyorum, geçen hafta eşim Esra hanım dedi ki, markete uğrayalım. Vatandaşlarımız geldi, şikayetleri doğru. Haklılar, bir geçim sıkıntımız var. En kötü enflasyon ve adaletsiz vergidir. Gelir dağılımını bozuyor. Ne yapıp edip, kalıcı refah ve alım gücü için enflasyonu kontrol altına alıp aşağıya indirmemiz lazım. Enflasyonun 40 civarına inmesi fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor. Enflasyon hızındaki düşüş geçen sene ortalama bir sepetin artışı yüzde 65 idi, bu sene ise yüzde 40 arttı. Fiyatlar artıyor ama daha yavaş artıyor. Şunun altını tekrar çizmek istiyorum. Vatandaşın dar gelirlinin çok etkilendiğinin farkındayız ama kestirme çözümler yok.

- Türkiye'nin şu an en büyük problemi geçim sıkıntısı ve gelir dağılımının bozulmasıdır. Kalıcı refah artışı için enflasyonu tekrar tek haneye indireceğiz. AK Parti daha önce bunu başardı. 90'lı yıllarda ortalama enflasyon 70'lerin üzerinde. Kolay değildi. Ama biz 2003 sonrasında enflasyonu tek haneye düşürdük ve orada tuttuk. Hain darbe girişime kadar. 2025'in ikinci yarısında rahatlama çok belirgin bir şekilde hissedilecek. Fiyatlardaki artış hızı zaten yavaşladı. Genelde hizmet enflasyonu kemikleşir, katılaşır ve onu indirmek daha çok zaman alır. 

'SABIR VE ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR'

- Mal enflasyonunda çok büyük bir eşiği aşmak üzereyiz. Hizmet enflasyonu da düşecek. Zamana ihtiyacımız var, sabır gerekiyor. Biz bir şok terapi uygulamadık. O seçeneğin doğru olmadığını gördük. Bizim buradaki maksadımız, biz hayat pahalılığını kabul ediyoruz ve ilk yıl makro istikrarı öncelediğimizi söylüyorum. Rezerv bir sorun olmaktan çıkmıştır. Büyük riskleri azalttık. Sabra ve zaman ihtiyacımız var. 

'VERGİDE ADALET İÇİN BÜYÜK BİR ÇABA HARCIYORUZ'

- Eleştirilere açığım. Son bir yıla birlikte bakalım, Kurumlar Vergisi'ni biz artırdık. Yani şirketler, kar edenler ödüyor. Kurumlar vergisi yüzde 20 idi 25'e çıkardık. Kamu özel iş birliği şirketlerinden alınan kurumlar vergisini yüzde 30'a çıkardık. Çok uluslu şirketlere yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik. KKM'de şirketlere vergi istisnası vardı, kaldırdık. Yatırım fonlarının istisnaları vardı, kaldırdık. TL mevduattan elde ettiğinizde sıfır vergi vardı. Vergi getirdik. Geçen sene KDV oranını artırdık, ÖTV oranını artırdık ancak ondan sonra vergide adalet için büyük bir çabaya girdik. Bunun da görülmesi lazım. Eleştiri konusu tabii ki çok kolay. Maalesef özellikle sosyal medya üzerinden ciddi bir karalama var. Önce program yok dediler, sonra kaynak gelmez dediler. Sürekli bir şekilde bir kutuplaşma var ve onun üzerinden programa ilişkin eleştiriler var.

IBAN'LA ÖDEME 

- IBAN'ın birkaç boyutu var. Gençlerimizin özellikle bilmedikleri şahıslara kendi ibanlarını kullandırmalarının ciddi tehlikeleri var. Gönderdiğiniz hesap, kara para aklıyor olabilir. Terörün finansmanında kullanılabilir. Bizdeki en önemli konu kayıt dışılık. Mesela gidiyorsunuz bir yere kredi kartı geçmiyor diyorlar. Bunu hiçbir müessese diyemez, çünkü yazar kasa ile pos makinesini birleştirdik. Ticari bir IBAN ise zaten sorun yok. Biz de çok sofistike yazılımlar var. Bakıyoruz bir akrabalık mı var, yoksa ticari bir ilişki mi var? İlgisiz hesaplardan sürekli bir para akışı varsa o zaten şüpheli bir durumdur.

YENİ VERGİ GELECEK Mİ?

- Şunu açık bir şekilde söyleyeyim. Şu anda bizim gündemimizde bugün itibarıyla ne KDV ne de genel bir artış düşüncesi yok. Vatandaşa yansıyacak, KDV genel oranlarında herhangi bir çalışmamız yok. Yani şu anda biz KDV oranlarını artırmayı düşünmüyoruz.

Kaynak: GAZETE DUVAR