Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme sürecinin ilk toplantısı bitti.
Memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinin ilk toplantısı sona erdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan toplu sözleşme görüşmeleri sonrası Twitter'dan ''Yaklaşık bir ay sürecek kamu görevlileri 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerimizin ilk toplantısını memur konfederasyonlarımızın genel başkanları ve 11 hizmet kollundaki yetkili sendikalarımızın temsilcileri ile birlikte gerçekleştirdik. Müzakere sürecinin tüm tarafları memnun edecek şekilde ülkemiz ve milletimiz adına hayırla sonuçlanmasını diliyorum'' açıklamasında bulundu.
Memur konfederasyonlarının genel başkanları ve 11 hizmet kollundaki yetkili sendikaların temsilcilerinin konuşmalarıyla devam edecek toplantıda, görüşmelerde izlenecek takvim belirlenecek.
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçınkaya toplantı öncesinde masaya toplamda yüzde 110’luk bir zam teklifi ile geldiklerini söyledi. Yalçın, “İlk yıl için yüzde 70, ikinci yıl için yüzde 40’lık bir talebimiz var” dedi.
Memurların Toplu Sözleşme sürecinde ilk toplantına yönelik Yalçın, “936 teklif var masada. Bu taleplerin çözüm meri toplu sözleşme masasıdır” ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan toplu sözleşme görüşmeleri toplantısının açılışında yaptığı konuşmada ise şunları söyledi:
"Bugün burada 6 milyon kamu görevlisi ve emeklisinin 2024-2025 yıllarını kapsayacak maaşları için 7 dönem toplu sözleşme görüşmelerini başlatıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük çabasıyla 2 gün önce birliğimizi pekiştirecek adımlar atılarak Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı kuruldu. Bizler aziz milletimize hizmet etmek gayesiyle, 21 yıldır milletimizden aldığımız güç ile toplumsal barışı ve huzuru tesis eden bir yönetim anlayışı benimsedik. En kısa sürede, en az maliyetle, en iyi kamu hizmetlerini sunan şeffaf bir yönetim anlayışı ile değiştirdik.
Covid-19 pandemisi tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkilemiştir. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlarımızı ekonomik anlamda destekledik. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ambulans uçaklarla ülkemize getirilmesi, tek kişilik odalarda tedavi edilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlık olarak ne kadar güçlü olduğunu göstermiştir.
Sayısı 5 milyona varan çok büyük bir kamu görevlisi grubu bunları başarmamızda emek verdiler. Afet durumlarında da kamu çalışanlarının önemini gördük.
Kamu görevlilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Depremde kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye olarak depremden etkilenen kardeşlerimizi destekledik ve hep onların yanında olduk. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, AFAD personelimiz ve diğer kamu görevlilerimizin de yardımıyla birçok ülkenin bu kadar kısa sürede altından kalkamayacağı depremin üstesinden geldik.
Bu bölgede ekonomiyi yeniden canlandırmak için çalışmalarımız da hızla devam ediyor. Bunu kamu çalışanlarımız ile birlikte başardık. Kamu personel sisteminin ülkemizin kalkınmasındaki rolünün son derece bilincinde olarak kamu personel sayımızı sürekli artırdık. Kamu çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik.
'SENDİKALAŞMA İSKANDİNAV ÜLKELERİNİN ÜZERİNDE'
Karar mekanizmalarında daha fazla kamu personelinin yer almasını sağladık. Dünyada sendikalaşma oranlarının en yüksekte olduğu İskandinav ülkelerinde bile sendikalaşma oranının yüzde 60’larda olduğu düşünüldüğünde ülkemizdeki örgütlenmenin yüzde 75’lerde olması çok önemlidir.
Her bir kamu görevlimiz gibi onları temsil eden sendikamız ve başkanları da bizler için çok önemlidir. Demokrasimizin vaz geçilmez gerçeklerinden bir tanesidir.
2002 yılından sonra kamu görevlileri sendikacılığında önemli değişiklikleri hayata geçirdik. 2012 yılındaki toplu sözleşme yasal düzenlemesi bunlardan bir tanesidir.
Mali ve sosyal hakların belirlenmesinde toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçirilmiştir. Doğrudan uygulanabilen bir mevzuat niteliğini almış bulunuyor. Kamu personeli danışma kurulunu kurduk ve yakın zamanda bu kurulu daha da işlevsel hale getireceğiz. Kamu görevlilerinin örgütlenme hakkını genişlettik."
'BÜTÇEDE KAMU PERSONELİNE AYRILAN PAYI ARTIRDIK'
Sendika ve konfederasyonların uluslararası kuruluş kurabilmesine imkan sağladık. Kamudaki iş ve istihdam alanlarını sürekli geliştirdik. 2002’de 2,5 milyon olan kamu personelimizin sayısı bugün 5 milyonun üzerine çıkmış durumda.
Bütçeden kamu personeline ayrılan payı da artırdık. 2002’de bu pay yüzde 18 iken bugün yüzde 27’yi aşmış durumdadır. Hükümetimiz bu zor dönemde emeklilerimizi ve emekçilerimizi enflasyonun tahribatlarından uzak tutmak için bütçe limitlerini zorlayarak adımları atmıştır.
Çalışan kesimi enflasyona ezdirmediğimiz gibi refah artışından da ciddi bir pay vermiş olduk.
AKP döneminde, kamuda başörtüsü yasağı yürürlükten kaldırıldı. Bu sebeple görevine son verilen memurlara yeniden atanma imkanı sağladık. 2023 yılındaki düzenleme ile 460 bine yakın sözleşmeli personelimize kadroya geçme hakkı tanındı.
Ek gösterge çalışmamız da sonuçlandırılmıştır. Birinci dereceye ulaşan tüm memurların 3600 ek göstergeden yararlanacağı bir düzenleme yapılacaktır.
Toplu sözleşmelerimizde 6 aylık artışlar uyguladık. Maaş artışlarını sadece toplu sözleşme hükümlerine göre yapmadık. Normal artışlara ek olarak refah payı ile artışları sürdürdük.
Kadınların çalışma hayatının her alanında var olması temel hedeflerimizden bir tanesi. Bu konuda önemli çalışmalar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmek, istihdam ve büyüme oranlarımızı artırarak bu yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz. Sendikalarımızı sosyal taraf olarak değil sosyal ortak olarak görüyoruz.
Çalışma hayatımızın en önemli aktörlerinden birisi olan kamu görevlileri ve sendikalarıyla yapacağımız 7. Dönem toplu sözleşme müzakerelerini optimal şekilde sonlandırmayı hedefliyoruz.
Çalışmalarımızın ülkemiz ve tüm kamu çalışanlarımıza hayırlar getirmesini diliyorum."
MEMURLAR NE TALEP EDİYOR?
7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi'ne dair taleplerini geçen hafta açıklayan Memur-Sen, 2024 yılı için üçer aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci üç ayda yüzde 35, ikinci üç ayda yüzde 10, üçüncü üç ayda yüzde 15, dördüncü üç ayda yüzde 10 artış istemiş, 2025 yılı için ise altışar aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci altı ayda yüzde 25 ve ikinci altı ayda yüzde 15 zam talep etmişti.
Aylık 7 bin 650 liralık kira yardımı, memura yapılan seyyanen zammın emekliye de yansıtılması ve gelir vergisinin yüzde 15'te sabitlenmesi diğer talepler arasında yer aldı. / cumhuriyet