Metropoll Araştırma Türkiye’de kadınların güvende olup olmadığına ilişkin bir kamuoyu yoklamadı yaptı. Türkiye'de kadınların şiddete karşı güvende olmadıkları konusunda hemfikir.
Halkın 3/4’ü kadınların şiddete karşı güvende olmadığına inanıyor.
AK Partili seçmenlerin yüzde 59,7s'i, CHP'li seçmenlerin yüzde 94,3'ü, MHP'li seçmenlerin yüzde 69,8'i, İYİ Partili seçmenlerin yüzde 90,6'sı, DEM Partili seçmenlerin yüzde 83,7'si kadınların güvende olmadığını düşünüyor.
Diğer seçmen grupları da ankete dahil edildiğinde toplumun yüzde 76,8'inin aynı görüşte olduğu ortaya çıkıyor.
Eylülde 34 kadın öldürüldü
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun son yayımladığı rapora göre eylül ayında 34 kadın, erkekler tarafından katledildi. 20 kadının ölümü ise şüpheli bulundu. 34 kadından 12’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2’si ekonomik bahanelerle, 1’i nefret bahanesiyle, 1’i hedef olan kadının arkadaşının yanında öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.
Ekimin ilk 6 gününde 7 kadın öldürüldü
Ekim ayının henüz 7 günü bile dolmamışken 7 kadın öldürüldü. 4 Ekim'de 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in, Semih Çelik tarafından gündüz vakti kamusal alanda canice öldürülmesi ise vahşetin boyutunu bir kez daha hatırlattı.
'Önleyici politikalar istiyoruz'
Cinayetlerden sonra ortaya atılan "Madde kullandı, sinirlendi, boşandı" gibi bahanelerin haksız olduğunu belirten Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, kadın cinayetlerin politik olduğunu şu açıklamayla vurguladı:
"Ülkemizin sokaklarında arkamıza bakmadan yürümek, korkmadan dolaşmak ve yaşamak istiyoruz. Katledilmemizin sebebi için bahaneler üretmeyin. Madde kullandı, sinirlendi, boşandı gibi... İstanbul sözleşmesinden çekilme kararını veren iktidardır. Bu nedenle 'Kadın Cinayetleri Politiktir.' Katliamları bahane edip idam isteyenler de tıpkı iktidar gibi bu suçun ortaklarıdır. Katliamlara daha fazla seyirci olmak istemiyor, acilen kamuoyu nezdinde önleyici politikalar için devleti görevini yapmaya çağırıyoruz."