Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme toplantısına katılan yer bilimci Profesör Dr. Naci Görür, beklenen İstanbul depremine ilişkin uyardı.
Görür, "Marmara Denizi'nin içerisinden Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu geçiyor. Bunlardan bir tanesi adaların güneyinde biz ona adalar. Adalar Fayı diyoruz. Diğeri de Yeşilköy açıklarından Silivri açıklarına kadar uzanan Kumburgaz Fayı diyoruz. 10 sene o faylar üzerinde araştırma yaptık. Ben de araştırmanın başkanı olarak İtalyan, Fransız gemileriyle tam donanımlı Türkiye'de olmayan, dünyanın en donanımlı gelmeleri ve bilim adamlarıyla çalışmalar yaptık. Bu iki fayın kilitli olduğunu saptadık. Kilitli fay demek şu anda enerji biriktiriyor. Kırılmasını engel olan bir sürtünme kuvveti var. O sürtünmeyi yendeği anda deprem üretecek" dedi.
CAN VE MAL KAYBI TASAVVUR BİLE EDİLEMEZ'
"Yapılan çalışmalar Parsosns ve diğerleri Amerikalı bir bilim adamının çalışmasıyla 30 sene içerisinde her an olmak kaydıyla kırılma olasılığı yüzde 64 dedi ilk çalışmasında sonra revize ettiler. Geçen sene yüzde 47’ye düşürdüler" diyen Görür, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi bu kadar bariz, bu kadar yani her an olabilecek bütün dünyanın bilim dünyasının da kabul ettiği bir depremde herhangi bir sorun görmüyoruz demek yani akıl işi değil. Neyse onlar neye göre diyor onu bilmiyorum. Fakat ben size şunu şu kadarını söyleyeyim. Bu Kumburgaz fayı kırılırsa kendi başına ilk başta kırılacak faydır. Yedi nokta iki minimum deprem üretir. Adalar fayı yalnız başına kırılırsa en fazla yedi mertebesinde deprem üretir. İkisi birden kırılırsa yedi buçuğa kadar gidebilir. İstanbul'u tehdit eden yedi buçukluğunda bir deprem vardır. Şimdi ben sizler de anlıyorsunuz falan ama ben inandığınıza da inanmıyorum depreme. Eğer inanmış olsanız bu kadar söze gerek yoktur. Bir an önce iş yapılırdı. Ben gerçekten bizim siyasilerimizin depreme yeterince hakikaten inandıklarını zannetmiyorum. Evet biliyorlar söylüyorlar konuşuyorlar ama öyle değil. Çünkü Türkiye'nin gündemini görüyorum ben. Yok böyle bir şey yok. Şimdi İstanbul'da, Marmara Bölgesi'nde daha doğrusu deprem olursa çok büyük bir kayıp veririz, can kaybı, mal kaybı tasavvur bile edilemez."
ŞAKA ETMİYORUM'
"İstanbul bizi çökertir beyler şaka etmiyorum" diyen Görür, şöyle devam etti:
"Yani İstanbul Marmara Bölgesi çökerse bütün Türkiye diz üstü çöker. Bunu duymayan duysun. Bu şaka değil ve buna inanmıyorsa da inandıklarına sorsun. Gerçekten bilim adamına sorsun. Yoksa böyle bilim adamı olup da titri çok olan var ya hani, siyasetin emrinde. Onları kastetmiyorum ben. Doğrudan doğruya, uluslararası nitelikte bilim adamına sorsun. Türkiye'nin Marmara Bölgesi çökerse ekonomik bağımsızlığı kalmaz. İBB'nin sırf yaptığı 97 bin binanın çok ağır hasar alacağını düşünürsek ölümün en fazla oradan olacağı, yüzde doksan yedi. Bir milyon yüz bin yapı stoku var, bina var. 97 binin içinden çöküleceğini düşünürsek ağırlıklı olarak 97 bin bina, yüz bin bina deyin. Her birini beş katlı söyleyin şimdi beş katlı kalmadı. Beş yüz kat demektir iki daire koyun, bir milyon daire. Her daireye dört kişi koyun, dört milyon insan ölümle burun buruna ölecek demiyorum. Ama ölümle burun buruna. Şimdi sizin vicdanınıza, insafınıza sığınıyorum. Dört milyon insanın kaçı yaşasın ya? Ne kadar azaltabilirsiniz? Yani tehlike büyük."
'BEN BU SORUMLULUĞU ALAMAM'
Kanal İstanbul'a ilişkin de konuşan Görer, "Kanal İstanbul'a 'evet' diyen yerbilimciler varmış, ben bu sorumluluğu alamam. Kanal İstanbul fay hattının üzerinde, canlı fayla cirit atıyor" dedi.