Türkiye'nin günlerce konuştuğu Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde artık söz yargının. Cinayeti ortaklaşa gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklar, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme Başkanı, itirafçı Nevzat Bahtiyar'a sorular yönelterek, çelişkileri gidermeye, cinayete ilişkin ayrıntıları netleştirmeye yönelik sorgusunu yaptı. İtirafçı Bahtiyar, Salim Güran'ın Narin'in cesedini parçalamasını istediğini ancak yapamadığını ileri sürdü, amca ile anne arasında ilişki iddiasını yineledi. İtirafçının iddiasına göre, ceset evden çıkarken anne de olay bölgesindeydi, kızının cesedini götürüşünü izledi. Narin’in ağabeyi Enes Güran, savcılara verdiği beyanı kabul etmediğini söyledi. Narin Güran'ın amcası, Nevzat Bahtiyar için "Cehennemin ateşinde yanacaksın, çık konuş. İftira atıyor, kendini kurtarmak için." dedi. Narin ailesi 8 avukatla duruşmaya geldi. İtirafçı ve Narin'in amcası birer avukatla temsil edildi. 

DURUŞMANIN İLK GÜNÜ

Narin cinayetini bütün yönleriyle aydınlatacak duruşmanın ilk günü tamamlandı.

AİLE AVUKAT ORDUSUYLA GELDİ

Duruşmada Salim Güran solda önde, arkasında sırayla da Yüksel Güran ve Enes Güran oturdu. Nevzat Bahtiyar ise salonun sağ taraftaki kendisi için ayrılan yere oturdu.

Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı katıldı.

Baba Arif Güran'da duruşma öncesi salonda yerini aldı.

Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri ile milletvekilleri de salondaydı.

Narin'in babası Arif Güran, fenalaşınca salondan çıkarıldı. Baba, sanıklara "Nasıl kıydınız?" diye bağırdı.

Nevzat Bahtiyar, sanık kürsüsüne çağrıldı. Evli ve okur yazar olduğunu söyleyen Bahtiyar, aylık kazancının 60 bin lira olduğunu belirtti.

Hakimin, "Narin'i iştirakle öldürmekten yargılanıyorsun" sözlerine yanıt veren Bahtiyar, "Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Son verdiğim beyan geçerlidir" dedi.

"BASKI ALTINDA DEĞİLİM"

Hakimin "Baskı altında mısın?" sorusuna da yanıt veren Bahtiyar şöyle konuştu: "Baskı altında değilim. Suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi." .

CİNAYETİ YENİDEN ANLATTI

Olay gününü anlatan Bahtiyar, “Yaya olarak Arif Güran’ın evine doğru gittim. Orada Salim Güran ile buluştum. Başka kimse yoktu. Salim Güran yukarıdaydı, ben ağaçları suluyordum” dedi.

Mahkeme başkanının "Neden çelişkili konuştun?’" sorusu üzerine de Bahtiyar, “O zaman korkmuştum. O yüzden öyle ifade vermiştim. Salim Güran beni çağırdığında evden herhangi bir bağrışma sesi duymadım. Eve girdim. Bir odaya gittik. Narin yatıyordu. Salim, ‘Narin’in annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm dedi’ diye konuştu.

Mahkeme Başkanı, itirafçı Nevzat Bahtiyar'a "İlk defa ceset görüyorum diyorsun ama cesedi dereye gömdükten sonra soğukkanlılıkla baldızının evine peynir almaya gitmişsin" sorusunu yöneltti.

Nevzat Bahtiyar, soruya yanıt vermedi ve yeni iddia dile getirdi: "Salim bana silah çekti. 'Seni ve oğlunu öldürürüm' dedi."

Bahtiyar, daha önce dile getirdiği amca ile anne arasındaki ilişki iddiasını yine seslendirdi.

 "SALİM GÜRAN SİLAH ÇIKARDI"

Mahkeme başkanı, güvenlik kamerası saati ve baz kayıtlarını belirterek, "Peki hangi ara ilişkiye girdiler" diye sordu.

Bahtiyar şu yanıtı verdi:

"Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu.

Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi.

"SALİM ARKAMDAN GELDİ"

Ben köyden çıktıktan sonra Salim de arkamdan geldi. Ben cesedi arabama torbayla koyduktan sonra battaniyeyi benden aldı. Cesedi arabamın arka paspas kısmına koydum. Salim bana ‘Cesedi göle götür, parça parça haline getir’ dedi. Ben de oraya götürdüm, cesedi parçalamadım. Oraya bıraktım. Cesedi oraya bıraktığımı kimseye söylemedim. Battaniyede ıslaklık olduğunu hatırlamıyorum.”

"CESEDİ PARÇALA DEDİ, YAPAMADIM"

Narin'in annesi Yüksel Güran'ın kızının ölümünü izlerken kızı için değil oğlu Enes'i kurtarmak için ağladığı iddiası da seslendirildi.

İtirafçı Nevzat Bahtiyar, "Salim Güran cesedi parçalamamı istedi ama vicdanım el vermedi. Büyük ihtimalle Narin'i boğarak öldürdüler. Anne Yüksel Güran, Narin'in ölümünden sonra oğlu Enes'i kurtarmak için ağlıyordu." dedi.

Hakim, zamanlamada tutarsızlık olduğunu belirterek, "15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'de senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor." ifadelerini kullandı, çelişkiyi sordu.

Bunun üzerine Bahtiyar ise, "Ben Salim'i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin'i kaybet dedi" iddiasını aktardı. Hakim eksik bölümleri tamamlamasını isterken Bahtiyar, "Salim bana dereye parça parça at dedi." diyerek konuştu.

BABA FENALAŞTI

Bahtiyar’ın mahkemedeki ifade işlemleri devam ederken gözyaşlarını tutamayan Narin Güran’ın babası Arif Güran, beddua etmeye başladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Güran’ın sakinleşmesi için salondan çıkmasını istedi. Arif Güran, dışarıya çıkarıldı.

Mahkeme Başkanı, “Neden itirafta bulundun” diye sordu, Bahtiyar bu soruya cevap veremedi. İfadesine devam eden Nevzat Bahtiyar, “Güran ailesiyle bir husumetim yok” dedi.

HAKİM ÇELİŞKİLERİ SORDU

Savcı baz bilgilerini sorarak, “Salim Güran’ın seni silahla korkuttuğunu söyledin. Baz bilgilerine göre 4’ünüz de aynı yerdesiniz. Silahla nasıl tehdit etti? Salim seni silahla o 8 dakikada mı tehdit etti?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Yanındaki silahla yaptı. Salim silahını yanında taşıyor. Silahı çıkardı. ‘Bunu yok etmezsen senin oğlunun kafasına sıkarım, sonra da senin kafana sıkarım dedi" diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının “Salim Güran’ın olay günü elbisesi ne renkti?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.

Savcının, “Salim Güran’ın 17.46'da senden gelen 41 saniyelik görüşmeniz var, ne konuştunuz?” sorusuna da “Ben Salim’i aramadım” diyerek konuşmayı inkar etti. “Dereye Narin’i kucağında götürdüğünü söyledin. 25 kilo bir kız. Tek başına mıydın? İpi nerede buldun?” sorusu üzerine de “Çantanın ipini kullandım, tek başımaydım” yanıtını verdi.

Bu sırada ağlamaya devam eden Arif Güran, Nevzat Bahtiyar’a ‘Allah belanı versin, seni Allah’a havale ediyorum” dedi.

Daha sonra Eren’in “Otopsi işlemine başlamadan önce torbanın içinde kanca çıktı. Senin böyle bir kancan var mı?’ diye sordu. Bahtiyar, “Hayır hatırlamıyorum. İçinde bir şey varsa bilemem” yanıtını verdi.

Baro avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu.

Bahtiyar, “Salim boğdu, kendisi bana Narin'i boğduğunu söyledi” dedi.

Baba Arif Güran, bu sırada tekrar Bahtiyar’a, “Seni Allah’a havale ediyorum, kızımın saçının teline kurban ol sen” dedi.

AĞABEY ENES DE SAVUNMA YAPTI

Duruşmada daha sonra ağabey Enes Güran’ın savunmasına geçildi.

Mahkeme başkanı Enes Güran’a, “Salim Güran birini öldürme potansiyeline sahip mi?” diye sordu.

Ağebey, “Bilmiyorum.” yanıtını verdi.

Hakim bu kez “Nevzat Bahtiyar öldürebilir mi?” diye sordu.

Enes Güran, “Bu araba meselesinden sonra öyle düşündük.” yanıtını verdi.

“HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM”

Duruşmada eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ifadesi süren Enes Güran’a ilk ifadesinin ne zaman alındığını, gözündeki morluğu sordu.

Enes Güran, şu yanıtı verdi:

“İlk ifadem Tavşantepe’de alındı. İlk ifademde de belirttiğim gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Gözümdeki morluk, mısır tarlasında oldu. 1’inci günün gecesi ‘Narin hastanede’ diye telefon geldi. Babam ve ağabeyimin ağlaması ve amcamın oğlunun kavgası sonucu yüzüme vurdum.”

Nahit Eren, “24 Ağustos’ta jandarma seninle ilgili bir tanımlama yapıyor ve senin tedirgin olduğunu söylüyor. 25 Ağustos’ta bunun üzerine senden yeniden ifade alıyor, kolundaki ısırığı soruyor. Sen de ‘Mısır tarlasında olmuş olabilir, hatırlamıyorum’ demişsin.” dedi.

Enes Güran da “Ben kendimi darbettiğimi daha sonra onlara söyledim, söylüyorum da.” yanıtını verdi.

“SAVCILARA VERDİĞİM BEYANLARI KABUL ETMİYORUM”

Mahkeme Başkanı, “Salim Güran’ın herhangi bir kızıyla ilişkiye girdiğin için Salim Güran seni dövmüş olabilir mi?" sorusu üzerine Enes Güran, “Hayır. Biz savcıların karşısına çıktığımızda kendimizde değildik. Cezaevine girmeden önce savcılara verdiğim beyanları kabul etmiyorum.” dedi.

Eren’in “İnsanın kardeşi kaybolsa, ihtiyaç duyacağı şey telefondur. Sen o sırada telefonunu yanına almamanı izah eder misin?” sorusu üzerine Enes Güran, şu yanıtı verdi:

“Maşallah Güran, ‘Narin evimize gelmemiş’ dedikten sonra, ben kısık sesle ‘Narin’ diye arıyordum. O sırada telefonumu almak aklıma gelmedi.”

Daha sonra Eren, “Sürekli dosyayı soruyorsun. Cezaevinden evi arayınca ‘Narin’i öptüm, diş fırçası vs.’ merak ediyorsun. Bu tür konulara her girdiğinde raporu merak ediyorsun. Kaygılandığın bir şey mi var raporda?” diye sordu.

Enes Güran ise “Kesinlikle yok. Panik ve korkuyla Narin’in diş fırçamı kullandığı zamanı merak ettim. Kardeşimin raporu çıkacak, suçsuz olduğumuz ortaya çıkacak” dedi.

Enes Güran, sorulan çoğu soruya da “Bilmiyorum” cevabını verdi.

SALİM GÜRAN'IN MAHKEME İFADESİ

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması başlayan davada Sanıklardan Salim Güran'ın da ifade verme işlemi tamamlandı.

Salim Güran ifadesinde, şunları söyledi:

"2 buçuk 3 aydır bu adamla (Nevzat Bahtiyar) ile hiçbir iletişimim yok, olmadı. Arif'in araba olayından sonra hiç yan yana oturmadık. Yalan atmasın. Mısır etrafında gezdim 18.30 gibi. Telefon bana geldi. Kızım Gizem aradı. Baba dedi, Narin kaybolmuş. Gittim, baktım köy halkı hepsi oradan Başçavuşu aradım. Komutanım, kardeşimin kızı kaybolmuş dedim.

- Ses kaydı programını unutkanlık olduğu için indirmiştim. Ses kaydı programını silmedim, karışmadım, iptal etmedim.

- WhatsApp kayıtlarını, hayat kadınları ile görüşüyordum. Bu şerefsizliği yapmam. Alçak mıyım, namusuz muyum? Abimin namusuna laf getirmem.

- Cehennemin ateşinde yanacaksın, çık konuş. (Nevzat Bahtiyar) iftira atıyor, kendini kurtarmak için. Allah belasını versin, yalan arıyor. Ahırda kaleşnikof mermisi yakalandı, o yüzden WhatsApp mesajlarını sildim.

- WhatsApp grubundan, kadınların kavgalarından haberim yok. Nevzat'ı asla aramamışım. Kesinlikle cesedin olduğu yere gitmedim. Her yeri 2-3 defa arıyordum. Nevzat da aramalara katıldı. Arif'in evine, dereye (Eğertutmaz Deresi) gitmedim."

BABA ARİF GÜRAN MÜŞTEKİ SIFATIYLA DİNLENDİ

Tutuklu sanıkların savunmalarının ardından baba Arif Güran, "müşteki" sıfatıyla duruşmada yer aldı.

Baba Güran, şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtti.

Mahkeme başkanının "Sizce kızınızı kim öldürdü?" sorusu üzerine Güran, şunları kaydetti:

"Herkes bir şeyler söylüyor. O akşam köye geldiğim zaman yaklaşık 6 gün uyumadım, yemek yemedim. Telefonumu kimin sosyal medyaya attığını bilmiyorum. Çok sayıda kişi arıyor. İnsanlar mesaj atıyorlar, 'Kızın bende.' diye. Bunlar mesaj attıkları zaman jandarmaya iletiyordum. Kardeşlerim telefona bakıyorlardı ve onlar da 'Artık cevap veremiyoruz.' diyorlardı, o yüzden telefonu uçak moduna alıyordum. Kızımın kaçırıldığı düşüncesine girdim. Benim kimseye bir zararım olmadı. Bir insan bana zorbalık yaparsa ben de yaparım. Eğer iyi şekilde konuşursa ben de öyle konuşurum. Yapıcı bir insanım."

Mahkeme başkanının, "Şüphelendiğiniz biri oldu mu?" sorusu üzerine Güran, "Benim karşımdadır (Nevzat Bahtiyar)." dedi.

Nevzat Bahtiyar ile aralarında bir arabanın satışı nedeniyle sorun yaşandığını savunan Güran, "Enişteme, 'Biz bu arabayı Nevzat'tan aldık, bu zararın hepsi benim mi olacak?' dedim. Akşam eniştem beni aradı, 'Salimlerdeyim, gel oraya.' dedi. Nevzat da geldi. Kavga aşamasına geldik. 'Asla kabul etmiyorum, seninle alakası olmayan bir ticarettir. Bu parayı kesinlikle ödemiyorum, bana haksızlık ediyorsun.' dedi. Ben de kekemeliğiyle dalga geçtim. Bu konuşmalarımız sakin geçmedi." ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanının, "Bu olaydan dolayı sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?" sorusuna Güran, "Bana kimse 50 bin lira için çocuk öldürmez.' dediler ama husumetimiz oldu. İlk günlerden itibaren kızımın tepeye çıkmadığını iddia ettim." yanıtını verdi.

Mahkeme başkanının, "Devletin kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz?" sorusu üzerine Güran, "Bizim bakma yetkimiz yok." dedi.

Mahkeme başkanının, "Tüm Türkiye sizin kızınızı arıyor, devlet arıyor. Oraya dron getirmeyi akıl eden devlet, kameraya mı bakmıyor?" şeklindeki ifadesi üzerine Güran, "Evime çıkan rampa dümdüz, herhangi bir ağaç yok. Evimin karşısını gören kamera zaten var. Bugün Nevzat Bahtiyar, belki suçsuz da olabilir." diye konuştu.

"OĞLUMDUR, ONA MORAL VERMEYEYİM Mİ?"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen katılan avukatın "Sosyal medyada paylaşılan bir video var, oğlunuza (Enes), 'Bugünler de geçecek, moralini bozma, fazla konuşma.' diyorsunuz." şeklindeki ifadesi üzerine Arif Güran, "Oğlumdur, ona moral vermeyeyim mi? Ben mi kızımı öldürdüm, bunu mu demek istiyorsun? Bir teselli verdim, bu suç mudur?" dedi.

Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ'ın "Eşinizden şüphelendiniz mi?" sorusuna da Güran, eşinden asla şüphelenmediğini belirtti.

Güran, "Çünkü eşim beni olay günü 17.00 gibi aradığında sesi hiç tedirgin değildi. Yemeğe gelip gelmeyeceğimi sordu. Sesi gayet normaldi." dedi.

NEVZAT BAHTİYAR’IN EŞİ GAZAL BAHTİYAR DİNLENDİ

Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar tanık olarak dinlendi. Olay gününü anlatan Gazal Bahtiyar, “Nevzat telefonla konuştuktan sonra çıktı. Yüksel, ‘Benim kızım yoktur, kaçırdılar mı, öldürdüler mi, hanginiz kızımı götürdüyse getirsin’ dedi. Eşimden hiç şüphelenmedim. Şüphelenseydim kendi elimle teslim ederdim. Ali Rıza Güran, Hasan Kaya’yı aramış. ‘Gazal gelsin, kendi evinde yaşasın, bakarız’ diye. ‘Nevzat suçunu itiraf etsin’ demiş. Cezaevi ziyaretine gittiğimizde Nevzat’a söyledik bu durumu. Salim’in üvey annesi geldi, ‘Salim tutuklandı, Nevzat da tutuklanacak’ dedi. Narin’in cansız bedeni daha bulunmamıştı. Niye tutuklanacak diye sordum. Daha sonra, ‘Yok yok, ifadesi alınacak’ dedi. Araba meselesinde de Nevzat 50 bin TL ödedi. Aralarında husumet olsaydı, oğlum onların evinde yapmazdı. Zaten jandarmalar onların evinden aldı oğlumu. Salim onu sırtından vurdu. O paradan sonra da bir sıkıntı olmadı. İkisi de birbirine ‘Kardeşim’ diyordu” dedi.

DURUŞMA BUGÜN DEVAM EDECEK

Ardından Yüksel Güran söz alarak, “Gazal peşimden gelip beni teselli ediyordu” dedi. Salim Güran ise “Ben Nevzat’a ‘Kardeşim’ demedim. ‘Benim kocamı sırtından vurdu’ dedi, açıklama yapsın” diye konuştu. Söz alan Enes Güran ise “Biz tepeye çıktığımızda Maşallah Güran’a seslendik. Hediye Güran yoktu yanımızda. Öyle bir olay olmadı” dedi.

Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren de “15.08’de konuştuktan ne kadar süre sonra Nevzat araçla ayrıldı?” diye sorup, Ali Rıza Güran’ın teklifini anlatmasını istedi. Bunun üzerine Gazal Bahtiyar, “Konuştuğu gibi çıkmadı. Kaç dakika geçtiğini bilmiyorum. ‘Çarıklı’ya gidecegim’ dedi. Hasan Kaya geldi. Ali Rıza Güran benim için ‘Köye gelsin, çocuklarıyla biz ona bakarız’ dedi, kabul etmedim. Nevzat’a söyledik. Kabul etmediğini söyledi. Biz teselli için gidiyorduk. ‘Aile toplantısı var kimse gelmesin’ diyorlardı” diye konuştu.

Gazal Bahtiyar’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı, duruşmayı sabah 09.00’a erteledi.

Kaynak: NTV- HABERLER