YÜKSEKOVA - Yüksekova’da havaların ısınmaya başlaması ile pancar sezonu başladı. Dağların yamaçlarında pancar toplamaya giden vatandaşlar hem şifalı otlar ile hastalıklardan kurtulmaya çalışıyor hem de farklı lezzetler ile sofralarını donatmak istiyor. Pancarcıların gözde bitkilerinden biri ise ‘Hıngedan otu’ oluyor. 

Dağlarda toplanan ‘hıngedan’ otu, hem şifasıyla hem de sofralara kattığı tatla biliniyor. Kürtçe’de hıngedan olarak bilinen bu ot, Türkçe’ye gergedan otu olarak çevriliyor. Bilim dünyasında ise bu bitki Ferula pseudalliacea ismiyle tanınıyor.

I 1-115

ŞiFA KAYNAĞI BİTKİ

Özellikle Yüksekova, Şemdinli ve çevre köylerde bahar aylarında dağlardan toplanan hıngedan, yıllardır doğal şifa kaynağı olarak kabul ediliyor. Reflüden mide ağrılarına, hazımsızlıktan bağırsak sorunlarına kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği yöre halkı tarafından sıkça dile getiriliyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar da bu otun fonksiyonel gıda olarak değerlendirilebileceğini ortaya koyuyor. Hatta glutensiz bisküvi üretiminde bu pancar bitkisinin etkisi gözlendi, bilimsel makalelerde yer edindi. 

I 2-73

KOKUSU RAHATSIZ EDİYOR ANCAK HALK VAZGEÇMİYOR 

Ancak hıngedanın bir özelliği var ki onu diğer otlardan ayırıyor: Yoğun ve keskin kokusu. Toplandıktan sonra evlere getirildiğinde yaydığı keskin koku, kimi zaman mahalle sakinlerini bile rahatsız edebiliyor. Buna rağmen yöre halkı, bu kokunun ardındaki şifanın farkında. “Kokusu kötü ama faydası büyük” diyerek yıllardır sofralarında bu ota yer veriyorlar.

Konuya ilişkin konuşan Hamit Kartal isimli vatandaş, “Biz bu otu çocukluğumuzdan beri toplarız. Kokusu ağırdır ama yemeği çok lezzetli ve faydalıdır. Özellikle mide ağrısı çekenler için birebir. Bu otu yiyen kişide hastalık kalmaz. Doğal antibiyotiktir. Her yıl baharı dört gözle bekleriz ve bahar gelir gelmez dağlara çıkıp hıngedan toplarız, soframızdan eksik etmeyiz” dedi.

Genellikle kavrularak veya yumurtayla pişirilerek tüketilen hıngedan, bazı yerlerde börek içi olarak da hazırlanıyor. Dağlardan toplanan bu şifalı ot, aynı zamanda yerel pazar tezgâhlarında da satışa sunuluyor. Hem doğal, hem yerel, hem de şifalı olan bu bitki, yüzyıllardır Kürt mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olmayı sürdürüyor.

I 3-45

Muhabir: BİLAL TİNAR / YÜKSEKOVA HALKIN SESİ