Gündem

Putin: “Gelecek yılın başında Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirebilirim”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yoğun programı nedeniyle bir araya gelemediğini ancak gelecek yılın başında Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirebileceğini söyledi. Putin, “Erdoğan, Gazze'deki durumun normale dönmesi konusunda önemli bir lider rolü sergiliyor” dedi.

Abone Ol

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, düzenlediği yıllık basın toplantısında, Rusya ve dünya gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Programa katılan yerli ve yabancı gazeteci, Rusya vatandaşları, askerler Putin’e sorularını yöneltti. Türkiye’nin Gazze’deki çabalarına ilişkin konuşan Putin, “Erdoğan, Gazze'deki durumun normale dönmesi konusunda önemli bir lider rolü sergiliyor. O kesinlikle bu trajediye en fazla ilgi gösteren ve durumun iyi yönde değişmesi için her şeyi yapan uluslararası toplum liderlerinden biri. Bu açıkça görülüyor, bu konuda çok aktif. Elbette olanlar tam bir felaket. Ukrayna'daki çatışmalara ve Gazze'de yaşananlara baktığınızda tüm dünya aradaki farkı görüyor. Bir Ukrayna’ya bir de Gazze’ye bakın. Gazze'de binlerce çocuk ve kadın ölüyor. Ukrayna’da böyle bir durum yok” dedi.

Tüm çabalara rağmen Gazze’de ateşkes sağlanamadığına işaret eden Putin, “Bazı ülkeler BM'nin bu çatışmayla ilgili kararlarını engelliyor. Fakat BM bu şekilde kuruldu ve veto mekanizmalarının korunması önemli. Örneğin daha önce SSCB’ye sürekli veto hakkını kullandığı için ‘Mr. No’ denirdi. Ancak mekanizma böyle işliyor. Aksi halde BM bir konuşma kürsüsüne dönüşür. Rusya bu bölgede İsrail ve Filistin olmak üzere iki devlet kurulmasıyla ilgili BM kararlarının uygulanması gerektiğini düşünüyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye’ye gitmeye hazırım”

Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini anlatan Putin, “Sayın Erdoğan'la bu konularda sürekli temas halindeyiz ve yakın tutumlara sahibiz. Kendisiyle görüşme imkanı bulmayı kesinlikle başaracağımızı düşünüyorum. Kısa süre önce bir ziyaret planlıyordum. Ancak bu ziyaret Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun programı nedeniyle olmadı. Türkiye'ye gitmeye hazırdım. Bunu kendisine söyledim ancak hem onun hem de benim takvimim nedeniyle olmadı. Böyle şeyler oluyor. Ama belki önümüzdeki yılın başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz” dedi.

“Hedeflere ulaşıldığında Ukrayna’da barış sağlanacak”

Ukrayna ile müzakere masasına dönme konusunda açıklamalarda bulunan Putin, “Barış, hedeflere ulaştığımız zaman olacak. İstanbul'daki müzakereler sırasında Ukrayna'nın silahsızlandırılmasıyla ilgili konularda mutabakat sağlanmıştı. Ancak Batı’dan Ukrayna’ya 400’den fazla tank 2 binden fazla zırhlı askeri aracın yanı sıra hava savunma sistemleri de gönderildi. Biz gönderilen silahların neredeyse tamamını imha ettik. Onlar bunu seçti. Şimdi de anlaşma sağlanabilir ya da sorun güç yoluyla çözülebilir” ifadelerini kullandı. Savaşın başından bu yana Ukrayna’nın dış destek ile ayakta durabildiğini belirten Putin, “Ukrayna’da hiçbir şey üretilmiyor. Sanayi üretimi sıfır. Her şey dışardan geliyor. Dışarıdan gelen silahlar da bitecek. Gelen tüm silahları imha ediyoruz. Silah ve hava savunma sistemleri ile ilgili rakamlara girmek istemiyorum. Silahsızlanmaya yönelik biz zaten İstanbul’da önerilerimizi sunduk ama onlar kabul etmedi. Biz de bu yönteme başvurduk” diye konuştu.

“İkinci bir seferberlik kararı yok”

Ukrayna’daki çatışmalar devam ederken Rusya’da yeni bir seferberlik ilanı yapılıp yapılmayacağı sorusuna cevap veren Putin, “İkinci bir seferberlik kararına gerek yok. Geçtiğimiz yıl seferberlik kararından sonra 300 bin sözleşmeli asker orduya dahil oldu. Dün itibarıyla toplam 486 bin kişi sözleşmeli olarak Rus ordusuna katıldı. Anavatanlarını savunmaya hazır vatandaşların sayısı hiçbir zaman azalmadı. Her gün bin 500 kişi gönüllü olarak ülke genelinde askerlik şubelerine başvuruyor” ifadelerini kullandı.

“Zelenskiy, para dilenmek için ABD’yi ziyaret etti”

Ukrayna’daki cephede kendilerinin düşük kayıplar verdiğini ancak Ukrayna tarafının ağır kayıplar verdiğini söyleyen Vladimir Putin, “Bizim her gün 2-3 yaralımız oluyor ama Ukrayna tarafında her gün yüzlerce kayıp oluyor. Biz askerlerimizin güvenliğini sağlarken onlar neden askerlerinin ölümünü göze alıyorlar? Batı’dan daha fazla maddi destek için mi? Bu adamlar kendi halkını düşünmüyor. Taarruzlara gönderilenler Ukrayna’nın profesyonel askerleridir. Yeni askerler değil profesyonel askerlerini kaybediyorlar” diye konuştu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Washington ziyaretini de değerlendiren Putin, “Görünüşe göre bu Kiev rejiminin para dilenmek amacıyla yaptığı gezilerle bağlantılı. Onlar seyahat edip daha fazla para için yalvarırken Ukrayna ordusunun gerçek kayıplarına bakmaksızın sözde karşı saldırının başarıya ulaşacağı yalanını söylüyorlar. Sadece para alıyorlar, Hepsi bu” dedi.

“Avrupa’da Slovakya ve Macaristan dışında bağımsız karar alan ülke yok”

Batılı ülkeler ile yaşadıkları gerilimden sonra ilişkilerin tamamen durma noktasına gelmesi ile ilgili konuşan Putin, “Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi kesmedik, onlar bizle ilişkilerini kesti. Onlar bizim çıkarlarımızı göz ardı ettiler. Ukrayna’daki kriz neden başladı? 2014 yılında Ukrayna’daki darbeden sonra başladı. Sonrasında biz ne olursa olsun AB ve Ukrayna ile ilişkileri dengeli sürdürmeye çalıştırdık. Darbeden sonra Fransa, Polonya ve Almanya bir şeyler yaptı. Bizimle birlikte Minsk anlaşmasında aynı masaya oturdular. Ancak daha sonra yine çatışma başlattılar.

Çünkü Amerikalıların talimatı buydu. Bunları kimse hatırlamıyor ama ben hatırlıyorum. Minsk anlaşması uygulanmadı diyorlar. Ancak bu anlaşmayı imzalayan sizdiniz. Neden yerine getirmediniz? Avrupa, egemenliğini yitirmiştir. Şuan Slovakya Başbakanı Robert Fico ve Macaristan Cumhurbaşkanı Victor Orban dışında bağımsız kararlar alan liderler yok. Fico ve Orban Rusya yanlısı değil. Onlar kendi ülkelerinin egemenliklerini savunuyor. Ancak biz batı ile ilişkilerimizi sürdürmeye hazırız. Biz ABD için de aynı şeyi düşünüyoruz. Ancak bu imparatorluk bakış açısı ABD’lilere da zarar veriyor. Onlar bir taviz verdiklerinde bunu kayıp olarak görüyorlar ve kendi bildiklerini empoze etmeye çalışıyorlar. Ne zaman dengeli politika yürütürlerse o zaman dünya daha mantıklı hale gelir. Ancak şuan bu şartlar yok” şeklinde konuştu.

“Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu Ermenistan kabul etti”

Ermenistan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) gibi kurumlardan çıkmaya yönelik tutumunu değerlendiren Putin, “Ermenistan'ın KGAÖ, AEB ve BDT üyeliğini sonlandırmasının Erivan'ın çıkarına olacağını sanmıyorum. En nihayetinde bu, Ermenistan'ın kararı. Umarım, Paşinyan'ın bu platformlardaki toplantılara katılmamasının bu birliklerdeki çalışmalara devam etme isteksizliğinden değil, Ermenistan'daki bazı süreçlerden kaynaklanmasındandır. Durumun nasıl gelişeceğini göreceğiz” dedi. Aynı şekilde Moldova’nın da BDT ve KGAÖ gibi örgütlerle yaşadığı gerilimlere değinen Putin, “Moldova’nın BDT’ndaki varlığının Rusya için bir katkısı yok. Ancak biz onlarla yine de işbirliği yapmaya hazırız ve kimseyi uzaklaştırmıyoruz. Rusya, BDT ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) platformlarını yalnızca tüm katılımcıların gönüllülüğüne dayalı olarak kurdu. Eğer Moldova Sovyet sonrası alandaki entegrasyon sürecinde katılımcı olmak istemiyorsa bu onun seçimi. Ne isterlerse yapsınlar. Çalışmak istiyorlarsa mutlu oluruz. İstemiyorlarsa bu onların tercihi” ifadelerini kullandı.