Gündem

Sağlık çalışanları Ankara ve İzmir'de iş bıraktı

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ile SABİM'e bağlı sağlık meslek örgütlerinin hakları ve talepleri için iş bırakma eylemi kapsamında Ankara'da iki farklı noktada açıklama yaptı. İzmir'de de iş bırakan Sağlık emekçileri TİS öncesi uyarı grevinde bulunan işçiler, "İnsanca yaşamak, insanca yaşatmak istiyoruz" dedi.

Abone Ol

Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformuna (SABİM) bağlı sağlık çalışanları, Türkiye genelinde özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bıraktı.

Bilkent Şehir Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları, pankart açıp slogan attı. Grup adına yapılan açıklamada, 1-2 Ağustos'ta ülke genelinde iş bırakma kararı alındığı hatırlatıldı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) da sağlık meslek örgütlerinin hakları ve talepleri için iş bırakma eylemi kapsamında Ankara İbni Sina Hastanesi önünde açıklama yapıldı. Eyleme KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik birlikte SES MYK üyelerinin katıldı.

Açıklamada, tırnak makasıyla AVM'lere dahi girilemeyen bir zamanda, sağlık çalışanlarının silahla polikliniğe girip ateş edebilen kişilerle iç içe oldukları ifade edildi.

Alım gücünün hızla azaldığı, beslenme, eğitim ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasında zorluk yaşandığı belirtilen açıklamada, fazla çalışma ücretinin yetersiz olduğu vurgulandı.

Toplu sözleşme görüşmelerine katılan yetkili sendikanın da eleştirildiği açıklamada, "Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını, yetkili sendika tarafından kullanılan ve ayrımcılığa yol açan 'tabip dışı' ifadesini kabul etmiyoruz." ifadelerine yer verildi.

Sağlığın en temel hak ve sağlık hizmetlerinin ise bir ekip işi olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ülkemizde oluşacak ideal sağlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun bilinmesini arzu ediyoruz. Pandemide, depremlerde ve her türlü zorlu şartlarda halkımıza ve hastalarımıza verdiğimiz fedakarca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz." 

İzmir’de sağlık emekçileri TİS öncesi uyarı eylemi yaparak iş bıraktı

 İzmir’de birçok hastanede 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu tarafından kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) bünyesindeki sağlık emekçileri, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri öncesi uyarı grevinde bulunmak üzere iş bıraktı.

Evrensel'de yer alan habere göre; İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Behçet Uz Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, Suat Seren Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi birçok hastanede sağlık emekçileri sabah mesai saatinden itibaren hastane bahçesinde toplanarak hakların için iş bıraktı.

Ege Üniversitesi Hastanesi’nde sağlık emekçileri sabah saatlerin poliklinik önün toplandı. İnsanca çalışmak ve yaşamak istediklerini dile getiren sağlık emekçileri, 5 temel taleplerini şu şekilde sıraladı; şiddetin önlenmesi, mali haklar, özlük haklar, çalışma koşulları ve liyakat.

Açıklama esnasında sık sık “Sağlıkta ticaret ölüm demektir”, “Ek ödeme değil tek ödeme”, “Devletin memuru yoksul olamaz” sloganları atıldı.

SES ve Hekim Birliği’ne üye sağlık emekçileri sabah saatleri itibari ile Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde bir araya geldi. Hastane bahçesinde toplanan sağlık emekçileri, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Sağlıkta şiddet sona ersin” sloganlarını attı. SABİM’in ortak basın açıklamasının okunduğu eylemde, emekçilerin gerçek bir toplu sözleşme ile ekonomik talepleri dikkat çekti.

Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’nde SES ve Hekim Birliği üyesi sağlık emekçileri sabah katları dolaştıktan sonra ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. “Yoksulluk sınırının üstünde insanca yaşamamıza yetecek temel ücret istiyoruz” ve “Merhamet değil haklarımızı istiyoruz” pankartlarının açıldığı basın açıklamasında sağlıkta şiddete karşı izlenen yanlış politikalar, sağlık emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük haklarına dair talepleri öne çıktı.

'20 YILDA ŞİDDET OLAYLARI HER GÜN ARTIYOR'

Sağlık emekçileri hastanelerde yapılan açıklamalar ve eylemlerden sonra İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde ortak basın açıklaması gerçekleştirmek üzere bir araya geldi. Basın açıklamasını SABİM adına İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muteber Çolak okudu.

Popülist politikaların ve ticari kâr odaklı sağlıkta dönüşüm programının sağlık çalışanlarını hedef haline getirdiğini söyleyen Çolak, “Sağlıkta dönüşüm programı sonrası, 20 yılda şiddet olayları her geçen gün artıyor. Her gün ortalama 80 beyaz kod olayı bildirilirken; son 10 yılda 110 bin şiddet vakası gerçekleşmiştir. Daha geçen sene bir hekim ve bir güvenlik görevlisi arkadaşımız görevi başında, görevi nedeniyle katledildi. Hamile bir hemşire arkadaşımız yerde tekmelenmek suretiyle 4 saldırgan tarafından şiddete maruz bırakıldı” dedi.

Tek sorunlarının şiddet olmadığını da belirten Çolak son iki ayda gelen zamlarla birlikte ekonomik sıkıntılarla boğuştuklarını dile getirdi. Çolak, “Kamudaki ücret dengesizliği hat safhadadır. Bakınız; Kamu işçisinin fazla mesai ücreti; ameliyat yapan cerrahtan 2,5 kat, hemşireden 4 kat fazla hale gelmiş durumdadır” diyerek, dikey hiyerarşinin yeni düzenlenmesine vurgu yaptı.

Özlük haklarının ve çalışma koşullarının yaşanacak düzeyde olmadığını söyleyen Çolak, sağlık çalışanlarının sayısının ve sağlığa ayrılan bütçenin arttırılması gibi taleplerinin yanı sıra muayene sürelerinin minimum 15-20 dakikaya çıkarılması ve güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiğini ve yoksulluk sınırının üzerinde, emekliliğe yansıyan bir maaş talep ettiklerini söyledi. / gazete duvar