Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada ikinci duruşma başladı.
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.
Baba Arif Güran, "müşteki", 1'i tutuklu 3 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, beraberindeki heyet ile Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasına katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AK Parti Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı.
Mahkeme Başkanı, duruşma öncesinde “Herkes saygılı olacak. Güran ailesi, ilk duruşmada yaptığı gibi saygısızlık yaparsa, komple dışarı çıkarılacak” diye uyarı yaptı.
'SALİM GÜRAN HER ZAMANKİ GİBİYDİ'
Tanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, 15 yaşındaki tutuklu Salim Güran’ın işçisi Ramazan A., pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi. Sanık Ramazan A., Narin Güran'ın kaybolduğu 21 Ağustos günü neler yaptığını anlattı. Salim Güran'ın o gün tarlaya geldiğini aktaran Ramazan A., şunları söyledi:
"Her gün nasılsa o gün de aynıydı. Suyumuzu açar kapatırdık. Köye gittiğim saati hatırlamıyorum. Tarlaya gittik. Salim Güran da tarlaya geldi. Olay günü geldiğinde sabah 8-9 gibi geldi yanımıza. Bir saat kaldıktan sonra gitti. Daha sonra saat 15-16 gibi Salim tarlaya yanımıza geldi. Oturduk biraz, çay yaptık. Babamı aradı Salim. Babam da kendisine yemek yiyip geleceğini söyledi. Ben ve Salim Güran ile çay içerken babam yanımıza geldi. Salim Güran her gün nasılsa o günü de öyle görünüyordu. Babam yanımıza geldiğinde ona da çay doldurdum. Daha sonra Salim üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. Kıyafetlerinin kirli olduğunu söyledi. Akşam 18.00 gibi de ben Salim ve babam yemek yapıp yedik. Birisi Salim Güran’ı o sırada aradı. Kim olduğunu hatırlamıyorum. 'Kız kaybolmuş' dediler. Salim, araca binip gittiler babamla. Onlar gidince ben ve kardeşim tarlada kaldık."
Mahkemede, Ramazan A.’ya Salim Güran ile telefon görüşmesine ilişkin soru sorularak ses kaydı dinletildi. Ses kaydına ilişkin R.A., "Mısır tarlasındaki fıskiyeler yere düşüyor. Onu konuşmuşuz. Orada bir fıskiye düşmüş. Onu söylemiş. Olay günü mü konuştuk hatırlamıyorum. Sadece o gün aramadı, her zaman arardı" dedi.
ÇELİŞKİLİ İFADELERİNE YANIT VERMEDİ
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Ramazan A.’ya "Tutuklandığında tutulan bir tutanakta Salim’e küfür ederek ‘senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım Salim geldiğinde kıyafetleri kirliydi ayakları ıslaktı’ demişsin ve ağlamışsın. Neden böyle yaptın" diye sordu. Ramazan A., "Komutanlar karakolda sorduğunda ayakları ıslak olduğuna dair sorularına ‘yok’ demiştim. Ben böyle bir şey demedim. Salim’in ayaklarına fazla bakmadım ama normaldi. Fazla dikkatimi çekmedi" sözleriyle yanıt verdi.
Ardından Mahkeme Başkanının, "‘Salim 15-16 gibi yanımıza geldi’ dedin. 15.52 gibi telefon görüşmen oldu. Neden aramış? Yanında olduğunu söyledin. Çelişkiyi gidermek için soruyoruz" demesi üzerine Ramazan A. "Salim Güran bir kez kıyafetini değiştirmek için eve gidip geldi. 15 dakika sürdü. Bu saat 18.00 gibiydi" dedi.
Ramazan A.'ya daha sonra duruşma savcısı soru yöneltti. Savcının, "Salim ile 15.52’de telefon görüşmeni hatırlıyor musun? Babanı iki kez aramış. Buna ilişkin ne diyorsun" sorusu üzerine Ramazan A., "Salim 15.00-16.00 gibi yanımdaydı. Hatırlamıyorum. Tahmini olarak söylemişim. Saatleri net hatırlamıyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı, Ramazan A.'ya, "Salim yanına geldikten sonra ne zaman aradı" diye sordu. Ramazan A ise, "Yanıma gelir gelmez babamı sorarak aradı" diye yanıtladı.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise, Ramazan A.’ya, "Soruşturma aşamasında herhangi bir telkinde bulunuldu mu? Saatler konusunda sana uyarılarda bulundular mı" sorusunu yöneltti. Ramazan A., "Kimse bana bir şey söylemedi. Saat konusunda kimse uyarıda bulunmadı" yanıtını verdi.
Eren’in, o gün Salim Güran'ın kıyafetini değiştirip, değiştirmediğini sorması üzerine de R.A., "Üzerindeki kıyafetleri net hatırlamıyorum" dedi.
'BENİ BİR KERE DÖVDÜLER'
Duruşmada söz alan Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ, kötü muamele görüp görmediği sorusu üzerine, "Beni bir kere dövdüler. Bir komutan, 'Bunu dövmeyin bunun suçu yok' dedi. Birisi arkamdan vurdu, nefesim kesildi" diye konuştu.
AHMET AKGÜN TANIK KÜRSÜSÜNDE AĞLADI, MAHKEME BAŞKANI SAKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞTI
Ramazan A.'nın ardından tanıklardan Tavşantepe Mahallesi'nde çobanlık yapan ve Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmadan bir gün amca Erhan Güran'ın evinde yapılan toplantıya katılan Ahmet Akgün, ifade verdi. Ahmet Akgün, toplantıda, Narin'in kaybolmasına yönelik, "'Ben bir şey görmedim' dedim. Ama bana biri vurdu. Allah hakkımı bırakmasın" ifadeleri kullandı ve ardından gözyaşı döktü. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Ahmet Akgün'ün yanına gidip müdahale etti ve peçete verip, sakinleştirmeye çalıştı.
"Sen Enes'in kız getirdiğini gördün mü" sorusuna Akgün, "Ben görmedim. Olay günü Enes'i Erhan'ın evinde görmedim. Şerefim ve namusum üzerine bir şey görmedim. Nevzat ile Salim kardeş gibiydi. Ben Narin'e ne olduğunu görmedim ve duymadım" diyerek yanıt verdi.
Savcı ise Akgün'e, "Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun" diye sordu. Akgün, "Kendi aralarında demişlerdir belki" diye yanıt verdi. Savcının tekrar, "Yanında ne konuştular? Enes'i gördün mü diyeceklerine, neden Enes'le seni yüzleştirmediler" sorusuna ise Akgün, "Neden toplantıya çağırdıklarını bilmiyorum" dedi.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Nahit Eren, Ahmet Akgün'e "Biri sana orada 'Konuş eşeğin oğlu, konuş' diyor" demesi üzerine Akgün, "Ben garibanın tekiyim, okuma yazma bilmiyorum. Siz benden ne istiyorsunuz Allah aşkına" diyerek tepki gösterdi.
Ardından Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Ahmet Akgün'ün yanına gidip, "Biz sana Narin'i gördün demiyoruz. Bize 'böyle bir aile toplantısı olmadı' demişlerdi. Ama böyle bir video geldi. O konuşmalarda bir senaryonun peşinde oldukları gibi görünüyor. Bunu soruyoruz, orada 'Enes' diyorlar" dedi. Ahmet Akgün, "Ben duymadım Enes'i. Allah hakkımızı bırakmasın" deyip bir kez daha ağladı. Mahkeme Başkanı da "Allah kimsenin hakkını bırakmasın" ifadeleri kullandı.
Savcı ise Akgün'den doğruları anlatmasını ve korkmamasını, onu koruyacağını söyledi ancak Akgün bir şey bilmediğini söyledi.
MAHKEME BAŞKANINDAN TEPKİ: BİZDEN BİR ŞEY GİZLİYORSUNUZ
Duruşmada, Narin'in cansız bedeninin bulunduğu bir gün önce evinde aile toplantısı yapılan amca Erhan Güran da tanık olarak ifade verdi. Güran, ifadesinde çoban Ahmet Akgün ile yaşadığı olayı şu sözlerle aktardı:
"Biz çocuğu kaybolan bir aileydik. Saat 18:00 gibi köye gelirken Ahmet'i çağırdım. ‘Sen bir şey gördün mü’ diye sordum. Bunun üzerine Ahmet kaçınca peşinden gittim. Kapıyı açamayınca duvardan atladı. Bu şüpheli hareketleri nedeniyle jandarmaya bilgi verdim. Bir gün sonra evime çağırdım. Ahmet'in şüpheli hareketleri nedeniyle eve çağırıp soru sorduk. Ahmet bir şey biliyor mu, bilmiyor mu diye sorduk."
Enes'in bir kızla görüldüğü iddialarıyla ilgili amca Erhan Güran, "O söylenen kız benim kızım. Kızımın Enes ile ahırda olduğu söylendi. Ama benim kızımın çarşıda alışveriş yaparken görüntüsü var. Yeter artık namusumuzla uğraşmasınlar. Bizi kızımızı öldürmekle artık itham etmesinler" dedi.
‘Enes, neden toplantıda yoktu’ sorusuna ise Erhan Güran, "Bilinçli bir toplantı değildi, Enes'in ise nerede olduğunu bilmiyorum" diye yanıt verdi.
Aile toplantısında çoban Ahmet Akgün'ün dövüldüğü iddialarıyla ilgili de Erhan Güran, şunları söyledi:
"Arkaya gittim çobanla konuştum, bana ‘İsa'yı ve bir kadını gördüm’ dedi. Ama çoban yalan söyledi. Çok dövmedik. Bir iki tokat atıldı. Ben çobana vuranlara da kızdım. Biz bir senaryo kurmadık, Güran ailesi olarak bir senaryonun içindeyiz. Güran ailesine bir senaryo kuruldu."
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Bir senaryo peşindesiniz gibi görünüyor" dedi. Erhan Güran ise, "Yeter artık bu namus namus nedir ya. Benim kızımın ahırda olduğunu iddia ediyorlar. Biz şüpheli hareketleri için çobanı çağırdık" dedi.
Mahkeme Başkanı, bu kez, Erhan Güran'a "Geçen celse sordum, başka biri geldi mi diye? Niye söylemediniz bu çobanı" sorusunu yöneltti. Erhan Güran ise, "Aklıma gelmedi" diye yanıt verdi.
Ardından Mahkeme Başkanı, "Bırak Allah'ını seversen hepinize sordum. Hiçbir şey söylemediniz. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Çobanın şüpheli hareketlerinden dolayı sorguladıklarını belirterek, bir art niyetlerinin olmadığını öne sürdü.
ARİF GÜRAN: TOPLANTI İÇİN DEĞİL, YEMEĞE GİTTİK
Erhan Güran'ın ardından Narin'in babası Arif Güran tanık olarak dinlendi.
'Aile meclis toplantısına' ilişkin Arif Güran, "Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, 'Belki bildiği vardır' diye çağırdım. İsa Narin’i saat 18.00’de köyde gördüğünü söyledi, Ahmet de 18.00'de köye gelmişti, onun için çağırdık" dedi. Mahkeme başkanının toplantıda Enes'in neden olmadığını sorması üzerine baba Güran, "Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim" dedi. Mahkeme başkanının "Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı" sorusuna Arif Güran "Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?" karşılığı verdi.
NEVZAT BAHTİYAR: BİLMİYORUM, HATIRLAMIYORUM
Ardından sanık kürsüsüne Nevzat Bahtiyar geldi. Mahkeme başkanının sorularına, Bahtiyar şöyle cevap verdi:
-Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Bahtiyar: Yok.
-Eklemek istediğin bir şey var mı?
Bahtiyar: Yok.
-Geçen celse dışında söylemek istediğin bir şey var mı?
Bahtiyar: Hayır.
- Narin'i sen mi öldürdün?
Bahtiyar: Hayır.
Nevzat Bahtiyar, avukatların sorularına ise şöyle yanıt verdi:
- (Olay günü) Oğlun Muhammed evde miydi?
Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
- Salim, oğlunun hangi futbol okuluna gittiğini nereden biliyor?
Bahtiyar: Bilmiyorum, kaydetmedim. Büyük oğlum onu kaydetti, ben bilmiyorum.
-Salim bunu bilebilir mi?
Bahtiyar: Bilmiyorum.
- 28 Ağustos'ta ne yaptığını hatırlıyor musun?
Bahtiyar: Üzerinden 4 ay geçmiş, hatırlamıyorum.
-Oğlun, cesedi ahırın yan tarafından bırakıldığını nereden biliyor?
Bahtiyar: Ben kimseye söylemedim.
-Ona cezaevinde anlattın mı?
Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Narin'in bulunduğu gün köye gittin mi?
Bahtiyar: Hayır.
-Kamera kayıtlarında Salim'in köydeki ilişkileri soruluyor. 'Orada yok' diyorsunuz. Ancak daha sonraki açıklamalarda var diyorsunuz?
Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
-Narin'in cenazesini alıp evden çıktın, sonrasını anlatır mısın?
Bahtiyar: Ben cenazeyi aldım, araca bıraktım. O sırada Salim geldi, battaniyeyi aldı. O sırada nereye gittiğini bilmiyorum.
-O araç neredeydi?
Bahtiyar: Bilmiyorum.
-Narin'in çantasını dereye götürme esnasında açtın mı?
Bahtiyar: Hayır, sadece kemerini aldım, torbayı bağladım.
- Olay günün Necmettin Kaya ile 00.30'da telefonla görüştünüz. Ne konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz?
Bahtiyar: Hayır.
- 'Salim aracıyla cami yolunu kullanarak geldi, battaniyeyi orada teslim aldı' dediniz. Bunu açıklayın.
Bahtiyar: Cami yolundan geldi. (Haritadan gösterilmesinin istenmesi üzerine) Hatırlamıyorum. Uzunbahçe tarafına olay günü dışında gitmedim.
-Narin'in raporunda iç çamaşırında PSA bulunmuş. Sperm öncesi bir bulgu.
Bahtiyar: Ben öyle bir şey yapmadım. Narin'in üzerine bir taş bıraktım.
-Orada 38 dakika ne yaptınız?
Bahtiyar: İlk önce ip aradım. Çuvalın ağzını kapatmak için bekledim. Çuvalın içindeki kancayı ben koymadım, beni takip etmiş olabilirler.
-Siz bu cinayeti Salim Güran'ın işlediğini ve ailenin de size iftira ettiğini mi düşünüyorsunuz?
Bahtiyar: Salim, kendi ağzıyla bana Narin'i öldürdüğünü söyledi. Bana niye iftira attıklarını bilmiyorum.
SALİM GÜRAN: BU ADAMIN SORULARINA VERECEK CEVABIM YOK
Narin Güran'ın amcası Salim Güran kürsüye çağırıldı. Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın sorusuna Salim Güran, "Bu adamın eşi bu katilin karısıyla fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmış, bu adama benim verecek cevabım yoktur" dedi ve avukatın sorularına yanıt vermedi.
Ardından anne Yüksel Güran kürsüye çağrıldı. Mahkeme Başkanının "Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna Yüksel Güran, " Narinin katilini istiyorum" yanıtı verdi. Ağabey Enes Güran kürsüye çıktı. Mahkeme Başkanının "Söylemek istediğin bir şey var mı?" sorusuna Enes Güran, "Yok" yanıtı verdi.
ARA VERİLDİ
Duruşmaya saat 15.30'a kadar ara verdi.
SAVCI MÜTALAASINI TEKRAR ETTİ
Tanık ifadeleri ve sanıkların açıklamaları sonrası Mahkeme Başkanı, savcıya mütalaada değişiklik olup olmayacağını sordu. Savcı "Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok" dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ
1 buçuk saatlik molanın ardından mahkeme tekrar başladı. Savcı 14 sayfalık mütalaasını okudu. Mütallaada tutuklu 4 sanığın suçu iştirak halinde işlediğini belirtti. Narin'in boğularak öldürüldüğü ifade edildi.
Narin Güran cinayetinde esas hakkında mütalaasını tekrar eden savcı; amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında “iştiraken öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti.
'NARİN'İ MÜŞTEREK OLARAK BOĞARAK ÖLDÜRDÜLER'
Savcının mütalaası: "28/11/2024 tarihli ulusal kriminal büronun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin Güran’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63'üncü sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına..."
VİDEODAKİ KİŞİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Mütalaada ayrıca 27 Kasım'da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan Güran'ın evindeki kamera görüntüleriyle ilgili olarak da "Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur" ifadeleri kullanıldı.
Mütalaanın ardından savunmalara geçildi.
DURUŞMADA GERGİNLİK ÇIKTI, SALON BOŞALTILDI
Mütalaanın açıklanmasının ardından salonda gerginlik yaşandı. Aile yakınları “adalet” diye bağırdı. Salon boşaltıldı. Duruşmaya 45 dakika ara verildi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin açılan davada Narin Güran'ın annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan tutuklu yargılanıyor. Davanın ilk duruşmasında, tüm sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemiyle mütalaa verildi. Savcı, verdiği mütalaada cinayetin kim tarafından nasıl işlendiğine dair açıklık getirilmediğini belirtti.