Aktif tektonik, paleosismoloji ve sismotektonik alanlarında önemli çalışmalara imza atan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Sivas’ta geçtiğimiz gün 10 dakika arayla meydana gelen iki depremin MTA’nın aktif fay haritasında yer almayan bir noktada meydana geldiğini belirterek, bu alanda araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Koçbulut, “Sivas’ta meydana gelen derem şehir merkezinin yaklaşık 20 kilometre güneydoğusunda, Karayün bölgesinde meydana geldi. Bu bölge Deliler fayının, Tecer segmentinin kuzeydoğu ucuna yakın bir bölge ama depremin çözümüne baktığımızda Deliler fayı ile bu deprem arasında bir ilişki kuramıyoruz.
Çünkü Deliler fayı sol yana atımlı bir fay ama dün olan depremler tamamen purenormal faya yakın bir durumda. Yani normal fay karakteri gösteriyor. Böylelikle dünkü depremlerin Deliler fayıyla ilişkili olmadığını düşünüyoruz. Deliler fayına yakın bir alanda, normal karakterli çalışan ve diri fay haritasında olmayan, MTA’nın diri fay haritasında gözükmeyen bir bölge ve bu bölgenin çalışılıp fayın ortaya çıkartılması gerekmekte” dedi.
Koçbulut, Sivas’ta bulunan faylarda 5 büyüklüğün üstünde bir deprem beklenmediğini ifade edip, Sivas’ın kuzeyinden geçen Kuzey Anadolu fay zonunda ise büyük bir deprem oluşabileceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Sivas ve çevresinde deprem üreten faylarımız var. Bunlar, Deliler fayı, Kızılırmak fay zonu, Divriği fayları, Gürün fayları var. Bu faylar en fazla 4.5-5 büyüklükte deprem üretebilir.
Bunlar fayın uzunluğu ve üzerindeki hareket miktarına bağlı olarak hesaplanıyor. Konunun uzmanı olmayan kişilerin ‘Sivas’ta şu büyüklükte deprem olacak’ şeklinde açıklamaları var. Olacaksa neye göre ve hangi fay üzerinde olacak. Bu fayın hareket mekanizması nedir. Üzerinde ne kadar yıllık hareket var. Bunları da ortaya koymak lazım.
Halkımız rahat olsun, Sivas’ta 5’in üstünde deprem üretebilecek fay yok. Ancak Sivas’ın kuzeyine çıktığımızda özellikle; Koyulhisar, Suşehri ve Tokat’ın ilçeleri; Reşadiye, Niksar gibi, Erzincan yönünde Refahiye gibi Kuzey Anadolu fay zonu var. Bu fay zonu üzerinde tabii ki büyük depremler oluşabilir.
En büyüğü de Erzincan’ın doğusunda Yedisu segmentinde büyük bir deprem beklendiğini zaten sürekli söylüyoruz. Bingöl bölgesinde de bunu söylüyoruz. Bu bölgelerde sismiş boşluk olduğunu hepimiz biliyoruz.”
Koçbulut, alınacak tedbirlerle depremin felakete dönüşmesinin önlenebileceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemiz büyük depremler yaşadı. Halkımızda panik havası var. Özellikle Sivas’ta depremden sonra oluşan bir panik havası var. 4.7 büyüklükteki deprem çok büyük bir deprem değil. Sivas’ta herhangi bir binanın sıvasında bile çatlak oluşturmamıştır.
Bu depremlerde bir yıkım söz konusu olmaz ancak biz depremlere hazırlıklı olmalıyız. Deprem her zaman olacak çünkü bu bir doğa olayıdır.
Biz teknik insanlar olarak ve yerel yöneticiler olarak yapacağımız imar planlarında, yapacağımız mühendislik yapılarında gerekli teknik çalışmaları yapıp, depreme göre mühendislik yapıları oluşturursak bu depremleri felakete dönüştürmeyiz. Bir afete dönüştürmeyiz.”