İHD Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 151’inci gününde 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’da Dört Ayaklı Minare’nin önünde öldürülen Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi’yi andı.
İHD Hakkari Şubesi ve Kayıp Yakınları Yüksekova'da Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Anma törenine Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan ve avukatlar, Hakkari Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin, kayıp yakınları ve Hakkari İHD Şubesi katıldı.
Anma töreni öncesi İHD Hakkari Şube Eş Başkanı Sibel Çapraz sabah saatlerinde tutuklanan İHD’nin kurucu üyelerinden Nimet Tanrıkulu’nun biran önce serbest bırakılmasını talep etti.
Daha sonra basın metnini okuyan İHD Hakkari Şubesi üyelerinden Pınar Şen, 151. haftada 2015 yılında öldürülen Tahir Elçi için bir arada olduklarını belirterek, “Hiçbir devlet, yasama ve yürütme organlarını hukuk denetimine almadan gerçek bir hukuk devleti olduğunu iddia edemez. Yurttaşlar olarak hak ve özgürlüklerimizden mahrum bırakılıyoruz. Avukatlarımız da ağır ihlallerle karşı karşıya kalıyor. Avukatımız Tahir Elçi'yi cezasızlıkla mücadelenin ısrarlı takipçisi olduğu için, barışı kazanmanın yolunu ve kararlılığını gösterdiği için hedef gösterip ardından katlettiler. Bu cinayetin sorumlusunun topluma dayatılan 'şiddet düzeni' olduğunu, iktidarlarını sürdürmek için şiddeti bir araç olarak kullananlar olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.
“DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE KATLEDİLEN TAHİR ELÇİ’NİN AKIBETİ FAİLİ MEÇHUL BIRAKILMAK İSTENDİ”
Şen, Elçi’nin 1990'lı yıllarda yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını yaptığını hatırlattı.
Şen, “1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası, Roboski (Uludere) Katliamı gibi pek çok davada avukatlığını üstlendi. 28 Kasım günü, hayatı boyunca mücadele ettiği hak ihlallerine karşı Diyarbakır 4 ayaklı minarenin önünde başından tek kurşun ile vurularak katledildi. Tüm dünyanın gözü önünde katledilen sevgili Tahir Elçi’nin akıbeti faili meçhul bırakılmak istendi Elçi'nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği, olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapıldığı için bulunamadı. Tahir Elçi'nin ölümüne yol açan kurşunun hangi silahtan çıktığı ve kim tarafından ateşlenmiş olabileceğine dair bir rapor 2019'da Diyarbakır Barosu tarafından yayımlandı. Londra merkezli uluslararası araştırma şirketi Forensic’in katkı sunduğu rapor, Elçi'nin olay yerinde bulunan üç polisten birinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş olabileceği sonucuna vardı” ifadelerine yer verildi.
“TÜMÜ BERAAT KARARI İLE ÖDÜLLENDİRİLDİ”
‘Tahir Elçi katledilmeden saniyeler önce ; insanlık mirası olan bu kadim mekanda Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz!’ diye haykırdığını söyleyen Şen, “ Silahlar bu alandan uzak olsun diye haykırıyordu. ‘Bu haykırışından hemen sonra katledildi’ Gelinen süreçte Tahir Elçi davasında yargılanan sanıkların tümü beraat kararı ile ödüllendirildi. Onlarca hukuki delil ve raporun varlığına rağmen dosya sürüncemede bırakılarak üstü kapatılmak istendi. İnsan hakları savunucuları Tahir Elçi davasında cezasızlık politikasına karşı yek vücut olarak gerçeklerin ortaya çıkarılmasını talep etmiş olsa da gelinen süreçte hukuki hak ve normlar hiçe sayıldı. Her ne kadar Tahir Elçi davasında sanıklar beraat etmiş olsa da, kayıplarımızın avukatı için bizlerin mücadelesi devam edecek. Her koşulda ve her alanda insanlık onurunun yüceltilmesi için çabalamaya, Tahir Elçi dosyasındaki cezasızlık politikasına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“SANIKLAR HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE BERAAT EDİLDİ”
Açıklama sonrası söz alan Hakkâri Barosu Başkanı Ergün Canan ise Tahir Elçi’yi andıklarını kaydederek,” O bir barış güverciniydi. Sadece barışı haykırdığı için katledildi. Dört Ayaklı Minare’nin önünde ölmeden önce şunları söylüyordu Elçi, Bu ülkede, kadim topraklarda çatışma silah, operasyonlar olamasın. Daha sonra elçi kurşunla katledildi. O anda gözler körleşti kulaklar duymaz oldu. Çalışan kameralar ne hikmetse çalışmamış. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, ‘bu bir siyasi cinayettir ’demesine rağmen maalesef etkin bir soruşturma ve kavuşturma yürütülmediği için sanıklar hukuka aykırı bir şekilde beraat edildi. Tahir Elçi hayatını ve mesleğini ağır insan ihlallerine ayırmış ve bu konuda mücadele etmiştir. Onun hukuki mücadelesi bizlere mirastır. Bu mirasa biz her koşulda sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından 1 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.