DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hatimoğulları'nın açıklamalarından başlıklar şöyle:

ERKEKLER CESARETİ CEZASIZLIKTAN ALIYOR: Erkekler bu cesareti işletilmeyen yargıdan alıyor, cezasızlıktan, kadınları ötekileştiren İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçen, 6284 sayılı yasayı kaldırmayı düşünen iktidardan alıyor.

Artık yeter. Bir kadının daha öldürülmesine tahammülümüz yok. Erkek şiddetine karşı önleyici politikalar derhal hayata geçirilmeli. Yargı, erkek yargı olmaktan çıkmalı, cezasızlık sisteminden vazgeçmeli.

Cumhurbaşkanı, kadın cinayetleriyle ilgili diyor ki; 'cezasızlıkla ilgili algı yaratılmaya çalışılıyor.' Hayır, ey Erdoğan şunu bil; biz kadınlar algı yaratmıyoruz sizlerin yargısızlığını, yargı sistemindeki cezasızlığı ifşa ediyoruz.

TÜRKİYE, İSRAİL İLE TİCARET YAPIYOR: Türkiye'nin İsrail ile ticareti farklı formlarda yürüttüğünü herkes biliyor. O yüzden kimse Filistin halkı için timsah gözyaşı dökmesin. Bu çıkışlarıyla Erdoğan'ın iç siyaseti dizayn etmek istediğini biliyoruz.

ONURLU BARIŞ İÇİN MÜZAKEREYE HAZIRIZ: Bir kez daha yineliyoruz, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Suriye'de statü elde etmek isteyen Kürt halkına dayanışmacı yaklaşılmalıdır. Barışın bölgede sağlanmasının yolunun da buradan geçtiğini kimse unutmamalıdır. AKP ve ortakları bu tablonun neresinde? Ana muhalefet partisinin bu sorunun çözümüne yönelik nasıl bir politikası var bunu kamuoyuna açıklamak zorundalar. DEM Parti olarak biz onurlu barış istiyoruz. Onurlu barışın tesis edilmesi için ödenecek her türlü bedeli ödemeye, müzakereye ve diyaloğa hazırız. Çözüme dair bir plan ve programın kamuoyuna açıklanması halinde barış konuşulabilir. Biz toplumsal barışı ezilenlerle, emekçilerle, kadınlarla sağlamak konusunda hazırız. Herkesin 'benim anayasam' diyeceği bir anayasayı yapın diyor toplum bize. Evet bu bir ihtiyaçtır ama demokratik bir anayasayı sağlamak için öncelikle yapılması gereken yol temizliğidir. Bunu yapmanın yolu bazı pratik adımlardan geçer. İktidarın Gezi ve Kobanê sendromundan kurtulması gerekiyor." 

Kaynak: Gazete Duvar