Türkiye bugün İsrail'in yargılandığı soykırım davasına resmi olarak müdahilik başvurusu yaptı.
Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvuru için dosyalar mahkemeye sunuldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 5 Ağustos'ta Mısır'da mevkidaşı Bedr Abdulati ile düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye'nin dosyalarını bugün ileteceğinin bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da aynı gün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin davaya bugün resmi olarak dahil olacağını teyit etti.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşı harekete geçerek, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine 29 Aralık 2023'te Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştı.
İspanya dahil birçok ülke, zaman içinde davaya müdahil oldu.
Filistin Yönetimi, İrlanda, Belçika, Mısır, Meksika, Kolombiya, Nikaragua, Libya, Maldivler, Şili ve Küba şimdiye kadar davaya müdahil olan ya da müdahil olacağını açıklayan ülkeler arasında.
Bakan Fidan, 1 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, davaya müdahil olmaya karar verdiklerini duyurmuştu.
YÜKSEL: 7 EKİM'DEN BERİ SOYKIRIM KASTI VAR
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, mahkeme önünde yaptığı açıklamada, "Netanyahu'nun oturması gereken yer sanık sandalyesidir" dedi.
Yüksel, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ilişkin şunları söyledi: "Öldürme eylemi var. Soykırım kastı 7 Ekim'den itibaren var. İsrailli yetkililerin açıklamalarında 'Kadın, çocuk demeden öldürün" denildi. Güney Afrika'nın belgelerinde de bunlar video olarak gösterildi. İsrail hükümetinin Gazzelileri yok etme kastıyla hareket ettiklerini görüyoruz."
Yüksel ayrıca İsrail'in Gazzelileri güvenli bölge olarak nitelendirilen Refah'a sürüklediklerine işaret ederek, "Orada da insanları acımasızca öldürdüler. Açlıktan ölen çocukların da olduğunu gördük. Bunlar, soykırım suçlarının işlendiğinin kanıtları" ifadelerini kullandı.
Eylemlerin şimdiye kadar İsrail'in yanına kâr kaldığını söyleyen Yüksel, "Ancak Türkiye, haklının, mazlumun yanında olarak bu davanın en iyi şekilde devam etmesini sağlayacaktır" diye ekledi.
YILMAZ TUNÇ: TÜM DELİLLERLE ORTAYA KOYDUK
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı olarak ortaklaşa hazırladığımız davaya müdahillik beyanını içeren dosyamız ve eklerinde, İsrail’in “BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”ni ihlal ettiği, tüm delilleri ve unsurlarıyla net bir şekilde ortaya konmuştur" dedi.
Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı: "7 Ekim’den bu yana en temel insan haklarını yok sayarak 40 bin Filistinli kardeşimizin şehit edilmesine, 90 binin üzerinde Filistinlinin ise yaralanmasına neden olan barbar İsrailli yetkililer, uluslararası hukuk önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı alana kadar davanın takipçisi olacağız."
Ayrıca 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilene ve Filistinliler özgür olana kadar, Türkiye'nin mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.
ÖMER ÇELİK: İNSANLIK ADINA ATILMIŞ GÜÇLÜ BİR ADIM
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya açıklamasında, "Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanına yapmış olduğu bu başvuru, tüm insanlık adına ve insani değerleri barbarlık karşısında savunmak içindir. Çağdaş nazilerin vahşetlerine karşı insanlık adına atılmış güçlü bir adımdır" ifadelerini kullandı.
Çelik, "Netanyahu ve soykırım şebekesinin insanlığa karşı işlediği suçların, insani değerler adına mahkum edilmesi için çalışmayı sürdürüyoruz" dedi.
HAKAN FİDAN: İSRAİL CEZASIZLIKTAN CESARET ALIYOR
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail, her geçen gün daha fazla masum Filistinliyi öldürüyor. Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır" açıklamasını yaptı.
Fidan, Türkiye'nin bu yolda elinden gelen her türlü gayreti göstereceğini sözlerine ekledi.