Prof. Dr. Ali Şimşek, gözyaşı yetersizliği yani halk arasında bilinen adıyla ’göz kuruluğu’ hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, mevsimsel geçişlerin ve ekran başında zaman geçirmenin göz kuruluğu hastalığının en önemli nedenlerinden olduğunu belirtti. Şimşek, ayrıca çevresel faktörlerin ve hava kalitesinin de göz kuruluğu hastalığının başlıca nedenleri arasında yer aldığını ifade ederek, ekran başında zaman geçirme süresinin azaltılması gerektiğini vurguladı. Şimşek, "Göz kuruluğu hakkında gerçekten halk arasında bir yanlış tanımlama var. Göz kuruluğu, gözyaşı miktarının yetersizliğinden tutalım niceliğinde ve niteliğindeki yetersizliğe kadar değişen bir belirti ağıdır. Yani hem miktarı yetersiz olabilir hem de içindeki birleşenler yetersiz olabilir. Biz biliyoruz ki gözyaşı kanda nasıl bir kan tahlili yapıyorsak, proteinimiz bu kadar diyorsak, gözümüz içinde de proteinlerimiz var, bazı minarelerimiz var. Bunların yetersizliği gözler için işlevini bozuyor. Bu da göz kuruluğu nedenlerindendir. Bizim modern dönemde en sık nedenlerden bir tanesi de ekran başında fazla zaman geçirmemizdir. Özellikle göz kuruluğu miktarını artırmaya başlıyor. Özellikle çocuklarımız bile telefon başında saatlerce zaman geçiriyor. Bu da bir göz kuruluğu nedenlerindendir. Başka nedenlerimiz çevresel faktörler içindedir. Örneğin mevsim değişiklikleri, havanın ısınması, klimalı ortamda oturmamız, tozlu ortamda bulunmamız, rüzgarlı ortamda bulunmamız bunlar göz kuruluğunu artırıyor. Göz kapak problemlerimiz, göz kapak diplerinde iltihaplanması, bunlar göz kuruluğunu artıran nedenlerdir. Bir de en önemli nedenlerden bir tanesi belki de birçok kişi kullanıyor, kontak lensin yanlış kullanımıdır. Biz kontakt lensleri yanlış kullanırsak göz kuruluğuna neden olur. Bunu ya uzun süre kullanıyoruz ya doğru kontakt lens seçmediğimiz için bir neden oluyor. Göz kuruluğu adı üzerinde hasta bunu şu şekilde ’göz kapaklarım sanki gözüm kurumuş gibi’ der. Göz kapakları hareket ederken batma hissi tarif eder, ağrı eder. Hatta görme bulanıklığına kadar ilerleyen geniş bir semptom ağına sahiptir. İlk gelen hastayı tanımlıyoruz. Hasta ekran başında fazla zaman geçiriyorsa bunu dilimlere ayırıyoruz. Yani bunu azaltıyoruz. Hasta bulunduğu ortam klimalıysa bunu anlatıyoruz. Bu klimanın süresini kısaltmamızı veya değiştirmemiz gerektiğini söylüyoruz veya hasta bulunduğu ortam çok sıcaksa bu sıcaklığın göz kuruluğunu arttırabileceğini söylüyoruz. Onun dışında hastanın kapaklarında problem varsa, halk arasında kirpikli bir iltihabı, blefarit bir neden olabilir, onu biz tedavi ediyoruz. Antibiyotiklerle veya ilaçlarla tedavi ediyoruz. Mesela mevsim geçişleri bizde en önemli neden alerjik olacak. Biz buhar dönemindeyiz, polenler havada uçuşuyor, alerjimizi artırıyor. Eğer hastada alerjik bir neden varsa bunu tedavi etmeye çalışıyoruz. Hastada iltihabi bir olay varsa mutlaka tedavi ediyoruz ve buna rağmen eğer bu şikayetleri devam ediyorsa bazı merhemler veya jeller öneriyoruz. Mevsim geçişi bizim için çok önemlidir. İlkbahar dönemlerinde polenlerin havada uçuştuğu bir dönemde hastanın göz kuruluğu şikayetleri daha fazla oluyor. Çünkü üzerine alerji biner. Alerji bu göz kuruluğu semptomlarını artırır. Havaların sıcak olduğu dönemlerde gözyaşı buharlaşması fazla olur, göz kuruluğu fazla olur. Bence ekran başında fazla zaman geçirmeyelim. Özellikle çocuklarımız dahil. Bir de böyle bir şikayetimiz varsa önce çevresel faktörlerimizi iyi test edelim. Hekimimizle mutlaka beraber hareket edelim çünkü bu bir grup işi tek başına olacak bir iş değil, hekimimizle beraber doğru tanı koyalım ve tedavi için mücadele edelim" ifadelerini kullandı.

Editör: ULAŞ GÜVEN