İHD Hakkari Şubesi ve Kayıp yakınları Yüksekova’da Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun, failler yargılansın’ talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 117’inci haftasında İslam Bartın’ın faillerini sordu.
Kayıp yakınlarının eylemine DEM Parti Yüksekova Belediye Eş Başkan adayları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri, DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, ve Hakkâri Barosunda avukatlar katıldı.
Basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şube üyesi Avukat Eren Baskın şu ifadelere yer verdi:
"Protesto ve eylemsellik hakkı uluslar arası sözleşmeler ile güvence altına alınan en tabi hakların başında gelmektedir.
Anayasa da belirtildiği gibi Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir ” denilmek suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı güvenceye bağlanmıştır. Anılan hak, bireylerin düşünce açıklamalarında bulunmak amacıyla açık veya kapalı mekânlarda, kamu otoriteleri ile üçüncü kişilerin müdahalesi olmaksızın geçici olarak bir araya gelebilme serbestisini korumaktadır.
Böylelikle toplumun temel direği olan bireylerin eylemsellikleri açısından yargı eli ile cezalandırılmasının tam olarak karşısında duruyoruz.
117. haftamızda 2005 yılında protesto hakkını kullanmak isterken katledilen İslam Bartın ın akıbeti için bir araya geldik.
İslam Bartın kuaförlük mesleğini icra ediyordu. 2005 yılında iki insanımızın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan Şemdinli Umut Kitap evi bombalamasını protesto etmek için Yüksekova da gerçekleştirilen eylemsellik yürüyüşüne katıldı.
Kitle ile kolluk kuvvetleri arasında gerginlik yaşanması üzerine Olaylara müdahale edilirken hiçbir ikaz yapılmadan dağılmak üzere olan göstericilerin üzerine ateş açıldı.
Görgü tanıkları ve ilçe STK başkanlarının yapmış olduğu açıklamalarda Sokak kenarlarında bulunan çatılara yerleşmiş bulunan keskin nişancılar ve o sokakta kirada oturan asker ve polis görevlileri evlerinden halkın üzerine ateş açıldığı bilgisini kayıt altına aldı.
Silahla ateş edilmesi sonucunda İslam Bartın yüzünden vurularak ağır yaralandı. Halkın müdahale etmesine izin verilmedi ve yaralı halde Başkale devlet hastanesine götürüldü. Aile bireylerini arayan kolluk kuvvetleri İslam Bartın’ın Başkale devlet Hastanesinde olduğunu ve tedavi altına alındığını belirtsede hastaneye giden ailesi burada İslam Bartın’ın akıbetine ulaşamadı. Hastane yetkilileri İslam Bartın’ın hastaneye ulaştığında yaşamını yitirmiş olduğunu aileye iletti ve cenazenin otopsi için hiçbir bildirimde bulunmadan Diyarbakır’a gönderildiğini ilettiler.
Bunun üzerine Diyarbakır’a giden aile bireylerine cenaze gösterilmedi. Tüm başvurulara rağmen aile otopsi yapılan hastaneden uzaklaştırıldı. Akabinde cenaze adeta kaçırılarak Yüksekova’ya getirildi.
Yol üzerinde cenaze aracını takip eden aile bireylerinin önü kesilerek takip etmesi engellendi ve İslam Bartın’ın abisi tehditlere maruz kaldı.
Akabinde Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan tüm başvurular ret edildi. Aileye İslam Bartın’ın akıbeti namına herhangi bir bilgi verilmedi. Dosya sürümcemede bırakılarak kapatıldı.
Yaşam hakkının gasp edildiği İslam Bartın’ın akıbeti faili meçhul bırakıldı.
Buradan yetkililere sesleniyoruz. 2005 yılında gerçekleşen bu karanlık olayın akıbeti derhal açığa çıkarılsın. İlgili dönemde görevi başında olan kolluk kuvvetlerinden İslam Bartın’ın akıbetinin sorulması ve sorumluların bir an önce yargılanması gerektiğini bir daha yüksek sesle haykırıyoruz.
İslam Bartın’ın akıbeti açığa çıkarılsın.
Son kayıbın akıbeti sorulana kadar sokaklarda, meydanlarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz"