İHD Hakkari Şubesi ve Kayıp Yakınları Yüksekova'da Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun, failler yargılansın’ talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 141'ıncı haftasında 2013'te öldürülen Reşit işbilir ve Veysel İşbilir'in faillerini sordu.
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan İHD Hakkari Şube üyesi Avukat Eren Baskın:
141. Haftamızda göz göre göre katledilip akıbetleri faili meçhul bırakılan Mehmet ve Veysel İşbilir için bir aradayız. Protesto hakkı her bir yurttaşın en temel hakkıdır. Anayasada belirtildiği gibi Herkes, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplumsal olaylar sonucu müdahale edilen insanlarımızın bir hak arama biçimi olarak protestoyu seçmeleri ve akabinde kolluk kuvveti tarafından şiddete ve işkenceye maruz kalmaları, ilgili olayların temelinin gerçeğe dayandığının en büyük örneğidir. Yurttaşlar; kanunlara, insan haklarına ve vicdana uygun olmayan eylemleri protesto edebildikleri sürece güçlüdürler.
Biz insan hakları savunucuları olarak, protesto hakkını kullanan yurttaşlarımızın katledilmesini tüm toplumumuzun huzurunu kaçıran bir eylem olarak görüyoruz ve bu yanlışın tam karşısında olduğumuzu yüksek sesle bir daha buradan deklare ediyoruz.
Yüksekova da ikamet eden Veysel ve Mehmet İşbilir her zaman ki gibi işleri olan demir doğrama ve araç tamir işlerine gittiler.
İlçe merkezinde ki mezarlıkların kolluk kuvveti tarafından tahrip edildiği haberleri ilçe sakinlerini huzursuz ettiğinden dolayı bir basın açıklaması yapılması planlamıştı.
Saat 15.00 sularında işten ayrılan amca ve yeğeni yapılacak olan basın açıklamasına katılmak için yola çıktı. Büyük bir kalabalığın toplandığı 6 Aralık 2013 tarihinde basın açıklaması sırasında herhangi bir uyarı yapılmaksızın kalabalık üzerine gaz bombası ve plastik mermilerle müdahale başladı. Kaçışan insanlar ile kolluk kuvveti arasında gerginlik yaşandı. Hemen akabinde kalabalığın olduğu bölgeye polis özel harekat ekipleri tarafından uzun namlulu silahlarla hedef gözetilerek ateş açıldı.
Açılan ateş Sonucu Veysel ve Mehmet İşbilir ağır bir biçimde yaralandı. Yaralı halde Yüksekova devlet hastanesine kaldırılan Veysel ve Mehmet İşbilir sedye üstündeyken işkenceye uğradı. Hastanenin camları, müdahale odası kapıları kırıldı, aile bireylerine işkence yapıldı.
Akabinde amca ve yeğen ateşli silah yaralanması sonucunda vefat ettiler. Cenazeler Otopsi için Van Dursun Odabaşı üniversite hastanesine gönderildi. Ön otopsi raporunda Mehmet Reşit İşbilir’e 6, Veysel İşbilir ise 2 kurşun isabet etmesi sebebi ile hayatlarını kaybettiği belirlendi. Akabinde Hakkari valiliği olay ile ilgili olarak birbirinden tutarsız bir çok açıklamada bulundu.
Başlatılan soruşturmada ancak 6 ay sonra ilgili 6 polisin ifadesine başvurulabilindi. İfadesi alınan 6 polis memurunun vermiş olduğu ifadede kopyala yapıştır yöntemi kullanıldı, ifade metnindeki imla hataları bile tüm ifadeler için ortakalaşa olarak kullanıldı. Soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilemedi.
Katledilen Veysel ve Mehmet işbilir’in akıbeti faili meçhul bırakıldı, sorumlular açığa çıkarılmadı. Böylelikle 2013 yılının Türkiye’sinde amca ve yeğen iki insanımız göz göre göre katledildi ve bu eylemi gerçekleştirenler ortaya çıkarılmadı. İşte tam da bu yüzden kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak yapılan bu hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltiyoruz. şeklinde konuştu.
Kardeşini ve yeğenini protesto esnasında hayatını kaybettiğini belirten İhsan işbilir "Burada toplanmamız iyi söylemler veya bir demokrasi üzerine olsun isterdik. Faili meçhul demek istemiyoruz aslında çünkü Failleri bellidir. Yurdumuz üzerinde 40 senedir siyah bulutlar var gençlerimizin adı siyah sayfalarda yazılıyor. 2013 yılında Reşit işbilir ve Veysel İşbilir’in ismi’de vardı o sayfalarda. O insanlar suçsuzdu kardeşim ve yeğenim sivil insanlardı, enaf insanlardı. Haksızlığa uğradık, portesto yaptıkları için hedef alındılar. Burada yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımızı saygıyla anıyorum" dedi.