Son dönemde 16-25 yaş arasındaki gençlerin yabancı dil kurslarına ilgisi arttı. Üniversiteyi yurt dışında okumayı hedefleyen pek çok öğrenci, okulların belirlediği dil notunu alabilmek için kursların yolunu tutuyor.
Öğrencilerin, yurt dışına gitmek istemelerinin başında daha iyi bir eğitim alma ve kolay iş bulma beklentisi geliyor.
HER ÜNİVERSİTENİN ŞARTLARI FARKLI
Yurt dışında üniversite okumak isteyen öğrencilerin tercihleri çoğunlukla Amerika veya Avrupa ülkeleri oluyor. Her üniversitenin başvuru koşulları farklı. Lise mezuniyeti ve transkript puanının yüksek olması, kabul için önemli koşullardan. Öğrencinin ayrıca belli bir dil yeterliliğine sahip olması bekleniyor. İngilizce kabul eden üniversiteler için uluslararası alanda geçerliliğe sahip IELTS veya Duolingo sınavlarından 9 üzerinden en az 6,5 puan alınması gerekiyor.
Almanya’da ise sadece Almanca dil yeterliliğini kabul eden üniversiteler için Goethe-Zertifikat, TELC veya DSD (Deutsches Sprachdiplom) sınavlarından belirli bir seviyede (en az B2) başarılı olmak gerekiyor. Almanya’daki üniversiteler, öğrencinin Yükseköğretim Kurumları Sınavı’yla Türkiye’de herhangi bir üniversitede okuyacak bölümü kazanmış olmasını istiyor.
Bir diğer koşulda bankada belli bir miktarın gösterilmesi. Almanya, öğrencinin banka hesabında en az 10 bin euro, Amerika 25 bin dolar olması halinde üniversiteye kayıt işlemlerini gerçekleştiriyor. Paranın 6 ay boyunca kullanılmamış olması gerekiyor.
‘YURT DIŞI DİPLOMASIYLA DAHA NİTELİKLİ YERLERDE ÇALIŞILIYOR’
Dil kurusuna giden 12. sınıf öğrencisi Toprak Yazıcı, üniversiteyi İrlanda’da veya Almanya’da okumayı planlıyor. Yurt dışında üniversite okumak için dilin önemli olduğunu söyleyen Yazıcı, “Türkiye ekonomik olarak sıkıntılı olduğu için yurt dışını tercih ettim. Ben dil sınavına yaklaşık 4 ayda hazırlandım. 9 üzerinden 7 puanla geçtim sınavı. İrlanda bu ülkedeki eğitimi önemsemiyor. Orada iş imkanları okurken de fazla. Diploma sahibi olduktan sonra çok daha nitelikli yerlerde çalışabiliyorsun. Burada üniversite okuyup kendine uygun bir iş bulamayan yüz binlerce insan var” diye konuştu.
‘YABANCI DİL İLE İŞ OLANAĞI DAHA ÇOK’
12. sınıf öğrencisi Ege Nal, Almanya’nın kuzey bölgesinde bir üniversiteye gitmeye hazırlanıyor. Üniversite okurken her ay bin euro burs alacağını söyleyen Nal, “Bu miktar benim yaşamama, evimin kirasına, sağlık sigortama yetiyor. Üstelik bunu, üniversite bittikten 10 yıl sonra 4’te 1’ini ödememi istiyor. Burada KYK borçlarından millet bütün ömrünü çalışarak geçiriyor” dedi. Nal, Almanya’ya gidene kadar ailesinin masraf yapacağını, sonra ailesinden para almasına gerek olmayacağını söyledi. Yurt dışında okuma nedenini ise Nal, şöyle anlattı: “Bu yobazlaşan toplumdan biraz olsun kurtulmuş oluruz. Şu anda Türkiye’nin en iyi üniversitesini bitirsek bile iş olanağı bulamama riski var. Ama yurt dışında üniversite okuyarak, aynı zamanda İngilizce ve Almanca dillerini öğrenerek iş olanağı bulmak çok daha fazla. Üniversiteyi bitirdikten sonra ülkeme dönüp yatırım yapmak istiyorum. Bu sene sonunda gideceğim. Cumhurbaşkanı değişmezse bir beş yıl daha kalırım. Değiştiğinde döneriz.”
‘BURADA HİÇBİR ŞEY ÖĞRENEMEDEN SINIFI GEÇİYORUZ’
Mudanya Vakıf Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisi birinci sınıf öğrencisi Eylül Bingölballı, arkadaşının tavsiyesiyle yurt dışında üniversiteleri araştırdı. Almanya’da üniversite okumak için dil eğitimi aldığını söyleyen Bingölballı, “C1 seviyesine gelmeden üniversiteye başlayamıyorsun. C1 sertifikası aldıktan sonra Berlin veya Münih’e gidebilirim. Üniversitelere birebir başvuru yapılıyor” dedi. Bingölballı, Almanya’da üniversite okumak istemesinin nedenini ülkedeki işsizlik ve eğitim durumunun kötü olması olarak açıkladı. Bingölballı, “Türkiye’de işsizlik oranı çok fazla. Yurt dışına gidip geldiğimde burada üniversite okuyanlara kıyasla hem dil hem diploma açısından daha avantajlı olacağım. Burada üniversite eğitimi yok gibi. Pandemiyle online eğitime geçildi, şimdi de online devam ediyor. AutoCAD, çizim programını online öğretmeye çalışıyorlar. Hiçbir şey öğrenemeden, öğrenmiş gibi kabul edilerek sınıfı geçiyoruz.”
‘TÜRKİYE’DE EMEĞİN DEĞERİ ÇOK AZ’
Mimar Oğuzhan Ulama, Almanya’da bir üniversitede yüksek lisans eğitimi almak için dil eğitimine hazırlanıyor. Mimarlık bölümü için üniversiteler IELTS, CV/portfolyo ve referans mektubu istiyor. Proje derslerinde tasarlanan konutların çalışmaları görsel sunumlarla pdf formatında üniversitelere gönderiliyor. Üniversite, her ülkeden gele başvuruları değerlendirerek 15 kişi kabul ediyor. Başvuru sürecinin aralık ayından mart ayına kadar sürdüğünü söyleyen Ulama, mimarların en çok İtalya, İspanya, Polonya gibi ülkeleri tercih ettiğini belirtti.
Türkiye’de ilk 500’e giren bir üniversitenin artık olmadığını söyleyen Ulama, yurt dışını tercih etmesinin nedenini şöyle anlattı: “Üniversitelerin kalitesi çok düştü. Okusanız bile geçerliliği yok. Ama Avrupa’da bir üniversitede okumanın hem Türkiye’de hem de Avrupa’da geçerliliği var. Ekonomik sorunlar da insanların hevesini kırıyor. Birçok kişi yurt dışında yaşayabilmek için yüksek lisansa gidiyor. Ben de iş bulabilirsem yurt dışında kalmayı düşünüyorum. Çünkü yurt dışında yüksek lisans yapsalar bile burada işsiz kalan arkadaşlarım var. İş bulunuyor ama asgari ücret ile… Emeğe yazık. Asgari ücreti kendine saygısızlık olarak görüyor. Türkiye’de emeğin değeri çok az.”
‘TÜRKİYE’DE ÜNİVERSİTELERE OLAN GÜVEN AZALDI’
Dil kursu sahibi Fatma Kahraman, önceki senelere göre dil kursana ilginin arttığını söyledi. Kahraman, “Tamamen gelecek kaygısı ve Türkiye’de üniversitelere olan güven azaldığı için yurt dışında üniversite okumayı tercih ediyorlar” dedi. Ekonomik koşulların insanları yurt dışında okumaya teşvik ettiğini söyleyen Kahraman, şöyle konuştu: “Öğrenci, burada üniversite okumaya her sene harcayacağı 100 bin lirayı bir sene öncesinden harcamış oluyor ama yurt dışına gittiğinde bir sene sonra yarı zamanlı bir işte de çalışarak kazanç elde edebiliyor. Aileler de ‘12. sınıftayken masraf yaparım, gittiğinde hem yurt dışı diploması hem dili hem de çalışarak kazancı olur’ diyor. Asgari ücretli bir kişi burada üniversite okuyan çocuğuna direk maaşını verse yettiremiyor. Türkiye’deki üniversiteye harcayacağı maliyete bakınca ‘bari yurt dışında okusun’ diyor.” /gazeete duvar