VİYAN ORHAN / YÜKSEKOVA HALKIN SESİ GAZETESİ
YÜKSEKOVA - Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2023 yılı asgari ücret ara zammını belirlemek için yürüttüğü çalışmaların ardından 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olan asgari ücret 11 bin 402 TL olarak açıklanmıştı.
Asgari ücrette yapılan yüzde 34’lük artış, Yüksekova’da çalışanların yüzünü güldürmedi. Birçok işletmede işçilerin sigortasız ve düşük maaşla çalıştırıldığı belirtilirken, ilçedeki emek sömürüsüne tepki geldi.
İşverenlerin çalışanlar sayesinde ayakta kaldığını vurgulayan STK temsilcileri; işverenleri adil olmaya, yetkilileri ise denetimleri sıklaştırmaya davet etti.
İş gücü emeğinin sömürülmesi Doğu Anadolu'nun özellikle Hakkari yöresinin kanayan bir yarası olarak gördüğünü belirten DİSK GENEL İŞ Sendikası temsilcisi Serdar İke, özellikle çalışan kadın işçi gücünün sömürülmesi söz konusu iken bu kanayan yarayı durdurmak gençlerin ve kadınların elinde olduğunu vurguladı. İke, "Doğru tespit doğru analiz ve tedavi uygulanması için yöntemsel yaklaşmak gerekir. Bakınız TÜİK verilerine baktığımızda genç nüfusun en yoğun yaşadığı yer Hakkari. İş istidamın neredeyse hiç olmadığı yer yine Hakkari. Üreten gençlik yerine biz tamamen tüketen ve tükenen bir gençlik yaratmışız. Coğrafi acıdan baktığımızda Hakkâri tarıma elverişli ve besicilikle ön plana çıkmış bir şehrimiz. İstihdam yerine biz tamamen gençliği kafe ve kırathane jenerasyonuna çevirdik. Bugün iş emeğinin bu kadar ucuz olmamasını sebeplerine şöyle bir örnek verebiliriz. Bir esnaf bir aile babasını çalıştırdığında, asgari ücrette tabi tutuyorken bir kadın çalışanı işe alıp 3-4 bin liraya çalıştırabiliyor. Bunun önüne geçmek için sendikalarla doğru örgütlenip diyalog içinde olunmalıdır. Hem yörenin esnafı hem de kurumlarla bir araya gelip doğru temelde tartışılırsa çözüleceğine inanıyorum. Son olarak iş emeğinin sömürülmemesi adına burada bütün çalışanlara özellikle kadın arkadaşlara ve gençlere sesleniyorum kendinizi ezdirmeyin” dedi.
"Kadınlar bu ihlallere iki kere maruz kalıyor"
İHD Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Çapraz ise Ekonomik hak ihlalleri ülke genelinde yaygın bir hal aldığına dikkat çekerek, "Maalesef ki hükümetin buna yönelik herhangi bir önleyici politikası bulunmamaktadır. Kaldı ki bu ihlallerin küçük yerleşim yerlerinde olması kaçınılmazdır. Asgari ücretin altında ve uzun saatler bir işte çalıştırılıyor olmak ‘insana yakışır bir işte çalışma Hakları’ bakımından büyük bir ihlaldir. Kadınların bu ihlallere iki kere maruz kaldığını üzülerek belirtmek istiyorum. Birincisi kadınlar Ev içi emeğin karşılıksız sürdürüyor, Öyle ki ciddi bir sömürü halini alıyor. İkincisi evin dışında ücretli bir işte çalışmak istediğinde bu sefer çalışma iş gücünü fazla kullanmasına rağmen emeğinin karşılığını tam alamamakla beraber sosyal güvencesi bile olmuyor. Kadınlar bu anlamda ciddi bir sömürü altında. Hem evlerinde yoğun bir çalışma içerisinde hem de çalışmak zorunda kaldıkları işyerlerinde. Yüksekova’da çok çalışan kadın var ve fazla mesai harcamalarına rağmen hem asgari ücretin çok altında çalıştırılıyor ve hiç bir sağlık güvenceleri yok. Bu anlamda iş yasalara düşüyor, eğer devlet ekonomik haklar için ciddi koruyucu- önleyici politikalar izlerse bu ihlaller daha aza indirilebilinir" şeklinde konuştu.
"Emek Sömürüsünün en fazla olduğu illerin başında yer alıyor"
Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip olmasına rağmen Hakkari'nin işsizliğin en fazla olduğu illerin başında geldiğini söyleyen Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan, bölge bazında Ticaret hacminin en az olduğu ve istihdam alanlarının an kısıtlı olduğu yerler arasında olan Hakkari'de emek sömürüsünün fazla olduğu illerin başında geldiğini vurguladı. Canan, "Küçük yaşta çocukların çalıştırıldığı ve çalışan diğer işçilerinle birlikte emeklerinin karşılığın alamadıklarını söylemek durumundayım. İş istihdamı sağlayan tüm yapılar ve iş verenler aynı zamanda bazı kurum ve kuruluşlarda dahil, düşük maaş karşılığında işçi çalıştırıyorlar. Sömürülen bu gençler 9-10 saat çalıştırılıp asgari ücretin çok altında bir ücrete mahkum ediliyor. Bu durum gerçekten vicdanlarımızı sızlatıyor. Tüm işveren çevrelere çağrım şudur; bundan sonra işçi çalıştırılacaksa en azından asgari ücret kadar bir ücretin verilemesi hem kanuni, hem ahlaki, hem de vicdanidir. Emek sömürüsü, düşük ücret, sigorta yaptırmamak ve benzeri durumların hukuktaki karşılığı suçtur ve yasalarımızca yasaklanmıştır. Buna yeltenen her kimse yasalara gereği cezası vardır. Umarım ve diliyorum ki her kesim, her işveren, emek sömürüsüne karşı daha vicdanlı davranır” dedi.
“Yetkililerden yardım istiyoruz”
STK temsilcilerin yanı sıra emek sömürüsüne uğrayan çalışanlarda tepki gösterdi.
Önceden bir güzellik merkezinde çalıştığını aldığı düşük ücretten dolayı işten ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Meryem Bakır, “İşçi ve bir kadın olarak şunu söylemek istiyorum, 1 aydır iş arıyorum. Verilen ücretler çok az. Yetkililerin buna el atması gerekiyor. Biz gerçekten çalışıp kendimize katkımız olmayacaksa neden çalışalım. Günlük 13 saat çalışıp, yüz lira alacaksak niye çalışalım. kendimize bir test bile alıp katkı sağlayamayacaksak niye çalışalım. Biz gerçekten çok zor durumdayız. Yetkililerden yardım istiyoruz. Bu soruna artık değinin” ifadelerini kullandı.
Kemal Kanur isimli işçi, “Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde en büyük sorunlarından biri olan tüm emekçi ve çalışan kardeşlerimizin hakkı olan asgari ücret, sigorta ve düzenli mesai saatlerinin verilmesini istiyoruz. Sayın kaymakam beyin, kanaat önderlerinin ve bütün büyük özel sektörlerinin işverenlerine sesleniyorum. Lütfen buna bir çözüm bulun. Biz şehrimizi bırakıp, batıya gidip çalışmak istemiyoruz” dedi.
Yüksekova’da Birkaç yıldır esnaflık yapığını belirten Hikmet Babat isimli vatandaş ise, “Bugün burada konuşmamızın amacı Yüksekovalı esnafların çalışanlarına asgari ücretin sadece dörtte birini ödemesi. Çalışanlara inanılmaz bir haksızlık var. Biz bunu defalarca dile getirdik. Ancak hiçbir zaman esnaf oralı olmadı. Çünkü denetleyen yok. Denetleme öncelikle belediye ve kaymakamlığın işi. Çalışanlar da bunu kabul etmemeli. Çalışanlar ayaklanmalı bu haksızlığı kabul etmemesi lazım” dedi
Yüksekova’da özel sektörde çalışan Narin keskin, “Daha önce çalıştığım bir işte ilk önce maaş olarak 6 bin verileceği söylendi. Ay sonu olduğunda bana 4 bin verdiler. İş yerim de 14-16 yaşında çocukları çalıştırıyorlar. Denetim gelince o çocukları oturtuyorlar. Çalışanım yok diyorlar” dedi.
Yüksekova’da verilen düşük ücretlerden dolayı işten ayrılıp ayakkabı boyacılığı yapan Savaş Koparan ise “Düşük ücrete 12-18 saat çalışıyorlar. Bugün bir lokanta da sabah 6 gibi çalışan işçi akşam 12 gibi işten çıkıyor. Ama o işçi evine günlük 5 litre yağ alamıyor. Burada esnaf arkadaşlarımızın duyarlı olmasını bekliyoruz” dedi.