Şubat ayının sonunda çekilmesi planlanan “Kırmızı Güneş”filminin sahnelerin çekileceği Hakkari,Yüksekova,Çukurca ve Şemdinli’de incelemelerde bulunan Yönetmen oyuncu Gani Rüzgar Şavata filmin konusunda Hakkari’nin bir köyüne Erbil’den bir gelin geleceğini Erbil’den Hakkari’ye kadar uzanan, Hakkari’den de Türkiye’ye yansımanın olacağı bir filmi çekeceklerini belirtti.
Film çekimleri öncesi Yüksekova’ya gelen Şavata çarşı merkezinde esnafı ziyaret etti.Vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çekti.
Ardından Yüksekova Halkın Sesi Gazetesi'ni ziyaret eden Şavata Hakkari bölgesinde çekilecek film hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Şavata, Yaptığı açıklamada 2015 yılında Kadir İnanır ile birlikte iki defa Hakkari’ye geldiklerini söyledi.
Hakkari halkıyla ve basın mensuplarıyla o süreçte bir araya geldiklerini belirten Şavata şunları kaydetti:
"Basın mensuplarına Hakkari’de bir film çekeceğimizin sözünü verdik. Şartlar el vermedi o zamanlar aradan 9 sene geçmiş.9 senenin ardından bu sözümüzü yerine getirmek için buraya geldim. Kadir İnanır bildiğiniz üzere sağlık sorunlarından dolayı rahatsız.Ben de bu projeyi onun adını yüreğini yad etmek için bir an evvel gerçekleştirmek istiyorum.Bölgede güzel bir film çekeceğiz.Erbil’den buraya bir yolculuk olacak.Buradanda Türkiye’ye yansıma olacak. Güneşin doğduğu yerden ilk defa bir sinema filmi çekmek bana nasip olacak.Zaten ben hep ilkleri yaşadım.Tiyatro döneminde de 1988 yılında Halepçe katliamını sahneye koydum.Oda ilk kürtçe tiyatro piyesiydi.Alevi kültürünü alevi semahını cem evlerini bile dünyada ekranlara taşıyan yine benim.Kürt dilini ve kültürünü sinemaya taşıyanlardan biriyim. Bu bölgede çok sanatçılar yetişti.
Şuan popüler sanatçılar var paranın esiri olanlar var ne yazık ki sırtını dönmüşler buraya
Şavata, Hakkari bölgesinden çok önemli sinema sanatçılarının çıktığını yalnız sırtını döndüklerini belirterek, oysa yüzünü dönecekler güneş buradan doğuyor.Bu sanatçılar gelip bu bölgede çalışabilirler.Erbil’den Yüksekova’ya kadar uzanan bir projeyle geliyoruz.70’e yakın kamera arkası bir sanatçı grubumuz var. Levent İnanır’dan Bülent Bilgiç’ten, Arzu Yanardağ’dan, Halil Ergün’e kadar bu halkın yaşamını sizinle bütünleştireceğiz.Benim filmlerim halkı anlattığı için halkında filmin içinde olmasını istiyorum.Çocuklarımız,kızlarımız,analarımız,gelinlerimiz gençlerimiz ve babalarımız da mutlaka bu filmde yer almasını istiyorum.Barışı, kardeşliği sağlamak için yarına miras bırakacağımız bu filmi hep beraber çekeceğiz. Elime kalemi alıp senaryo yazdığım zaman, kamera önünde aktörlük sergilediğimde ve kamera arkasında yönetmenlik yaptığımda da ben bu onurlu halkın cesaretini hem yüreğimde hem de omuzlarımda hissettim."ifadelerini kullandı.
