Kılıç, parti genel merkezindeki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Türkiye’nin İsrail’le devam eden ticaretine tepki gösteren 9 kişinin tutuklandığını söyleyerek, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soykırımcı katil Netanyahu hakkındaki tutuklama kararının uygulanmasına ilişkin olarak bile henüz yetkili makamlardan bir açıklama yapılmamışken, Türkiye’nin İsrail’le ticaretini sorgulayan gençlerimiz tutuklu. Bu ironi tarihe not düşülecek, kaydedilecektir. 9 vatandaşımızın önceden herhangi bir sabıkası bulunsa bunların zaten sayın Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu bir salonda bulunmaları, toplantıya katılmaları mümkün değil. Suç geçmişi olmayan 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı problemli olsalar, sabıkalı olsalar sayın Cumhurbaşkanı’yla aynı salonda ve aynı çatı altında bulunmalarına izin verilmez” dedi.

"Hükümetin iletişim stratejisi çökmüştür”

Kılıç, 9 kişinin cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasını yanlış bir tutum olarak değerlendirdiklerini belirterek, “Hükümetin iletişim stratejisi çökmüştür. Zira, bu gençleri Silivri’ye göndermek yerine külliyeye davet edip bilgilendirselerdi çok daha düzgün bir iletişim stratejisi inşa etmiş olurlardı. Gençleri Silivri’ye göndermek yerine külliyeye davet etmek çok daha akıllı bir karar, çok daha isabetli bir adım olurdu. En azından bu vesileyle kendilerine Türkiye’nin İsrail’le ticaretinin devam edip etmediğine ilişkin bilgiler verilir, devam etmiyorsa belgeleri ibraz edilir ve bu gençler üzerinden bütün kamuoyu bu konudaki duyarlılığa ikna edilmiş olurdu” diye konuştu.

Suriye’de yaşanan iç savaşta Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve Suriye halkının barışçıl yaşama ikliminin yeniden tesis edilmesinden yana olduklarını belirten Kılıç, şöyle devam etti:

“Bölge dışı güçlerin vekalet savaşları bir an önce bitirilmelidir. Türkiye bu konuda üzerine düşen yük ve sorumluluğu neyse gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin sınır güvenliği sınırlarımızın ötesinde başlıyor. Suriye’nin toprak bütünlüğüyle birlikte Türkiye’nin ulusal ve uluslararası çıkarlarının korunmasına yönelik adımlarda her zaman ve her zeminde devletimizin yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Temennimiz Suriye’nin yeniden özgür bir ülke olarak varlığını sürdürmesi, toprak bütünlüğünü koruması, Türkiye’dekiler başta olmak üzere dünyadaki milyonlarca mültecinin kendi yurduna, öz vatanına, topraklarına kavuşması, gurbet hayatının kendileri için son bulmasıdır.”

“Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır”

Kılıç, 4 Aralık’ta Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın başkanlığında TÜRKİŞ, HAK-İŞ ve DİSK’e yapılan ziyaretlerini hatırlatarak, “Yeniden Refah Partisi olarak asgari ücrete ilişkin görüş ve önerilerimizi kendileriyle paylaştık. Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır. Asgari ücret 35 bin liraya çıkarılırken yük işverenin sırtında bırakılmamalıdır. Devlet, hükümet, Hazine ve Maliye Bakanlığı, asgari ücret 35 bin liraya çıkarılırken oluşacak vergi yükünü kendi üzerine almalıdır. Ücret vergilerden arındırılmalıdır. İşveren desteklenmelidir. Asgari ücretin hak ettiği sınıra işvereni yormaksızın çıkarılması için muhtaç olunan kaynak imtiyazlı holdinglere sağlanan aflar ve vergi istisnalarında mevcuttur” dedi.

Kaynak: İHA