Bazı insanlar, yaşadıkları topraklara yalnızca ayak izlerini bırakmaz; aynı zamanda kalıcı bir iyilik mirası inşa ederler. Onları anlatmak, sıradan bir teşekkürü değil, derin bir takdiri gerektirir. Sabri Özel, işte tam da böyle biri…
Ramazan ayı geldiğinde birçok insan yardımlaşmayı hatırlarken, o hiçbir zaman unutmayanlardan. Hakkari’nin en ücra köşelerindeki ihtiyaç sahiplerine ulaşan, sofralara bereket taşıyan bir isim. Ama Sabri Özel’i sadece Ramazan yardımlarıyla anlatmak eksik kalır. O, yılın her günü elini taşın altına koyan, ‘insan’ olmanın gereğini yerine getiren bir hayırsever.
İyilik, onun için sadece bir erdem değil, yaşam biçimi. Geçici yardımların ötesine geçen, insanlara iş ve aş sunan istihdam projeleriyle de tanınıyor. Bir iş kapısı açmak, bir aileye umut olmak… Sabri Özel, bunu bir görev değil, bir sorumluluk olarak görüyor. Yalnızca bağış yapan biri değil, çözüm üreten bir vizyoner.
Ancak onun değerleri sadece insan sevgisiyle sınırlı değil. Doğaya duyduğu saygı ve hayvanlara olan sevgisi, onu diğerlerinden farklı kılan bir başka yönü. Hakkari’nın dağlarında aç kalan bir hayvanın sesi, onun vicdanında yankılanır. Bir fidanın toprağa kavuşması, onun için yeni bir umudun yeşermesi demektir. Karların eridiği vakit, doğanın canlanışını izlemek onun için bir seyirlik manzara değil, bir yaşam felsefesidir.
O, sessiz kahramanlardan biri… Adını bilmeyen çoktur belki ama dokunduğu hayatlar, uzattığı eller, paylaştığı lokmalar unutulmaz. Yardım etmek için gösterişe, iyilik yapmak için alkışa ihtiyacı yoktur. O, hayırseverliği bir şov değil, bir karakter olarak benimsemiş biridir.
O, bir iyiliği sadece yapmaz, hissettirir, öğretir.
Topluma ve çevreye böylesine duyarlı bir insanı anlatmak kolay değil. Onun yaptığı iyilikleri saymak mümkün olsa da, gönüllerde bıraktığı izleri tarif etmek zor. Sabri Özel, sadece hayırseverliğiyle değil, insana, doğaya ve geleceğe olan inancıyla da örnek alınması gereken bir isim.
Böyle insanların varlığı, karamsarlığa kapılan yüreklere umut ışığı olur. Onlar, iyiliğin yalnızca bir söz değil, eylem olduğunu gösterir. İşte bu yüzden, Sabri Özel’i anlatmak bir borç, ona teşekkür etmek ise bir onurdur.
