Siyasi söylemlerin vaatlerin önüne geçtiği, oy devşirmek için milyonlarca liranın harcandığı ses ve görüntü kirliliğinin üst düzeyde olduğu bir yerel seçim sürecini daha sonlanırdık. Yüksekova halkı yağmur çamur toz toprak demeden sandığa gitti ve sonucu belirledi.
Dünyanın neresinden bakarsak bakalım Yüksekova halkının sandığa yansıttığı sonuç irade gaspına verilmiş demokratik bir cevap olarak dile getirilecektir.
Belediye eş başkanlığına seçilen sayın Şoreş DİRİ ve Şadiye KIRMIZGül’e şimdiden başarılar diliyorum. Borç yükü ve sorunların çok olduğu 5 yıllık süreç kendilerini bekliyor. Dilerim sayın Diri ve sayın Kırmızıgül halk belediyeciliği alanındaki çalışmalarıyla kendilerinden sıkça bahsettirirler.
Şimdi bu dileği neden dilediğimi anlatmak isterim.
Eğer hazırsanız sizi kısa bir tarihi geçmişe ve hafıza tazelemeye götürelim. Acı tatlı herkesin anısının olduğu 15 yıl öncesine yani 2009 yılına hep birlikte bir göz atalım.
Newroz iptal edilmiş, siyasi ortam çok gergin, politik duruşun ve irade beyanının kalesi haline gelmiş Yüksekova’da Edirne’deki Kürdün tavuğuna kışt denilse halkının günlerce ayakta olduğu tepkisini koyduğu bir süreçte yine yerel seçimler kapıdaydı. Ama bu sefer Yüksekova için seçim farklıydı.
Çünkü Yüksekova belediyesi kurulduğundan beri ilk defa bir kadın belediye başkanı seçilecekti. O Zaman partinin ismi Barış ve Demokrasi Partisiydi (BDP) ve hafızam beni yanıltmıyorsa Şemdinli duraklarının olduğu yere yakın bir yerdeydi parti binası. Ben de o zaman üniversiteye yeni yeni hazırlanıyorum hedefim olan Ankara iletişim fakültesi gazetecilik bölümünü kazanmak için her gün çalışıyor bir yandan de rahmetli Mehmet Ali Birand ve benim için hala yeri apayrı olan Reşat Sorgul’un videolarını izliyorum. Tabi seçim arifesinde partiye uğruyor bir de Safalı İş Merkezi’nin bulunduğu yerde Divana Rûsipiyan olarak gördüğüm ve Yüksekova’nın ileri gelenlerinin orda buluştuğu yere de uğrardım. Partide ve yaşlılar heyetinde şu söylemi çok duydum “Erê babo jinikek derve têt dê çanî bîte belediye başqana me” işte bu söylemlerin gölgesinde 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde Ruken Yetişkin oyların yüzde 84,3’nü alarak rekor bir oyla ile Yüksekova’nın ilk kadın Belediye başkanı seçilmişti.
Sayın Yetişkin seçildikten sonra Mehmet Ali Birand ile dönemin Başbakanı Tansu Çiller arasında yaşanan bir tartışmaya denk gelmiştim ve Birand başbakana bir gazetecilik dersi veriyordu. İzlemenizi tavsiye ederim. O video beni çok etkilemişti ve sonrasında BDP parti binasında sayın Yetişkin ile oturma ve bir değerlendirme alma şansım oldu. Hayatımdaki ilk röportajım oydu. Park sorunu, çocuk parkı sorunu, yeşil alan, altyapı, üstyapı, su, elektrik, yol ve tabi ki de kaldırımdaki tabureler ve daha birçok sorunun olduğu bir ilçeye belediye başkanı olmuştu. Kendisine ilk yönelttiğim soru şuydu;
Başkanım ne yapacaksınız?
Tabi Ruken Hanım partinin eskimiş hatta rengi atmış koltuğunda bir tebessümle bana baktı ve dedi ki belediyecilik yapacağım, halkın dert yandığı sorunlara halkla birlikte çözümler yaratacağım, Kadınların, çocukların rahat edeceği, araçların kaldırıma park edilmediği bir Yüksekova inşa edeceğiz hep beraber. Baya uzun bir görüşme yapmıştık kendisiyle.
Belki sayın başkanım beni hatırlamaz bile. Olur da bu yazıyı okursa kendisiyle tekrar oturup uzun yıllar sonra bir çay içmek isterim.
Röportaj hiçbir yerde yayınlanmadı yazdıklarımı bulabilirsem tabi annem ya da evdeki herhangi birimiz sobayı tutuşturmak için yakmadıysak mutlaka sizlerle paylaşacağım.
Günler, haftalar aylar geçiyor ve yavaş yavaş alt yapı konusunda kaldırım işgali konusunda sayın Yetişkin yönetiminde adımlar atılmaya başlanıyordu. Taki Aralık 2010a kadar. Ruken Yetişkin 2004 yılında yaptığı siyasi açıklamaları ve düşüncelerinden dolayı ki uluslararası normlara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına göre de hiç kimse siyasi söylemelerinden dolayı yargılanamaz maalesef 8 ay hak mahrumiyeti yaşadı ve Belediye başkanlığı düşürüldü. Çıktıktan sonra da belediye faaliyetlerinden çok artık siyasi alanda kendisini daha çok görmeye başladım. Tabi hemen akabinde açılan Kürt siyasetini tasfiye davaları nedeniyle Ruken Yetişkin tekrar hak mahrumiyetine uğradı.
Be peki belediye? Verilen sözler? Halkın dert yandığı sorunların çözülmesi? Bu politik ortamda ve siyasi havada bunları sormak mı kimin haddine? Anlayacağınız siyaset yine belediyeciliğin önüne geçti. Tabi 2014 yılına kadar vekaleten yürütülen belediyede yine sorunlar olduğu gibi ortada kaldı. Tabi sonrasındaki irade gaspı kayyım politikası da var olan sorunları daha da derinleştirdi. Bu dönemi özellikle seçmemin sebebi yaşananların birebir içinde olduğum için gördüğüm için aktardım. Yoksa Mehmet Salih Yıldız, Ercan Bora ve vekaleten de olsa Adile Kozay dönemlerinde de siyaset hep belediyeciliğin önünde oldu. Hizmet, hep geri planda kaldı.
Tabi burada sayın İrfan Sarıya ayrı bir parantez açmak isterim.
Kendisiyle tanışmamız bir tartışmayla oldu. Parti binası İran pasajındayken bir gün ben de bir toplantıya katıldım ve kendisiyle bir tartışmamız oldu. Sonra amcama bu çocuk partiye gelmesin denilmişti. Bir de 2019 da düğünüme gelmişti orda da ayaküstü kısa bir konuşmuştuk. Yani fazla bir tanışıklığımız yok. Ama halk belediyeciliğinin vücut bulmuş hali olarak görüyorum kendisini. Kısa dönemde tüm imkansızlıklara rağmen halkla birlikte yoktan var etmeyi başarıyordu. Çalışmalarını uzaktan da olsa takip ediyordum ve gerçekten umut veriyordu çalışmalarıyla.
Şimdi bana diyeceksiniz ki ne alakası var bunların ve sen neden bunları dile getiriyorsun? Yani biz apolitik olalım siyaset yapmayalım mı diyorsun?
Çok alakası var ve size siyasetten elinizi eteğinizi çekin diyen de yok.
Her şeyden önce Edirne’de tavuğuna kışt denildiği için haksızlığa uğrayan Kürt için de ayağa kalkan Yüksekova halkının ne zaman belediye hizmetleri alacağını ve seçilen belediye başkanlarının siyasi söylem ve kabiliyetleriyle değil de belediyecilik ile ne zaman anılacağını merak ediyorum. Çünkü Yüksekova halkı 2023 genel seçimlerinde siyaset yapmak için Vezir Coşkun Parlak, Onur Düşünmez ve Öznur Bartın’ı vekil olarak gönderdi meclise. Artık bizim bir şeyleri ayart etmemiz gerekiyor. Bırakalım siyaseti, siyasi söylemleri meclise gönderdiklerimiz yapsın. Belediye eş başkanlarımız da bir zahmet artık halk ile birlikte nasıl bir belediyecilik yapılacağını bize göstersin. Açıkçası ben yeni seçilen eş Başkanlardan bu umudu görüyorum. Seçim sürecinde bütün konuşmalarını dinledim halk buluşmalarındaki tutumlarını izledim.
Yüksekova halkı da iradesini temsil eden belediyesinden, eş başkanlarından biraz hizmet alsın diyorum.
Yüksekova çok politik bir kenttir, belediye eş başkanlarımız hiç merak etmesin kent zaten kendilerini bu politikliğin içine çekecektir. Ama öncelikleri Yüksekova’yı çalışmalarıyla ayağa kaldırmak, canlandırmak ve kentin üzerindeki ölü toprağı kaldırmaktır.
En kısa zamanda sayın Şoreş DİRİ ve Şadiye KIRMIZIGÜL ile Ruken Hanım ile yaptığımız gibi bir röportaj yapmak dileğiyle.