Balıkları koruma altına almak lazım, malum av sezonlarında…Seninki kaç cm?
Yani balığın, avladığın balık kaç cm?Uzmanlar ve yasalar en küçük balığın 11 cm olması gerektiğini söylerler…

Erkekler balık hafızalıdır ve en çok da balıklara benzerler ki bu yüzden korunma altına alınmalılar av sezonlarında?
Tek bir farkla ki insanlığı onlardan korumak için!
Toplumun refahı ,kadınların özgürlüğü, çocukların mutluluğu ve doğanın en güzel hayallerini yaşaması için.

Ekonomik koşulların giderek insanları ve halkı zorladığı bu yüzden de aşkların yarım,evliliklerin çeyrek kaldığı kuantum ve pozitif evren enerjili bol güneşli günlerdeyiz…
Bazen baba  oğulsuzluğun; bazen de gram et pirzolasızlığın, hayatsızlığın,pastırma sucuksuzluğun  ve ana oğulun gram kaldığı bir ülkeden başka bir ülkeye trans geçtiğimiz günlerde senlerdeyiz…Ve her ülkede yabancı her ülkede sensiz fakirliğin boyun borcuyuz…

Vay  Sefiller vay…
Fakiriz; ama onurluyuz her Dem?
Ben seni hala seviyorum ve sen hala duymuyorsun.Herkes bekler ya ölen sevdiklerimi beklemeyi,beklemeyi düşünürken…Seni bir ömür beklerdim, beklemeye de hazırdım gelmeyeceklerini bile bile  içimde ölenleri, işe giden babamı ve ölen annesizliğimi bekler gibi..
Oysa olmaz olaydı fakirlik, fukaralık,açlık ,Knut Hamsun ve Ruanda’da aç köpekler!Hem şehrimiz hem şehirsizliğimiz en sevdiğimiz sen çok yaşa  dünyada bir numara aşkta on numara maliye bakanlarının kelle koltukta pişmiş kelle  paça her şeyimizden vergi aldığı ve çaresizliği katlandırarak  bindirdiği bir dönemde bir vergi tavsiyesinde de ben bulunayım…Erkeklik vergisi ya da adamlık vergisi..Yahut seninki  kaç cm, balıkların yaşaması için balıkları koruma altına alma vergisi…

Ülkenin erkeklerinin yüzde 99’u da kim bilir, belliki de yüzde yüzü bu vergiye kesinlikle başvuracaktır..Ülkemizin selahiyeti  ve aydınlık geleceği için yüreğin yüreğimde atıyor ve gelsin diyorum artık gülüşlerin.Ölüm olsa bile.
Nasılsa Fener her Galiçya cephesinde kaybediyor ve aşkımız  Gazze’de her sabah artık bir intihar komandosu…Biz Kürtleri de düşünürsek günde üç kez ölür mü bir insan?İşte ben günde en az üç kez dişlerimi fırçalar gibi ölüyorum  sevgilim ve diğer sensiz ölümlerimi ötekileştirilmelerimi hiç saymıyorum bile?

Sahi insan bir günde kaç kez ölebilir ki sevgilim?
Fenerliliğim,Kürtlüğüm,sen sevgilim ve yetmez susmuşluğum kaç ölüm eder ki?Ya da sen gelsen kaç kişilik ölürüz ki?

Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm!Canım sana feda,ben senin için ölürüm şu fakirlik de olmaza.Bir tutam vergi,bol güneşli günler…Hem ben seni seviyorsam, herkes ülkesini ziyadesiyle seviyordur elbet.Zira  herkeste  Mecnun’dan  fazla Leyla’yı sevme ve senden fazla vatanını  sevme istidadı var…

Gel beni azıcık azıcık ucundan sev,sincapları gıdıkla ve  vergini ver, sonra da içimdeki bataklığı kurut?Kamu spotu kafasındayım!En çok vergi veren en çok erkek olandır ve dahi adam gibi adam olandır…

Hele bir de en çok erkeklik vergisi ödeyen diye belge versen ve basın açıklaması yapsan her geçen gün ülkenin umudu artacaktır…Ahh vergi cenneti memleketim, memleketim..Bir yamalı pantolonum ve sekiz köşeli kasketli ceketim bir de kasvetli ağzı rakı kokan babam. Yalnızlığım  bir de son  deminde,gözlerinde Kanuni Sultan Süleyman cıgaram…

Bir de seninki kaç cm vergisi olsa.Düşünsenize  en azından 9 cm hamsi,11 cm tekir,13 cm istavrit/barbunya 14,5 cm mezgit ve 18 cm’den küçük levrek balıkları koruma altına alınır…Ve herkes benim balığım en büyük diye vergi dairelerine başvurur…Kuyruklar oluşur.Herkesin bir erkeklik egosu,adamlığı ve dahi 25 cm’den büyük balığı olur ki???Sormayın gitsin…

Kadına şiddet uygulayanlar, çocuğa bağıranlar,doğanın ırzına geçenler; makamıyla,mevkisiyle,parasıyla   adam olanlar yani sözde insancıklar erkeklik adamlık ve dahi  senin balığın kaç cm vergisi sırasına girerler ki Haliç’e zincirler gerile,gözlerine kuşçular çekile…

 Toparlamak diyor gözlerin bana,sözlerin ölüm satıyor balıkçı tablalarında.Yanıbaşımda ölüyor dülger balığı ve bırak herkes izlesin zevkle Dülger balığının ölümünü…Kim bilir belki de ülkenin kurtuluşu bundadır?Ver-gir içeri bak ve çık  vergisi, büyü de damat kal sergisi…

Napolyon boşuna dememiş vergi,vergi,vergi!Aşk vergisi,sevgili vergisi,sensizlik vergisi,mutluluk vergisi,gözlerinin güzelliğinin vergisi,en çok susan vergisi, yahut muhaliflere en çok küfreden vergisi, belki de asalım  keselim vur de vuralım vergisi ve yaşıyoruz ya bugün de ölmedik vergisi…Ve nihayet ölüm vergisi ,cennet vergisi ve cehenemin dibi vergisi…